simplist

çevrelemek, dolamak.
mecaz anlamda beğenmek, hoşlanmak, müdavimi olmak gibi de kullanılabilir. örneğin "bu kitap/film/muhabbet çok sardı" veya "bu oyuna çok sardım" gibi.

sade ve sadece rakıdır.
içine buz dahi konsa sek olmaktan çıktığını, zaten buzun rakıya değil de rakının buza konulması gerektiğini düşünen hatrı sayılır bir ehl-i keyf kitlesi vardır.

genelde rejimi, hukuku, yaptırımları gibi kısımları ile akla gelen ve sadece onlardan oluştuğu algısıyla tepki verilen sistem bütünüdür.
örneklendirmek gerekirse; "sinema" bir bütündür. filmi, salonu, oyuncuyu, konuyu, ışığı, dublajı, türü ya da sektörde çalışansanız çalışma koşullarını sevmeyebilirsiniz. ama bu tümüyle sinemaya karşı olduğunuz anlamına gelmez. ya da bunlardan herhangi birine tutkulu olmanız sizi her şartta sinemanın fedaisi yapmaz.
demem o ki; arada bir geri çekilip resmin tamamını görmeye çalışmak gerek.

köpeğin sırtından entry girme durumudur.

meşhur olmak, tanınır bilinir olmak.
hepsinden önemlisi kalıcı olabilmek. aksi takdirde depresyona sebep olabilir.

latife hanıma söylenebilecek söz.

play ve back kavramlarını ayrı ayrı düşünerek şarkıyı götüyle söylediklerini sanıyordum küçükken.
gerçi çok da farklı bir durum değilmiş, onu büyüyünce anladım.

kimsenin "kral çıplak" deme cesareti gösteremeyeceğine inandığı toplum ve ortamlarda bazı konuşmacıların sarfettiği demogojik yönlendirme cümlesi.
muhatap kişiler önce cevabı biliyormuş duruşuna geçer, konuşmacı (elbette) kimseye sormaya gerek duymadan empoze etmek istediği cevabı söyler, akabinde muhatap kişiler yine bilmiş bir eda ile "benim kadar olmasa da doğru söyledi.." tavrıyla kafa sallayarak onaylar.

ergenlik dönemindeki insan yavrularını günümüz şartlarında 4 sene kadar barındıran okul.
üniversite öncesi gaz alma yeri.
çeşitliliği, sınav ve puan sistemi, müfredatı ve sosyal içeriği ile günden güne anlayamaz olduğum öğrenim kurumu. iyi ki milattan öncesinde bitirmişim.

sahne ve kamera önü oyunculuğu yapmak isteyen herkesin bilmesi, öğrenmesi gerektiğini düşündüğüm ifade becerisidir.
yıllardır izlediğim ve bazılarına dahil olduğum tv-sinema yapımlarında duygusunu hal diliyle veremediği için anlamsız repliklerle oyunu desteklenen karakterler yüzünden böyle bir zorunluluk olmasını bile desteklerim tavsiyeden öte..

teknik olarak mümkün, etik olarak izlenen yola bağlı değerlendirilecek gönül cilvesidir.
oruçlu iken dalgınlıkla su içmek gibidir. aklına geldiği an tercih yapmak zorunda kalırsın; ya suyu bırakır hatta tükürür oruca devam edersin, ya da orucu bozup suyun dibini görürsün. ikisi bir arada olmaz.

yüksek ölüm riski içeren bir fiiliyatta bulunmak.

(bkz: jonglor)

üç ve daha fazla sayıdaki nesneyi havaya atıp tutan, bu esnada en az bir adet nesnenin havada olmasını sağlayan kişi.

meali/çeviriyi yapan kişi veya kişilerin çevirisiyle ilgili olarak farklı meallerde farklı anlamlar çıkarılabilecek ayetlerden biridir.
kiminde tasarruf, kiminde hüküm, kiminde ise aidiyet gibi bahsediliyor ganimet konusu.
kaynak:http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=8&ayet=1

kapaklı olduğundan dolayı ismini ingilizce closed kelimesinden aldığını düşündüğüm, çökmek yerine oturarak boşaltım yapma imkanı sağlayan tuvalet taşı modeli.
işiniz bitince sifonu çekip, klozeti closed moduna getirmek en iyi bişiidir.

tanıdığım bütün kadınların yüreğine dokunmuş bir dizesi mutlaka olan gönül adamı/şair.
belki de ben cemal süreyanın dizeleriyle kalbine dokunduğu kadınları tanımışımdır hep. ama şu bir gerçek ki; cemal süreya'nın birden fazla şiirini okumuş, hele ki ezberleyip zihnine kazımış bir kadına ulaşmak (duygusal anlamda) kolay değildir.
belki de bundandır ki; tanıdığım bütün erkekler de cemal süreya'ya "azcık susup iki satır incelik de bize bırakaydın ya la.." içerikli bir kıskançlık beslerler ne kadar takdir etseler de..

sesinin uzaktan hoş geleceği rivayet olunan enstrüman/çalgı.
bateri formunda olandan ziyade, halk müziğinde kullanılan davullar (sanırım askılı davul deniyor) benim tercihimdir şahsen. amma velakin ramazan davulu gibi tekdüze değil, usta işi çalınırsa.

fiziksel zarar verebilecek durumdur.
tuşlar genelde sert malzemeden yapıldığı için yanlışlıkla monitörü çizebilme riski vardır. üstelik bu işlemi yaparken delete tuşunu klavyeden sökerek yapıyorsanız sökme-takma esnasnda klavye de zarar görebilir. üstelik iyi de temizlemez.
bu işlem için kauçuk slikon flex klavyeler daha uygundur.

cuma ve ali isimlerinin birleşip kaynaşmasndan oluştuğunu düşündüğüm isim.
yine de isimler sözlüğüne falan bakmak gerek, uydurmuş olabilirim.