en çok finlandiyadan çıkan kavram, fakat sokakta gezerken daha güzeline rastlamak mümkün olabilir sonuçta bütün dünyadaki kadınlar katılmıyor bu yarışmaya.
ses telleri olmadığı gibi, her su içişleri bir kabustur. kafalarını o kadar aşağıya eğerler ki çok fazla bir basınca maruz kalırlar ve çok kısa bir süre için bu pozisyonda kalabilirler. bunun dışında, yine su içerken inanılmaz kolay av olabilirler.
sözlükteki varoşlaşma.
milyarlarca insan mı yanılıyor, dedirtebilir aman dikkat.
firavun ii. ramsesin kız kardeşinin oğlu, asıl adı hozarsif. kurtulmuş anlamına gelen musa adını daha sonradan almıştır, mısır inisiyasyon eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır. mısırlı bir askeri, savunmasız bir ibraniye saldırdığı için öldürmüştür. bu esnada bir osiris rahibiydi. bu olayın ardından, oğlunun yerini alacağından dolayı korkular yaşayan firavun, hozarsif için ölüm emri çıkarttı fakat hozarsif kaçmış ve midyan mabedine sığınmıştır. mabedin başrahibi, yetro tarafından kabul edilmiştir. mabette kaldığı süreçte, bir osiris rahibinin adam öldürdüğü takdirde yerine getirmesi gereken cezayı ödedi. bu ceza bir "ölüm sınavı" idi ve oldukça zor ve uzun bir süreçti. bunu tamamlamayı başardıktan sonra kendisine kurtulmuş anlamına gelen musa adı verilmiştir. sonraki dönemde ezoterik bilgilere olan açlığını gidermeye çalışmış, bu konuda bir çok belge okumuştur. kendisine olan bu bilgi akımının sonucunda ilk kitabı olan "prensipler kitabı"nı yazmıştır. bu kitap, tevratın tekvin bölümünü oluşturur. sonrasında peygamber niteliğine kavuşmuş, gelen vahiyler kanalıyla tevratı yazmıştır.
yunanca, gel.
sırrı çözülememiştir.
cem karacanın, güzelcene bir şarkısı.
basit,sade ama çarpıcı bir şekilde sınıf farkını anlatır.
basit,sade ama çarpıcı bir şekilde sınıf farkını anlatır.
tatlı ekşi soslu tavuk.
harika bir oluşum, türkiyede tam anlamıyla can bulmasını heyecanla bekliyorum fakat o kitapları yurdum insanı alıp götürüp evinde birirktirir mi veya ikinci elcilere satar mı diye endişe etmeden de edemiyorum..
türkçede olmayan, uydurma bir kelime. ayrıca kelimesinin hatalı kullanımı.
gazetelerde köşeleri olan yazarların bile yaptığı bir yazım hatası. ülkedeki nerdeyse herkes bu kelimenin yanlış yazımını doğru bilmiş, bellemiş durumda.
normalde, hücre zarlarımız seçici geçirgendir. yani ihtiyacı olan maddeleri, ihtiyacı olduğu kadar alır ve diğerlerini almaz. normal şartlar altında, seçici geçirgen olan hücre zarımızın alkole izin vermemesi gerekir fakat alkol hücre zarımızı yokettiği için ortada da zarar verilecek bir hücre bırakmaz. bir daha yenisi çıkmayacak olan nöronlarımızın da ölümünü hızlandırır, kısaca hızlandırılmış bir yaşlanma opsiyonu sunar. ayrıca bağımlılık yapar, alkol koması ve alkol krizi diye iki ayrı vakası vardır, karaciğer en hızlı replikasyon yapan organlardan biri olmasına rağmen karaciğeri mahveder, normalinin iki katı kadar büyüyebilir karaciğer. böyle zararlı bir şeydir işte alkol, pahalıdır da..
japoncada iyelik anlamı katar.
japonca, ben.
japonca, hayır.
japonca, evet.
dos zamanında oynadığımız bir araba yarışı oyunu, zamanına göre oldukça iyiydi ve detaylı ayarlara sahipti.
oldukça kaliteli bir yerli gruptu.
stop motion klip yapan nadir gruplardan, çok da severim. ülkemizde iki kere konser vermişlikleri var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?