strahd

canım lisem.

conexant chipsetli nerdeyse bütün modemlerdeki gateway adresi.

stanley kubrick’in bilerek hata yaptığı filmdir.

her yerde çok büyük bir icat gibi tanıtılan fakat bildiğimiz tamagotchinin kıllı olanından öteye gidememiş olan, verilen paranın yazık olduğu icat.

başroldeki çocuğun kendisine yüklenmeye çalışılan; cesur,dahi,karizmatik,yakışıklı vsvs niteliklerdeki karakter özelliklerini taşıyamadığını düşündüğüm fiction yanı acayip ağır basan, insanın oz izletesini getiren ama yine de izlenesi olan dizi. yeni yapım olmasının avantajları arasında, oldukça başarılı çekimlere sahip olması var ki bu diziyi izlerken hollywood yapımı bir macera filmi izliyormuş havası yaratıyor.

sonu olsaymış tam olacakmış dediğim film. finalinin hiç olmadığını düşünüyorum fakat özellikle kurgu açısından türk sinemasında ister istemez önemli bir yeri olabilir.

bana şarabı sevdiren, oldukça keyifli bir şekilde keyifli müziklerle ilerleyen güzel film. çekimlerini zayıf buldum, daha hoş çekimlerle daha çok beğeni kazanabilirdi bence bu film ama ben yine de çok seviyorum. ayrıca karakterler ile oyuncular çok iyi eşleşmiş.

de niro ve jodie foster’ın o zamanki hallerini görünce oldukça şaşırdığım, başarılı scorsese filmi. martin scorsese yine cameo yapmıştır, ayrıca film oscar alamamıştır.

harika senaryoların yazarı.

zach braff’ın oldukça başarılı bir yönetmenlik denemesi. natalie portman gibi bir unsura sahip olmasının yanısıra soundtrack albümünün de çok başarılı olduğunu düşünüyorum.

bünyesindeki kaliteli insanların hızla azaldığı, hakkındaki ümitlerimin yokolmaya başladığı ama yine de bana iyi kötü bir şeyler katmış olan site.

çok duygu sömürüsü, abartılan bir film. dogma95 değildir ama benzeri çekimlere yer verilmiştir, yorar. senaryosu tamamen bir türk filmidir, sinematografisi güzeldir. film şarkılarından i’ve seen it all’un thom yorke - bjork düeti olan versiyonu da indirip dinlenesidir.

stop motion olarak harcanılan emek ve zamana saygı duyduğum, fakat tim burton’ın kendini kötü bir şekilde tekrarladığı hatta belki ticari olduğu, çıtayı eski yapımlarına göre bırakın daha yüksek bir noktaya çıkarmayı; çıtanın mevcut olduğu yere kadar sıçrayamamış bir çalışmadır.

ama kendi çapında ele alınırsa, keyifli bir şekilde izlenebilecek hoş bir filmdir. gayet izlenesidir..

david fincher’ın görsel anlamda kendini tatmin etmek için çektiğini düşündüğüm çerez film.

www.google.com
arama metni: interaktif sözlük

iyidir ama ülkemizde çok abartılmaktadır.
"asus olsun taştan olsun" gibi düşünceler yıkılmalıdır.

hakkındaki bütün olumsuz düşüncelerin tamamen önyargıdan ibaret olduğu gayet tercih edilesi olan bir işlemci markasıdır. türkiyede ilk sağlam dağıtımı yapılan amd işlemcilerin, kalitesiz anakartlarla sunumu sonucunda oluşan sorunlar amd işlemcilere atfedildi. zaten oldukça donanımsız -bilgi bakımından- olarak işini yapmaya çalışan yurdum bilgisayarcıları da sorundan korktukları için, amd kakadır diyip satmamayı tercih ettiler.

günümüzde, gerek performansıyla gerek fiyatıyla oldukça iyi bir alternatifdir intel için. ayrıca çok daha serin çalışmaktadır, stabilite problemi de bilinçli kurulan konfigurasyonlarda söz konusu değildir.

tarantino’nun en sevdiğim filmidir. uma thurman’ı bir daha asla göremeyeceğimiz kadar güzel ve karizmatik görmek bu filmde mümkündür. bunun yanısıra john travoltanın son anda kaptığı rolüyle çıkışa geçtiği filmdir -rol aslen michael madsen için düşünülmüştü-.

ayrıca filmin senaryosunu yazarken tarantino, 15 yaşındayken ilk çalma girişiminde yakalandıktan sonra yine deneyip çalmayı başardığı elmore leonard imzalı "the switch" adlı kitaptan esinlenmiştir. sonrasında da elmore leonard’ın yazdığı kitapların telif haklarını satın alıp, bana göre ikinci bir pulp fiction olan "jackie brown"a imza atmıştır mesela.

vincent, tim burton’ın ta kendisidir. vincent price’a olan hayranlığını yine hayranı olduğu edgar allan poe dilinde anlatır. stop motion tekniği ile yapılmıştır, nightmare before christmas habercisidir ki special edition dvdsinde de yer almaktadır.

ayrıca tim burton sekiz yıl sonra, hayranlığını dile getirdiği vincent price ile edward scissorhands adlı filminde kısa bir rol için de olsa beraber çalışmıştır.

çok keyifli, bol damalı bir scorsese kara komedisi. kendisi bu filmde de cameo olaylarına girmiştir.