serisel mantık diye türkçeleştirebileceğimiz mantık tasarımlarından biridir. combinational logic(kombinasyonel mantık)tan farklı olarak, devrede hafıza elemanları mevcuttur. bu elemanlar çeşitli aralıklardaki gecikme değerleriyle mevcut girdileri bir sonraki basamaklara taşıyarak bir gitdiyi akılda tutma işlemini gerçekleştirmiş olur.
synchronous sequencial logic(senkronize serisel mantık) ve asynchronous sequencial logic(asenkronize serisel mantık) olarak ikiye ayrılır.
ileride;
"...sol frame genişletilmeden önceki ilkel çağlarda bilgiçlerin açtıkları başlıktır. nöbetleşe olarak bilgiçlerden biri, her gün bu başlığı günde bir kere açarak sol framein geniş kalmasını sağlıyordu..."
şeklinde bahsi geçecek olan başlıktır. sağol geniş sol frame, varol geniş sol frame.
"...sol frame genişletilmeden önceki ilkel çağlarda bilgiçlerin açtıkları başlıktır. nöbetleşe olarak bilgiçlerden biri, her gün bu başlığı günde bir kere açarak sol framein geniş kalmasını sağlıyordu..."
şeklinde bahsi geçecek olan başlıktır. sağol geniş sol frame, varol geniş sol frame.
bir işe yaramayan; yazmayan, okumayan, araştırmayan, merak etmeyen, ortalıkta sözlüğe üyeyim diye dolaşan bilgiçlerdir.
marjinal akımın söylemi olsa gerek olan önermedir.
dişlerini sevmeyen insandır.
türk malı adlı diziye adeta savaş açmıştır; eh, haksız da değildir.
"look of love" albümünden "cry me a river" adlı şarkısı, insanın içini sarıyor resmen.. herkesin tanıdık olduğu duygular, fakat; sanki sadece size özelmiş, yalnızca siz ve sevdiğiniz arasında yaşanmış, yalnızca siz ve sevdiğiniz birbiriniz için ağlamışsınız gibi geliyor kulaklarınıza bu şarkıyla..
ilk kez penisini gösteren kızdan daha alışıldıktır, daha sıradandır. halbuki, ilk kez penisini gösteren kız öyle midir; o ne kadar ilginç bişeydir ki insanları dumura uğratır, akılları allak bullak eder bırakır, dimağları çöküntüye uğratır, ortalığı kasıp kavurur! herkesleri kudurtur! ortamları siker atar! neyse, sakin olmalıyım.. düşünmesi bile insanı kendinden geçiriyor.
yayın yoksunluğundan ötürü robot dj satın alınacaktır; tüm bilgiçlerin o dert görmeyesi pamuk elleri ceplere davet edilmektedir. bilgi radyo için değer doğrusu.
+ama şimdi sen bunu bana ilk kez göstermiyorsun ki, o bu başlık altında olmaz.
-hee, öyle mi.
+ e tabii ki yani.
-pardon o zaman..
+hadi topla pantolonunu gidelim burdan.
-tamam.
-hee, öyle mi.
+ e tabii ki yani.
-pardon o zaman..
+hadi topla pantolonunu gidelim burdan.
-tamam.
ağızdan dökülecek birkaç kelimenin yaratacağı etkiyle hormonların üst düzeyde salını... hmmffsss.. ıımmmmm.. hmmsss.. işte öyle olur ve başlar her şey, şimdi eğer müsade ederseniz devam etmek istiyorum..
haksız bir sorguya çekme ya da kavga etme hali sonrasında duyulan pişmanlık zaman aşımına uğramadan bu sevgili aldatılmalıdır, evet, kesinlikle bu böyle olmalıdır ki aldatma daha zevkli olsun.
mfö’nün şarkısıdır; "gözyaşlarımızı bitti mi sandın" olarak da bilinir.
günler günlerin ardından
seni unutmak mecburiyetindeyim
seni sevmeler cumhuriyetinde
gözyaşlarım
gözyaşlarım kafiye olsun diye değil
özleye özleye kavuştuk birbirimize
birbirimize vitaminler moraller verdik
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık
gözyaşlarımızı bitti mi sandın
günler günlerin ardından
seni unutmak mecburiyetindeyim
seni sevmeler cumhuriyetinde
senin dulluğun benim kulluğum kafiye olsun diye değil
özleye özleye kavuştuk birbirimize
birbirimize vitaminler moraller verdik
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık
gözyaşlarımızı bitti mi sandın
günler günlerin ardından
seni unutmak mecburiyetindeyim
seni sevmeler cumhuriyetinde
gözyaşlarım
gözyaşlarım kafiye olsun diye değil
özleye özleye kavuştuk birbirimize
birbirimize vitaminler moraller verdik
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık
gözyaşlarımızı bitti mi sandın
günler günlerin ardından
seni unutmak mecburiyetindeyim
seni sevmeler cumhuriyetinde
senin dulluğun benim kulluğum kafiye olsun diye değil
özleye özleye kavuştuk birbirimize
birbirimize vitaminler moraller verdik
içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldırdık
gözyaşlarımızı bitti mi sandın
bu klibi izleyen annemin söyleyeceği olası söz : "hava soğuk canım hava soğuk, oturun uslu uslu evinizde kapıyı da örtün, haydi."
iyidir ya da kötüdür, herkese göre değişir; herkes fikir sunar, karşı çıkar, destekler, ne halin varsa gör der, kıskanır, bağırır, ikna eder, yatıştırır, kandırır, caydırır, utandırır, suçlar, hor görür, eleştirir, kızar... bu hususta taraflar bellidir; en iyi kararı verecek olan malumunuz, iki kişidir, geriye kalan herkese izlemek, ders çıkarmak ve unutmamak düşer.
bari benimkinden ufak olaydı..
edit: bu biraz erkek arkadaş repliği oluyor.
edit: bu biraz erkek arkadaş repliği oluyor.
yeni işim. hazır vize de kalkmıştı, herkesten önce hareket edeyim dedim, gittim, konuştum enstitü müdürüyle, bizzat kendisi mülakata aldı beni, "pazartesi gel başla" dedi. her bir fırsatı sundular allah razı olsun, üniformamı da verdiler; "her gün sana aldığımız bu mavi boxerı giy gel, o yeter" dediler, onu giyip gidiyoruz işte, şimdi çok mutluyum. bu arada, bu enstitüye gelmeyi düşünen diğer arkadaşlar için de iki çift lafım olacak; elinizi çabuk tutun, geçen gün müdür muavininin odasının önünden geçerken duydum, "yabancı öğretim görevlisi alımını durdursak mı, çok sap doldu sanki" gibisinden konuşmalar yapılıyordu, ona göre.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?