pek rağbet görmeyen filmler olması gerekir ki salon boş, iş kolay olsun.
#581703
taşlığa yılan yontuyor
gözkapaklarıyla ağlıyor
yılanın süt kabına
sarı gazozundan damlıyor
..bir gümüş tepsi getirin..
..bir de limon kolonyası..
..damlatın ovun kanımla..
..atın sonra misketleri..
..balkondaki boş saksıya..
..kırdım ayın ışığını..
..sapanımla ben kırdım..
..gece rüyamdan çaldığım..
..aydan daha parlak..
..çakıl taşıyla kırdım..
tebeşir evin içinde
kasığında kızgın gamze
bir sap düğün menekşesi
kirlenmiş sır gözlerinde
..saklambaç kovasında..
..düğümledim beş taşımı..
..sulu sepkende çınlatın..
..asın nar ağacına..
cahit ökmen
gözkapaklarıyla ağlıyor
yılanın süt kabına
sarı gazozundan damlıyor
..bir gümüş tepsi getirin..
..bir de limon kolonyası..
..damlatın ovun kanımla..
..atın sonra misketleri..
..balkondaki boş saksıya..
..kırdım ayın ışığını..
..sapanımla ben kırdım..
..gece rüyamdan çaldığım..
..aydan daha parlak..
..çakıl taşıyla kırdım..
tebeşir evin içinde
kasığında kızgın gamze
bir sap düğün menekşesi
kirlenmiş sır gözlerinde
..saklambaç kovasında..
..düğümledim beş taşımı..
..sulu sepkende çınlatın..
..asın nar ağacına..
cahit ökmen
(iki)
hayatı hayra yorulan bir rüya
gibi hatırlarken... o tenha arastada...
tütsülenmiş kuşlar satardım... küçük ölüm çığlıkları...
kendi kanını alnına süren parmaklar satardım
uzun bir kış uykusunda doğurduğum ve boğduğum parsı
ki avuçlarımda hâlâ boynunun sıcaklığı
ikindi odalarına aynı rengiyle yağarken kar
içimize kırılan evcil yumurtalar satardım
loş arastanın tenhalarında... yağmur geçti
dolu geçti kar geçti hülyamızı satardım
ne gibiydik ölümün buruşuk kadehinde
sanırlar bir çocuğun ruhundaki su gibiydik
o mahur kadehi... o masum suyu satardım
yaralardan koparılmış kabukların kurutulduğu
"sırf unutmak için. unutmak ey kış!"
büyük yalnızlığın sarı sayfalarını satardım
mavi misketlerin cam odalarında bir kelebeği
sularken ölüm... çocuk kovalarındaki ıslak kuma
gömdüğüm gözlerimi satardım
o tenha arastada
camsız kapısız dükkânda
cahit ökmen
hayatı hayra yorulan bir rüya
gibi hatırlarken... o tenha arastada...
tütsülenmiş kuşlar satardım... küçük ölüm çığlıkları...
kendi kanını alnına süren parmaklar satardım
uzun bir kış uykusunda doğurduğum ve boğduğum parsı
ki avuçlarımda hâlâ boynunun sıcaklığı
ikindi odalarına aynı rengiyle yağarken kar
içimize kırılan evcil yumurtalar satardım
loş arastanın tenhalarında... yağmur geçti
dolu geçti kar geçti hülyamızı satardım
ne gibiydik ölümün buruşuk kadehinde
sanırlar bir çocuğun ruhundaki su gibiydik
o mahur kadehi... o masum suyu satardım
yaralardan koparılmış kabukların kurutulduğu
"sırf unutmak için. unutmak ey kış!"
büyük yalnızlığın sarı sayfalarını satardım
mavi misketlerin cam odalarında bir kelebeği
sularken ölüm... çocuk kovalarındaki ıslak kuma
gömdüğüm gözlerimi satardım
o tenha arastada
camsız kapısız dükkânda
cahit ökmen
şair bu kitabıyla, orhon murat arıburnu şiir ödülüne layık görülmüştür.
a.ö. tevfik fikret lisesinin eski edebiyat/edebi metinler hocası. kendi şiir kitabı 1998de öteki yayınevi tarafından basılmıştır. böyle bir adamı işten çıkaran zihniyetin ta..
(bkz: melankolik masal)
(bkz: melankolik masal)
bu okulda çok az sağlam hoca vardır. son yıllarda fransız hocaların sayısı inanılmaz bir şekilde azalmıştır. öğrencilere farklı yaklaşan, sıradışı, herkesin çok sevdiği, derslerinde full metal jacket gibi filmler izleten edebiyat hocası cahit ökmen’i "öğrencilere zarar veriyor" gerekçesiyle işten çıkararak iyice sıçmıştır.
ils ont vu les pays-bas, ils rentrent à terre haute;
mais une nuit d’été, les voici à ravenne,
a l’aise entre deux draps, chez deux centaines de punaises;
la sueur aestivale, et une forte odeur de chienne.
ils restent sur le dos écartant les genoux
de quatre jambes molles tout gonflées de morsures.
on relève le drap pour mieux égratigner.
moins d’une lieue d’ici est saint apollinaire
en classe, basilique connue des amateurs
de chapitaux d’acanthe que tournoie le vent.
ils vont prendre le train de huit heures
prolonger leurs misères de padoue à milan
où se trouvent la cène, et un restaurant pas cher.
lui pense aux pourboires, et rédige son bilan.
ils auront vu la suisse et traversé la france.
et saint apollinaire, raide et ascétique,
vieille usine désaffectée de dieu, tient encore
dans ses pierres écroulantes la forme précise de byzance.
t s eliot
mais une nuit d’été, les voici à ravenne,
a l’aise entre deux draps, chez deux centaines de punaises;
la sueur aestivale, et une forte odeur de chienne.
ils restent sur le dos écartant les genoux
de quatre jambes molles tout gonflées de morsures.
on relève le drap pour mieux égratigner.
moins d’une lieue d’ici est saint apollinaire
en classe, basilique connue des amateurs
de chapitaux d’acanthe que tournoie le vent.
ils vont prendre le train de huit heures
prolonger leurs misères de padoue à milan
où se trouvent la cène, et un restaurant pas cher.
lui pense aux pourboires, et rédige son bilan.
ils auront vu la suisse et traversé la france.
et saint apollinaire, raide et ascétique,
vieille usine désaffectée de dieu, tient encore
dans ses pierres écroulantes la forme précise de byzance.
t s eliot
bir şeyin kaynamasını sağlamak. örnek: suyu kaynat.
halk arasında, konuşmak, sohbet etmek.
ayrıca birkaç kişiyle beraber ot içmek, ot döndürmek anlamında da kullanılır.
halk arasında, konuşmak, sohbet etmek.
ayrıca birkaç kişiyle beraber ot içmek, ot döndürmek anlamında da kullanılır.
ted bortolin ve detra wilson’ın kurguladığı saçma televizyon şovu. çok zengin bir baba, şımarık kız(lar) ve bir kadın. kızlar inanılmaz huysuzdur ve dedikleri her şey olur, ayrıca bunlar babalarıyla kadının, yani sevgilisinin arasını bozmaya çalışırlar sürekli. birkaç bölüm izleyip babaya trip atmak doğaldır. bir ara s nek’te yayınlanıyordu sanırım.
bir bölümünü youtube’dan buldum:http://tinyurl.com/2tts2g
bir bölümünü daha buldum ama almanca galiba:http://tinyurl.com/2ljcwk
bir bölümünü youtube’dan buldum:http://tinyurl.com/2tts2g
bir bölümünü daha buldum ama almanca galiba:http://tinyurl.com/2ljcwk
aimer cest brûler ses nuits
aimer cest payer le prix
et donner un sens à sa vie
aimer cest brûler ses nuits
*
sevmek, gecelerini yakmaktır
sevmek, bedel ödemektir
ve hayatına bir anlam vermektir
sevmek, gecelerini yakmaktır
bkz;#505141
aimer cest payer le prix
et donner un sens à sa vie
aimer cest brûler ses nuits
*
sevmek, gecelerini yakmaktır
sevmek, bedel ödemektir
ve hayatına bir anlam vermektir
sevmek, gecelerini yakmaktır
bkz;#505141
(bkz: nyx)
apuleius’un metamorphoses’i 11 libre, kitaptan oluşur.
liber 1 (1. kitap): hypata’ya yolculuk ve socrates’in öyküsü
liber 2 (2.kitap): byrrhena’nın uyarıları ve telyphron’un başına gelenler
liber 3 (3. kitap): kahkaha tanrısının bayramı ve lucius’un eşeğe dönüşmesi.
liber 4 (4. kitap): lucius’un soyguncular tarafından kaçırılması ve cupido ile psyche öyküsü
liber 5 (5. kitap): cupido ile psyche öyküsü (devam)
liber 6 (6. kitap): cupido ile psyche öyküsü (devam) ve soygunculardan kaçış
liber 7 (7. kitap): charite’yle kaçış
liber 8 (8. kitap): charite’nin intikamı; lucius ve syria tanrıçasının rahibi
liber 9 (9. kitap): lucius’un yeni sahipleri ve başına gelenler
liber 10 (10. kitap): üvey anne ve yasak aşk
liber 11 (11. kitap): tanrıça isis’in gizemleri ve lucius’un kurtuluşu
not: kitapların başlıkları çevirmen tarafından konulmuştur.
kabalcı yayınevi, hepsini tek bir kitap halinde, 2006 yılında basmıştır.
liber 1 (1. kitap): hypata’ya yolculuk ve socrates’in öyküsü
liber 2 (2.kitap): byrrhena’nın uyarıları ve telyphron’un başına gelenler
liber 3 (3. kitap): kahkaha tanrısının bayramı ve lucius’un eşeğe dönüşmesi.
liber 4 (4. kitap): lucius’un soyguncular tarafından kaçırılması ve cupido ile psyche öyküsü
liber 5 (5. kitap): cupido ile psyche öyküsü (devam)
liber 6 (6. kitap): cupido ile psyche öyküsü (devam) ve soygunculardan kaçış
liber 7 (7. kitap): charite’yle kaçış
liber 8 (8. kitap): charite’nin intikamı; lucius ve syria tanrıçasının rahibi
liber 9 (9. kitap): lucius’un yeni sahipleri ve başına gelenler
liber 10 (10. kitap): üvey anne ve yasak aşk
liber 11 (11. kitap): tanrıça isis’in gizemleri ve lucius’un kurtuluşu
not: kitapların başlıkları çevirmen tarafından konulmuştur.
kabalcı yayınevi, hepsini tek bir kitap halinde, 2006 yılında basmıştır.
ovidius ve apuleiusun aynı içeriğe sahip, aynı adlı eserleri. ikisi de bir başyapıttır. apuleiusun metamorphosesi, daha çok "asinus aureus" olarak geçer. iki yapıt da pek çok tiyatro oyununa, kitaba esin kaynağı olmuştur.
kalbimi yunan ve latin klasikleri çevirilerini yayımlayarak kazanmış yayınevidir. tabii bu yayınevinden daha pek çok önemli eser çıkmıştır.
sitesi de şudur:http://www.kabalci.com.tr
sitesi de şudur:http://www.kabalci.com.tr
ilk bölümünü izlemek isteyenler için:
part 1:http://tinyurl.com/329ab7
part 2:http://tinyurl.com/3cx9xz
part 3:http://tinyurl.com/2vha3b
part 1:http://tinyurl.com/329ab7
part 2:http://tinyurl.com/3cx9xz
part 3:http://tinyurl.com/2vha3b
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?