confessions

sumpago

- Yazar -

  1. toplam entry 637
  2. takipçi 1
  3. puan 52753

bu havada gidilmez

sumpago
(bkz: nazan öncel)
beni bırakıp gıtme bir yere
gidersen unutursun
dilerim böyle olmaz

bu havada gidilmez
güneşli günde gidilmez
aslında hiç gidilmez

son günüme kadar
kalp durana kadar
aşk mezara kadar
(sakın haa gitme)

beni unutma
unutama inşallah
unutursan kahrolurum
dilerim öyle olmaz

bu baharda gidilmez
yağmurlarda gidilmez
aslında hiç gidilmez

son günüme kadar
kalp durana kadar
aşk mezara kadar
(sakın haa gitme)

yılmaz odabaşı

sumpago
pek çok tanınmış şiirin ve şarkı sözünün sahibi şairdir.siyasal suçtan dolayı zamanında yargılansa da edebiyat yaşamında pek çok güzel ürün vermiştir.bunlardan biri de kiralık keder isimli şiiridir.

dicle kadar kurudum
ne sustum ne konuştum
çöplükte bir gül gibi

böyledir savruluşlar

ben yaktım yangınımı
ben inledim, ben izledim
ölüm, seni gözledim

ömrümde çırpınışlar

şimdi kim anlar beni
soğuk hayat, soğuk duvar
sıcak birşey özledim

kalmadı başlangıçlar
kalmadı başlangıçlar...

alışmak korkusu

sumpago
ümit yaşar oğuzcan

yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor, alkol gibi
damarlarıma yayılıyorsun. durmadan başım dönüyor
verdiğin hazdan. alışkanlıklar daima korkutur
beni.

düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim.
kendimi kendime alıştıramadım yıllardır; fakat şimdi
sana alışıyorum. alıştıkça özlemim artıyor, daha
yoğunlaşıyor. yalnız içimde garip bir korku var. sana
tüm alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan
korkuyorum. bir gün sana şimdi verdiklerimden daha
güzelini daha değerlisini verememekten korkuyorum.
bir gün ansızın ölmekten ve seni bana olan
alışkanlığınla yapayalnız bırakmaktan korkuyorum.
oysaki her zaman ve günün her saatinde yanında
olmalıyım senin. bana alışmış olmaktan pişmanlık
duyacağın bir dakikan bile olmamalı. bütün
zamanlarını zamanlarımla karıştırıp emsalsiz bir zaman
bileşiminde yaşatmalıyım seni. uykularda bile aynı
rüyayı görmeliyiz. her şeyin ve her zevkin yarısı
senin olmalı, yarısı benim.

"bana alış" demeyeceğim. nasıl olsa alışacaksın bir
gün. şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin,
o zaman en güzeli görecek bende! alışkanlığınla,
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden! ilk
defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum.
ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum.
oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu kendi
kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum. asıl büyük
sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim senin sevginle
değerleniyor , ayrı bir anlam kazanıyor. sevgin
olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım. sevginle bir
aynayım şimdi. bana bakanlar baştanbaşa seni
görecekler içimde.

bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
aynı kadehte karışmış iki içkiyiz. iki kelimeyiz
seninle birbirini tamamlayan. her yerde iki olduğumuz
için bir bütün haline geliyoruz durmadan.
alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni. durup durup
dudaklarını öpmek geliyor içimden. saçlarını okşamak
geliyor , ellerini tutmak geliyor. kokunun tenime
sindiğini hissediyorum geceleri. teninin
dudaklarımda eridiğini hissediyorum. boynunun en
güzel yerini benden başkası bilemez artık. seni
kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna
inandıramaz.

gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu
hissediyorum. beni yaşadığım zamanın dışına
çıkarıyorsun. bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir
gün bulutların üstünde. uzun süren bir baygınlık
sonrasının o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim. bütün
merdivenler birbirine eklendiği zaman seninle vardığım
yüksekliğe erişemez. açılmış bütün kuyuların
derinliği içimde seni bulduğum yer kadar derin
değil.

alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide
tamamlıyor bizi. emsalsiz bir oluşun içinde
yuvarlanıyoruz. korkunç bir yangın başladı
yüreklerimizde. özlem , kıskançlık , arzu ne varsa
içimizde hepsi birdenbire tutuştu. alev almayan bir
yerimiz kalmadı. alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın
içinde yıldızlara kadar uzanıyor. hiç bir su , bu
ateşi söndüremez artık. nehirler , denizler boşalsa
üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum. bu yangın biz
birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
önce bakışlarımız alıştı birbirine , sonra parmak
uçlarımız. bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak! en mutlu olduğumuz yerde en
güçlü de olacağız seninle.. bu bir sonun değil bir
varoluşun başlangıcıdır. geçmişteki tüm
alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez
artık.

ağladigin geceler

sumpago
ezginin günlüğü nün son albümü dargın mıyız da bulunan güzel şarkıdır.
ağladığın gecelerde şarkılar söyle kurtulursun
elleri var karanlığın, dokununca korkma sakın

hangi düş yaralanır gerçekle
hangi dal incinir yeşilinden
hangimiz oyuncaklar kırmadık
bir sigara ver bana

yağmur olur geçen yıllar, şemsiyen var mı?
içinde kalabalıklar sırılsıklam
ölüm dediğin aslında yalnızlıkmış
bir sabah bir bakıyorsun, herkes gitmiş

hangi düş yaralanır gerçekle
hangi dal incinir yeşilinden
gel duman gizlesin yüzümüzü
bir sigara ver bana

bir gün habersiz çık gel
bıraktığın gömleği almaya
sevginin de elleri var
dokununca başlar rüya

kenar dislokasyonu

sumpago
bir kenar dislokasyonu, hatasız kristali yarısına kadar dilimleyerek, kristali ikiye ayırarak ve kesimi fazla bir atom düzlemi ile kısmen doldurarak gösterilebilir. araya sokulan bu düzlemin alt kenarı, kenar dislokasyonunu temsil eder. eğer her doğrultuda, eşit sayıda atom aralığında gidilirse, kenar dislokasyonu etrafında saat doğrultusundaki bir çevrim, baslangıç noktasından bir atom aralıkta bitirilir. (çevrimi tamamlamak için gerekli vektör yine burgers vektorüdür. bu durumda burgers vektorü kenar dislokasyonuna diktir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol