confessions

sinanhalac

- Yazar -

  1. toplam entry 539
  2. takipçi 1
  3. puan 53627

yıllar sonra alakasız bir konu için arayan insan

sinanhalac
beş altı yıl olmuştur görüşmeyeli belki, bir gün telefon çalar ahaa lan şerefsize bak hatırladı sonunda bizi der bir heyecanla açarsınız telefonu, otuz saniye süren bir nasılsın muhabbetinden sonra ya kardeşinin sınav sonucuna bakılacaktır onu rica eder yada bilgisayarın bir yerini bozmuştur tanıdık bilgisayarcı var mı diye sorar, senin ben o antik götüne koyayım diye geçirirsiniz içinizden ama yine gider alırsınız o sınav sonucunu kar kış demeden.

yemek servislerinde misafir önceligi

sinanhalac
en güzelinden yemekler tatlılar yapılmıştır misafir gelecek diye, içinizden bir oley çekersiniz, neyse masaya geçilir işte tüm hayal kırıklığınız bu noktada başlar, en löp etler misafirlere gider, size kuş kadar kemikli yerler kalır, yada onlara bol suyundan koyulur. neyse biz de onlara gidicez o zaman alırım intikamımı diyip kemiği tükürürsünüz tabağın köşesine...

terminallerde yan otobüsün televizyonunu seyretmek

sinanhalac
ne hikmetse sizin bindiğiniz arabada ya bir film izlersiniz ve hemen kapatırlar yada onu bile koymazlar ama mola yeri yada bir terminale geldiğinizde yan otobüste vur patlasın çal oynasın televizyon izlediğini görürsün insanların, ucundan bir bakarsın filme, sonra bir daha bakarsın, derken bir bakmışsın muavin bağırıyordur bilmem nere yolcusu kalmasın diye, nasıl geçtiğini anlayamazsın bile yarım saatin her ne kadar sesini duymasan bile.

günahtır diye dünden kalan yemekleri yiyen anne

sinanhalac
o gün yine çeşit çeşit yemek yapmış olmasına rağmen yazık günah nimettir diyip dünden kalan yemekleri ısıtır ve önce onları yer, sonra hala açsa o gün pişirdiklerine geçer.

bu ülkenin nasıl bu duruma geldiğini, toplu iğne üretemezken avrupa birliğine aday bir ülke konumuna nasıl bu kadar kısa zamanda tırmandığını anlamak için evimzde hergün karşılaştığımız ama dikkat etmediğimiz anne davranışlarına bakmak yeterli olacaktır. nerde 18 oldu mu çocuğunu evden atan avrupa annesi nerde bizim anneler...

belediye otobüsünde dikız aynasına denk gelen adam

sinanhalac
çok sıkışıktır, adam atmayı bırakın nefes bile almak işkence halini almıştır otobüste ve siz en öndesinizdir hemen kapının dibinde, şöför sanki otobüs bomboşmuşçasına aynayı göremiyorum diye iki de bir sizi uyarır "bi müsade aynayı görmem lazım" diye, lan ben mi istedim orda parantez gibi durmayı, sıkışık işte, yer açılınca para da versen durmam zaten...

sakızı tükürdükten sonra yarım vole vurmak

sinanhalac
genelde açık alanlarda sakız çiğnerken ve artık sakızda şeker tadı kalmamışken yapılır bu olay, o an sanki milli takımın ingiltere’ye atacağı ilk golün şutunu çeken fitbolcu heyecanı gelir üzerine insanın, tükürürsün sakızı hafif bombeli gelir ve gömersin dömi voleyi, sonra da üç saniye içinde unutursun bu olayı...

otobüste paltonun ucuna birisinin oturması

sinanhalac
çekersiniz gelmez, sağ sol yaparsınız oturan anlamaz, gergin bir hava oluşur o an, adama hissettirmek için elinizden geleni yaparsınız hele bir de ineceğiniz durağa yaklaşmışsanız şöle götü biraz kaldırıp gerersiniz paltoyu amcam anlar ama hiç oralı olmaz şöle bi öne gerinme hareketi yapar ve kurtarırsınız paltoyu.

yayli boya

sinanhalac
fırça icat olmadan önceki dönemlerde kullanılan bir tekniktir. yıllarca antreman gerekliymiş usta olabilmek için. attığını vurucan ama renkler karışmayacak falan zor iş tabi. allahtan milenyumda yaşıyoruz hem renault da sanatın ve sanatçının yanında da böyle gereksiz işlerle uğraşmıyoruz...

(bkz: yağlı boya)

pruva ati

sinanhalac
pruva’yı işgal ederken kullanılan attır, mühendisin kiralayıp tecavüz ettiği atın da büyük babasıdır. safkandır bir kere, son yüze önde girerse tutamazsın ayrılır da gelir.

(bkz: truva atı)

yazarın notu: evet fikri agemmennon’dan çaldım, telifi neyse ödemeye hazırım.
20 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol