son sosyalist

moldova maçında attığı gollerle en az bi üç yıl daha milli formayı garantileyen futbolcu. kısacası eziyet devam edecek. şimdi bu insanın göklere çıkarılma zamanı tabi. futbol adına ortaya hiç bir şey koyamayan moldova takımına dört gol attı. zamanında takıma verdiği zarar unutuldu. "ben demiştim, hakan’a haksızlık yapılıyo" diyenler birer birer seslerini yükseltmeye başladı. günlük başarılarla avunmaya mahkum bi toplumda böyle durumlar gayet normal, yadırgamıyorum. yalnız uzun vadede bu adamın ülke futboluna verdiği ve vereceği zararı hiç düşünen yok mu acaba diye de düşünmekten kendimi alamıyorum. ama doğru, niye bunları düşünerek zihnimi yoruyorum ki? futbol bir çokları için sadece egolarını tatmin etme aracı. gerisi zaten önemli değil.

efes pilsen’in abd’deki ikinci hazırlık maçı. ntv’nin canlı yayınlayacağı maçın saat farkı nedeniyle ülkemizdeki tarihi 13 ekim, başlama saati 05.30

denver nuggets’ın 118-102 kazandığı maç olmuştur. bi sonraki durak golden state.

ilk yarısını denver nuggets 55-44 önde kapatmıştır.

ilk kez bir nba takımı ile bir türk takımını karşı karşıya getirecek olan maç. her ne kadar bir hazırlık maçı olsa da türk basketbol tarihinde bir ilk olması sebebiyle önemli. maçın, saat farkı nedeniyle ülkemizdeki tarihi 11 ekim 2006. ntv saat 04.00’ten itibaren canlı yayınlayacak.

edit : 1995 yılındaki maç ülker-all star maçı olduğu ve all star nba organizasyonuna dahil bir takım olmadığı için bu bir ilktir.

daha uzun yıllar birlikte olmak dileğiyle...

bir kazım kanat - ahmet çakar klasiği :

a.ç: dünyanın en zehirli örümceği hangisidir bilir misin?
k.k: hangisi hocam?
a.ç: karadul diye bi örümcek. bu cinsel münasebetten sonra ne yapar biliyo musun? erkeğini yer. bence senin beyninde de böyle bi kara var.
k.k: hocam dul da senin beyninde var. ikimiz karadul olduk işte.

(bkz: hayırlı olsun)

ayrıca:
(bkz: geçmiş olsun)

az önce santra programında fatih terim’e "hocam bu ulus hep sana arkadan verdi, çok şanslısın" demiştir kendileri.

(bkz: rüzgar)

utanmazlığın, futbolcu bedeninde hayat bulmuş halidir kendisi. arda turan, nuri şahin, nihat kahveci gibi oyuncularla aynı takımda oynama şerefine nail olmuştur. lakin "hocam artık benden geçti. gençlerin önünü açmak için ben milli takımı bırakıyorum" diyememiştir. üstelik milli takımın kadrosu üzerinde bile etkisi vardır. ülke futboluna verdiği zarar devam etmektedir yani. bunun gibi virüsler türk futbolunun damarlarında gezdiği sürece kazanılan en büyük başarı deplasmanda alınan bi macar galibiyetinden öteye gitmez.

7 ekim 2006 macaristan turkiye macinda ayağına gelen her topu macar oyunculara iade eden istinat duvarı.

los angeles clippers’ı 94-75 yenerek bir nba takımını yenen üçüncü avrupa ekibi olmayı başaran rus takımı.

bir nba takımını yenmeyi başaran ikinci avrupa temsilcisidir. barça 5 ekim 2006’da philadelphia 76ers’ı 104-99 yenmeyi başardı.

bir nba takımını yenen ilk avrupa temsilcisidir. maccabi 2005’te toronto raptors’ı anthony parker’ın son saniye basketiyle 105-103 yenmişti.

dün yaptığı tahminin bugün neden tutmadığını yarın çok güzel anlatan insan.

(bkz: yaşar uysal)

dokuz eylül üniversitesi iibf iktisat bölümü öğretim üyesi. inanılmaz güzel ders anlatır, okula devam sebeplerimdendir.

anası yaşında kadınlara düşkün ruh hastası çocuk. ben ahmet çakar’ın yalancısıyım.

raul gonzalez’e fena halde gıcık olan adam. artık yaptığı kuponu falan mı yatırdı ne yaptı bilmiyorum, bi türlü sevdiremedi buna kendini raul.

niye üvey evlat gibi davranıldığını anlamadığım soru cümlesi. ne yani, niyetli misin cümlesi müslüman da oruç musun gavur mu? anlıyosun işte ne demek istediğini. niye işi yokuşa sürüyosun? hayır amacın soruyu o türlü sordu diye karşındakini küçük düşürmekse bil ki yanlış yoldasın. sen "niyet ettim" diyosundur başkası "oruçluyum" diyodur. bundan daha doğal ne olabilir ki?

(bkz: sözüm meclisten dışarı)

beşiktaş’ın bu sezonki iki hatasından biri. ilki bu adam zaten, bunun alınması. ikincisi cska maçından sonra bulgaristan’da unutulmaması. bırak, unut havalimanında. zaten bi bavuldan farkı yok.

ağalık düzeni ve sömürüyü anlatan en iyi filmlerden biridir.