confessions

sipsi

- Yazar -

  1. toplam entry 3120
  2. takipçi 2
  3. puan 66282

imzalamak

sipsi
tdk’ya göre:

1. bir yazı veya belgeye imzasını yazmak, imza atmak.
2. eserin yazarı, yapımcısı olduğunu imza veya işaretle belirtmek.
3. bir kimseye, hatıra olarak sunulan esere imza atmak.

independence

sipsi
bilgi tweet aracılığıyla independence:

hizmet hizmet dedikleri,
bir kac belge bir kac terfi,
isteyene ver onlari,
bana hindi gerek hindi(noel hesabi)

hayır, üşenmemiş yazmış adam, diyecek söz bulamıyorum.

kimler var

sipsi
online uyeler
independence (jedi) [msg] [kim]
epikuros (moderator) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
zotac (5. nesil bilgic) [msg] [kim]


$u anda yonetimden

1 jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
2 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 4 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 11 ki$i okuyor.

kadınların çocuklarının fotoğraflarını göstermesi

sipsi
başlığın uzun halini yazmam gerekirse ’kadınların önüne gelen herkese çocuklarının fotoğrafını göstermesi’ şeklindedir. efen’im çağımızın en önemli sorunu ekonomi, siyaset, ticaret ıvır zıvır değildir. günümüzün en önemli sorunu bu kadınlardır. bu kadınlar ki insanı delirtmek için tanrı tarafından yeryüzüne yollanmış melek görünümlü şeytanlardır.

bu otobüste yanınızda oturan hiç tanımadığınız ve bir daha yüzünü görmeyeceğiniz bir kadın da olabilir, her gün iş yerinde gördüğünüz lakin farklı departmanlarda çalışma sebebiyle selamlaşmaktan öteye geçemediğiniz bir kadın da. bu kadın şu anda yanınızda oturan eşiniz bile olabilir.

bu durumun sadece kadınlarda olduğunu ise ben bugün anladım. hemen bu vesileyle bir anımı paylaşmak isterim. bugün ben, bir hemşire ve bir diş hekimi, denetlemeye giderken yolda aile mevzusu açıldı. erkek olan diş hekimi bir oğlu olduğunu, çocuk sahibi olmanın hayattaki hiçbir duyguyla yarışamayacağını söyleyip sustu. o anda hayatımın en büyük hatalarından birini yaparak hemşire hanıma ’çocuğunuz var mı?’ diye sorma gafletinde bulundum. 4 çocuğu olduğunu bilmem kaç yaşlarında olduklarını bilmem ne mezunu olduklarını anlatmaya başladı. bir süre dinledim. o sırada diş hekimi muhabbeti değiştirdi ve başımı pencere tarafına çevirdim. beni bekleyen tehlikeyi nereden bilebilirdim ki? bir anda burnumun ucunda sallanan fotoğraflar yağmaya başladı. ’bu kızım 3 yaşındayken bu beş bu üçüncü bebe 9 yaşındayken bu dırırırırrr’

o anda bütün hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. ben bu anı farklı kadınlarla defalarca yaşamıştım. çirkin çocuklara da güzel çocuklara da ’çok tatlı yaaa yirim ayyy ne şeeekeeer’ demek zorunda kalmıştım. ama ağlamadım, dimdik ayakta durdum.

kadınlar, sözüm size. ne olursunuz belli bir samimiyet seviyesine gelmeden bana çocuk fotoğraflarınızı gösterip durmayın. rica ediyorum, o samimiyete gelince de benim sormamı bekleyin. biliyorum çok şey istiyorum ama, intiharın eşiğindeyim be yeter, be yeter aaa!

(bkz: çok doluyum sözlük)

death to birth

sipsi
ben yaşarken hep fonda çalmasını istediğim şarkı. zaman zaman durup, yaşarken bir anlık durup ’da laaaa da la da laa laaaa’ diye bağırarak kendi etrafımda dönebilmeliyim..

it’s a long lonely journey from death to birth..

almost blue

sipsi
bir çok kişinin yorumladığı, elvis costello’dan dinlemeyi ayrı bir sevdiğim, neredeyse hüzünlü harikulade şarkı.

almost blue
almost doing things we used to do
there’s a girl here and she’s almost you
almost
all the things that your eyes once promised
i see in hers too
now your eyes are red from crying

almost blue
flirting with this disaster became me
it named me as the fool who only aimed to be
almost blue
it’s almost touching
it will almost do
there is part of me that’s always true
always
not all good things come to an end
now it is only a chosen few
i have seen such an unhappy couple

almost me
almost you
almost blue
64 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol