selluka

mondros ateşkes antlaşması ve kurtuluş savaşı boyunca var olan dernek veya cemiyetlerdir. lisede iken bunları ezberlemeye çalışmaktan mahvolduğumu hatırlıyorum. ama iyi ki ezberlemişim. nasıl bir ezberse bugün dahi unutmadım.
geçmişi bilmek bugünü daha iyi anlamaya yardımcı olur.

bu yılda yaşıyor olabilseydik neler olabileceğine dair fikir edinme amaçlı yıldır.
ve torun tombalakların yazdıklarımızı okuyunca bu yılla ilgili tahminlerimizi vay be bilmişler demesini istediğim yıldır.
kesinlikle haplarla besleneceğiz. ve çok pahalı olacak. ama en pahalı şey su olacak. -attım işte film ve dizilerden kopya çekerek.-

büyük ihtimal olacak tatildir.
daha düne kadar türk turistlerin yüzüne bakmayan turizm sektörünün her zamanki ağlaşması sonucudur.
accık da yerli turistten kazanalım bare mantığı.

doymuş ve daha önemlisi olmuş adamdır. öyle görünüyor uzaktan tabi.
Söz konusu hisse devrinin ardından Bill Gates'in Microsoft'taki paylarının oranı yüzde 1.3'e inmiş.
ama sanıyorum adama bu hisselerin kırıntısı bile yeter.

beklenmedik anda gelen beklenmedik saldırı. bir çocuk bir bireye bunu gündüz saati ve çok kalabalık olan bir yerde yapabiliyorsa insanın anlatılan tüm şehir efsanesi niteliğindeki her şeyin gerçek olduğuna inanması demektir. yaşıyor olamamız sadece bir tesadüf müdür?

taksim'de saat 17 gibi neredeyse öğlen üstü sayılabilecek bir saatte bir kişiye, bir çocuk tarafından uyuşturucu iğne verilmesiyle hissedilendir.
nasıl bir ülke olduk gerçekten anlamıyorum ama korkuyorum. bu derece gözü dönmüşlük karşısında sıradan bir insan ne hissedebilir ki?

şişli karayolları seferini yapan özel halk otobüsü şoförünün yolun kenarına çekerek, orta kapıya serdiği seccadesini üzerinde namaz kılmasıdır.
yapılan bir ibadet mi bir şov mu, bir nevi protesto mu?
umarım çok beddua almamış, kul hakkı yememişdir. umarım.

itü öğrencilerinden bir grubun öncülüğünde ve öğrencilerin tatillerinde bazı okulların fiziki şartlarını düzeltmeyle başlayan sloganları "oyuna devam" olan köy enstitüleri tarzında imece. yolları açık olsun.

19 mart 2015 'te linç edilerek öldürülmüş afgan kadın din öğretmeni.

bir aşkı matematiksel ifadeleri kullanarak anlatabilmektir.
o kadar çok face ifadesi var ki ama kopyalamak istemedim.
yıllar geçiyor, yerimde sayıyorum. benim matematiksel tanımım da bu.

kabus olabilen bir tanıdıktır.
allaam hiç mi görgü bilmez bir insan. ne kadar yaşlandığından, ne kadar kilo aldığından sohbete başlayan insandır. sakil. sanki kendi eskisi gibi duruyor.

sadece o an veya o zaman için geçerli olan durum.
şimdilik izin verdiğimiz şeyler sonrası için geçerliliğini yitirebilecekse eğer garip bir durum oluşuyor sanki.
derin bir konu sanki.

günümüzde oldukça karmaşık bir durum içeren ve kişiden kişiye değişebilen tanım. her bireyin kendince farklı tanım yazabileceği bir durum varsa özgür müyüz değil miyiz?
kendi tanımım; kimseye karşı sorumluluk hissetmeden sürdürebileceğin bir hayat.

tolstoy'un hayatın anlamı isimli öyküsünü tavsiye ederim. sonu şöyle bitiyor:
"uşağı beli alarak pahom'un sığabileceği büyüklükte bir çukur kazdı ve onu oraya gömdü. onun şimdi ihtiyaç duyduğu topu topu iki metrelik bir topraktı."

kapitalizm altan. soymayanı soyarlar.
ne dedim ben. çirkin bir olaydır.

alkol alınca gelen boş vermişlik ve cesaret. bunun için ödenecek para bile ne kadar arttı farkında mıyız?

mücadele etmeyeceğim, pes ediyorum anlamında kullanılan söz.

ortak olmak, benimsemek, bir topluluğa girmek.
bana katılır mısınız?
gülmekten değil bak.

çoğumuzun içme suyu olarak kullandığı su.
fiyatı 10 liradan bir ayda 6 damacana tüketen biz ona toplamda 60 lira verirken bir de aylık su faturasına yaklaşık bu kadar para veriyoruz. ayrıca ne kadar sağlıklı o bile ayrı bir tartışma konusu.
yani orhan veli'nin dediği gibi bile değil artık. acı su bile bedava değil.

birini kandırmak için aldatıcı veya ikna edici sözler sarf etmek.
bazılarının bin dereden su getirmesine ısrarla kanarsınız ya belki de en büyük salaklıklardan biridir bu.