confessions

seeyouindisneyland

- Yazar -

  1. toplam entry 3392
  2. takipçi 1
  3. puan 94700

yinkgou savaşı

seeyouindisneyland
yingkou savaşı çin japon savaşı sırasında mançuryada eskiden yabancılara açık bir liman kasabası olan yıngkou dışında çin ve meiji japonyası arasında meydana gelmiş bir kara savaşıdır. bazen newchang savaşı olarak da isimlendirilir

liaoyang savaşı

seeyouindisneyland
(24 ağustos – 4 kasım,1904)
rus japon savaşının önemli kara muharebelerinden biridir.
japon ordusu kuşatma için port arthurun yakınına konuşlanırken, mareşal oyama komutasındaki büyük bir güç kuzeye mançuryadaki uzakdoğu demiryolunun port arthur mukden arası kısa demiryolu hattı üzerindeki stratejik yerleşimli lioyang demiryolu kavşağını ele geçirmek üzere yöneldi.
savaş 25 ağustos 1904te 158.000 kişilik güçlü rus ordusunun, japon 1. 2.,3. ordularının yan kanatlarını yandan toparlamasıyla başladı.
26 ağustos 1904te, japon birinci ordusu liaoyang şehrinin güneydoğusundaki kosarei peak ve hung-sha passı aldı. rus ordularının kurmay başkanı general alexei kuropatkin, japonları en dış rus hatlarından harekete geçerek yenmeyi ve geri çekilmeye zorlamayı başaracağına inanıyordu.
from 29-30 august 1904, rus askerleri lioyangın güneyindeki savunma mevzilerinde japon ssaldırılarını geri püskürttüler. 31 ağustos 1904te japon birinci ordusu lioyangın kuzeydoğusunda nehri geçti.
4 eylül 1904te etkisiz kontraataklardan sonra , kuropatkin sabahın erken saatlerinde mukden için lioyangı tahliye etmeye karar verdi. talihsiz şehir sırayla rus,çin ve japon güçlerince tahrib edilmişti
rus ordularının 17.900 kaybının önemli bölümü kayıp ve esirdi. buna rağmen, büyük japon kayıplarına rağmen japonlar ,ruslar savaşı terkettiğinden beri bunu bir zafer olarak görmüşlerdi.
japonların lioyangtaki pahalıya mal olan başarısı ve port arthurun düşmesi 1905 ihtilalinin çıkmasına yardımcı olan,rusların gelecek yılki mukdendeki kesin yenilgisini hazırlamıştır.

hamidiye kruvazoru

seeyouindisneyland
hamidiye kruvazörü, "abdülhamid kruvazörü" olarak 1903 yılında istanbul sularına gelerek osmanlı donanmasına katılan ve 1908 devriminin ardından adı "hamidiye" olarak değiştirilen bir gemidir. bu süre zarfı içerisinde ii.abdülhamid’in donanmanın kendisine karşı kullanılabileceği korkusu nedeniyle haliç’te demirli kaldı. balkan savaşı sırasındaki başarılı deniz çarpışmalarıyla ünlenmiş bir osmanlı savaş gemisidir. ingiltere’de yaptırılarak 1905’te istanbul’a getirilmiş, ii’nci abdülhamid’in donanmaya duyduğu kuşku nedeniyle 1908’e değin haliç’te demirli kalmıştır. balkan savaşı başlayınca hüseyin rauf bey (orbay) komutasında karadeniz’de görevlendirilmiştir. aralık 1912’de varna’yı ve öteki bulgar limanlarını bombalamış, 20-21 aralık 1912 gecesi bir bulgar torpido gemisince vurulmuştur. baş tarafı tümüyle suya gömülü olarak istanbul’a gelmeyi başarmış ve haliç’te onarıma alınmıştır. ocak 1913’te bu kez ege denizi’ne açılarak yunanistan’ın syrus adası’ndaki barut ve dinamit fabrikasını yok ettikten sonra yunan donanmasının ünlü "makedonya" kruvazörünü ve 11 mart 1913’te adriya denizi’ne girerek bir yunan kuru yük gemisini batırmıştır. dıraç’taki (durres) sırp kuvvetlerinin karargâhlarını bombalamış ve büyük kayıplar verdirmiştir. shëngjin’de beş sırp nakliye gemisini batırmıştır.

londra antlaşması’nın imzalandığı 30 mayıs 1913’e değin ege ve akdeniz’de 11,200 mil kat eden ve çok sayıda yara alan "hamidiye", 7 eylül 1913’te yeşilköy’de büyük bir törenle karşılanmıştır. başarıları nedeniyle gemiye "kahraman" unvanı verilmiştir. askeri başarıları büyük olmamakla birlikte "hamidiye" kruvazörü balkan savaşları’nın ağır yenilgi koşullarında halk ve askerin gözünde bir umut ışığı olmuştur.

altı gün savaşı

seeyouindisneyland
1960-1980 arası orta doğu gelişmelerinde, 1967 arap-israil savaşı bir dönüm noktası teşkil eder. çünkü, bu savaşta israil’in araplar karşısında kazandığı kesin zaferler neticesinde, topraklarını savaştan öncekinin dört misli genişletmesi, arap-israil meselesine çok büyük boyutlar kazandırmış ve neticelerini günümüze kadar getirmiştir.

1948 arap-israil savaşı’nı araplar tahrik etmiştir. 1956 arap-israil savaşı ise ingiltere, fransa ve israil’in mısır’a saldırıları dolayısıyla meydana gelmiştir. ancak 1967 arap-israil savaşı ise, israil değil, araplar istediği için çıkmıştır. şu farkla ki, savaşı çıkarmak isteyen araplar, ilk saldırganlığı israil’in yapmasını istemişler ve bu da olmuştur.

ancak araplar için, daha savaşın ilk gününde bir hezimet oldu. arapların 1967 savaşı’nın çıkmasını istemelerinde ve savaşı kışkırtmalarında üç önemli neden rol oynamış görünmektedir:

başkan nasır’ın gerek 1948, gerek 1956 savaşı’nın ve her iki savaştaki yenilginin intikamını almaya kararlı olması. bu, nasır için bir prestij meselesi idi. eğer israil’i yenecek olursa, intikamını gerçekleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda kazandığı prestijle bütün orta doğu’da mısır’a büyük bir üstünlük sağlamış olacaktı ki, bunun siyasi neticeleri de çok geniş olabilirdi.

1956’dan beri sovyet rusya, mısır ve suriye’yi o kadar silahlandırmıştı ki, israil ile yapılacak bir savaşın neticesinden sadece mısır ve suriye değil, sovyetler dahi gayet emin görünüyorlardı. bu sebeple, 1967 arap-israil savaşı’nı sovyetlerin de tahrik ettiklerini söylemek mümkündür.

bu sırada amerika’nın vietnam bataklığına saplanmış olması ve dolayısıyla israil’in arkasında yer alamıyacağı düşüncesi.

altı gün sürdüğü için altı gün savaşı adını alan 1967 arap-israil savaşı’nın başlangıç gelişmelerini, 1966 yılının son aylarında oluşmaya başlayan suriye-israil gerginliği teşkil eder. çoğunluğu ürdün’de bulunan ve diğer arap ülkelerine de dağılmış bulunan filistinlileri teşkilatlandırarak, bunları mücadeleye sevketmek için 1964 mayısı’nda, ürdün’ün elinde bulunan doğu kudüs’te birinci filistin kongresi toplandı ve burada filistin kurtuluş örgütü kurularak bir de 33 maddelik filistin milli misakı kabul edildi.

bu misak’a göre, ingiliz mandası altındaki filistin toprakları, filistinlilerin anavatanı ve 6. maddeye göre de, “siyonist istilasından önce”, yani 1917 balfour deklarasyonunu’ndan önce, filistin topraklarında devamlı oturan yahudiler de filistinli sayılacaktı.

bunun dışında, 1947 ye kadar filistin topraklarında yaşayan “arap vatandaşları” ile, bu tarihten sonra, ister filistin topraklarında, ister bu toprakların dışında doğmuş olsun, filistinli babadan olanlar filistinli sayılacaktı.

9. madde, filistin topraklarının kurtarılması için silahlı mücadeleyi öngörmekteydi. 15. madde, “büyük arap vatanı”ndan siyonist, emperyalist istilanın kovulmasından ve filistin’deki siyonist varlığının tasfiyesinden söz etmekteydi.

19. madde, filistin’in 1947’deki taksimini ve israil devleti’nin kurulmasını geçersiz sayıyordu. 21. madde, filistin topraklarının tamamen kurtuluşu yerine geçecek her türlü çözümü reddediyordu.

kudüs kongresi’nde, 9. maddenin öngördüğü silahlı mücadeleyi yürütmek üzere fedayin denen gerillalardan meydana gelen bir askeri teşkilat olan el-fetih (al-fatah) teşkilatı kurulmaktaydı.

1966 şubatı’nda suriye’de iktidarda bulunan baas partisi’nin sol kanadı bir darbe yaparak, iktidarı ele geçirdi. bu sol iktidar ile birlikte, suriye-israil sınırında olayler çıkmaya başladığı gibi, bu yeni baascılar, başkan nasır’ı israil’e karşı yumuşak davranmak ve birleşmiş milletler’in kanadının altına sığınmakla suçluyordu.

1966 ekimi’nden itibaren de suriye topraklarından hareket eden el-fetih fedayini, israil topraklarına saldırılara başladılar. israil, bu saldırıları güvenlik konseyi’ne şikayet ettiğinde, oradan suriye aleyhine bir karar çıkarmak mümkün olmadı. zira her kararı sovyet rusya veto etmekteydi. bu ise suriye’yi daha da tahrik etti.

suriye başbakanı ekim ayında “biz israil’in güvenliğinin bekçisi değiliz” diyordu. kasım ayında ise, suriye ile mısır (birleşik arap cumhuriyeti) arasında bir savunma antlaşması imzalandı. bu gelişmeler üzerine israil, fedayin saldırı ve akınlarına karşı, kasım ayının ortalarından itibaren, “mislile mukabele” taktiğini tatbike başladı. yani, yapılan en küçük bir saldırıya karşı, en ağır bir şekilde ve ağır silahlarla karşılık verilmeye başlandı. bu suretle, bir yandan suriye-israil, bir yandan da ürdün-israil sınırlarında gerginlik her geçen gün biraz daha artmaya başladı.

ocak-nisan 1967 döneminde suriye-israil sınırlarında küçük çatışmalardan, tank, topçu ve hava çatışmalarına kadar her türlü faaliyet ortaya çıktı. 7 nisan 1967 günü suriye ile israil arasındaki hava muharebesinde israil uçakları şam üzerinde uçtuğu gibi, altı tane de suriye uçağını düşürdüler.

7 nisan olaysi, suriye ve araplar için haysiyet kırıcı olmuştu. bilhassa düşürülen uçakların sovyet yapısı olması, sovyetler için de olaynin prestij kırıcı olmasına sebep oldu. bundan dolayı sovyetler, suriye’yi daha silahlandırdıklarından başka, suriye üzerindeki kontrollarını da arttırdılar. öyle görünür ki, 7 nisan’dan sonra meydana gelen en küçük bir olay, israil’e komşu arap ülkelerinin israil ile münasebetlerinin gerginleşmesine, kendi çapından daha büyük katkıda bulunmuştur.

mayıs ayından itibaren suriye’den israil topraklarına fedayin akınları daha da yoğunlaşmaya başladı. israil başbakanı levi eshkol, 11 mayıs’ta radyoda yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: “israil hükümeti gayet iyi biliyor ki, teroristlerin merkezi suriye’dir. fakat biz prensibimizi tesbit ettik: saldırgana mukabil darbeyi vurmanın zamanını, yerini ve vasıtasını biz seçeceğiz”

eshkol’ün bu sözlerinden sanıldı ki, israil suriye’ye karşı harekete geçmeye karar vermişti. sonradan görüldü ki, israil’in seçtiği hedef mısır’dır. bu yanılgı dolayısıladır ki, mısır genelkurmay başkanı 14 mayıs’ta şam’a giderek görüşmelerde bulundu. bundan sonra olaylar hızla akmaya başladı.

16 mayıs’ta mısır silahlı kuvvetleri alarm durumuna geçirildi. esasen 14 mayıs’tan itibaren mısır kuvvetleri, 1956’dan beri birleşmiş milletler barış gücünün kontrolünde olan sina’ya girmeye başlamıştı. yine 16 mayıs’ta mısır, gerek sina yarımadası’nda ve gazze’de bulunan ve gerek akabe körfezi’nin kızıldeniz’e çıkış noktası olan tiran boğazı’ndaki şarm el-şeyh’deki birleşmiş milletler askerlerinin buralardan çekilmesini istedi. b.m. askerleri, 19 mayıs’tan itibaren buralardan çekilmeye başladı ve yerlerini mısır askerleri aldı.

bu olay, arap-israil gerginliğinde önemli bir tırmanma teşkil etmekteydi. mısır, bu hareketi ile iki cepheden israil’e karşı pozisyon alıyordu. biri, sina’yı tamamen kontrolü altına almak suretiyle, israil’e karşı doğrudan hareket imkânını kazanması ve arada b.m. kuvvetleri’nin mevcut olmamasıydı. ikincisi ise, şarm el-şeyh’e askerini sokmakla, israil’in kızıldeniz’e çıkışı olan tiran boğazı’nı kontrol altına alıyordu.

nasır, bununla da yetinmedi ve 22 mayıs’ta tiran boğazı’nı israil gemilerine ve 24 mayıs’ta da bütün deniz trafiğine kapadı. bu sonuncu tedbir ile, israil’e başka ülke gemilerinin yardım getirmesini önlemiş olmaktaydı.

22 mayıs’tan itibaren tiran boğazı’nın ve arkasından akaba körfezi’nin kapatılması, orta doğu’daki havayı birdenbire gerginleştirdi. çünkü, israil mısır’ın bu hareketini, kendisine yöneltilmiş bir saldırı olarak kabul etti. bu sebeple, 23 mayıs’tan itibaren amerika ve sovyetler harekete geçerek, bir savaşı önleme çabalarına giriştiler.

vietnam savaşı’nın kongre’de uyandırdığı tepkiler dolayısıyla başkan johnson, israil meselesinde fazla ileri gitmekten korkuyor ve ellerini bağlı hissediyordu. onun için, sovyet rusya’nın da orta doğu’da herhangi bir avantaj elde etmesini önlemek için, bu devletle beraber hareket etme kararı aldı. bu, sovyetlerin de işine geldi. çünkü 7 nisan’daki hava muharebesinde suriye’nin israil karşısında hiç bir şey yapamaması, sovyetlerin araplara olan güvenini sarsmıştı.

fakat sovyetler, bir yandan da arapların güvenini kaybetmek istemiyorlardı. bu sebeple, bir yandan amerika israil’i, öte yandan da sovyetler suriye ve mısır’ı yatıştırmaya çalıştılar. iki büyük devletten gelen bu yatıştırma faaliyetinin hiç bir faydası olmadı. hava yatışacağı yerde, daha da gerginleşti. nasır, 26 mayıs’ta yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: “eğer savaş gelecek olursa, bu topyekün bir savaş ve hedefimiz de israil’i yoketmek olacaktır. bu savaşı kazanacağımıza inanıyoruz ve şimdi israil ile savaş için hazırız. bu sefer 1956’daki gibi olmayacak. o zaman israil ile değil, ingiltere ve fransa ile savaşmıştık”.

al ahram gazetesi’nin başyazarı muhammed heykel de, yine aynı gün, “savaş kaçınılmazdır. araplar ilk defa olarak iradelerini israil’e kabul ettirebileceklerdir” diyordu. bu arada, güvenlik konseyi de 23 mayıs’tan itibaren toplantılar yaparak ve bir takım kararlar alarak bir krizin patlamasını önlemeye çalıştı. fakat bunlar da savaşı önlemeye yetmedi.

30 mayıs’ta mısır (birleşik arap cumhuriyeti) ile ürdün arasında bir savunma antlaşması imzalandı. bu antlaşmaya 4 haziran’da irak da katıldı. mısır başkanı nasır, bu katılım dolayısıyla yaptığı konuşmada, “1956 ihanetinin intikamını almak için savaşın başlamasını şiddetle arzuluyoruz. bu savaş bütün dünyaya arapların da, israil’in de ne olduğunu anlatacaktır” diyordu.

krizin başlangıcında sovyetler, israil’in ilk önce suriye cephesinden harekete geçeceğini tahmin etmiştir. daha sonraları başkan nasır, israil’in sina cephesinde harekete geçeceğini, ancak cepheden saldırmayıp, gazze koridorundan girmesini beklemiştir. halbuki bunların hiç biri olmadı. arapların istediği gibi ilk saldırıyı israil yaptı. fakat araplara ilk ve ağır bir darbe indirmek için 5 haziran 1967 sabahı 7:30’dan itibaren havalanan israil uçakları, mısır, suriye ve ürdün havaalanlarını bombardıman etmeye başladılar.

mısır’a yapılan baskında, israil uçakları, mısır radarlarına yakalanmamak için akdeniz üzerinde çok alçaktan uçarak, mısır’ın batı sınırlarına ulaşmışlar ve saldırılarını batıdan yapmışlardır. sina üzerinden değil. o kadar ki, israil uçakları irak’a da ulaşarak habbaniye havaalanı’nı bile bombardıman ettiler.

5 haziran günü akşam olduğu zaman, 16 mısır havaalanı artık kullanılmaz hale gelmiş ve 280 mısır uçağı, 52 suriye uçağı, 20 ürdün uçağı ve bir çok da irak uçağı yerde tahrip edilmişti. sonradan görülmüştür ki, tahrip edilen arap uçaklarının sayısı o gün 400’ü aşmış bulunuyordu.

havaların kontrolu artık israil’in elindeydi. araplar, 5 haziran günü 160 israil uçağını düşürdüklerini iddia etmiş iseler de, bu iddianın gerçekle hiç bir alakası olmadığı görülmüştür. havalardaki üstünlük, israil’in kara harekâtını da kolaylaştırmıştır. bilhassa sina yarımadası’ndaki muharebelerde mısır’ın zırhlı kuvvetleri, israil zırhlı kuvvetlerinden ziyade, havadan israil uçaklarından ağır darbeler yemiş ve perişan olmuşlardır. bundan dolayı, israil kuvvetleri üç gün içinde bütün sina’yı ele geçirip, 7 haziran akşamı süveyş kanalı’nın sağ kıyısındaki, kuzeyde kantaro, ortada ismailiye ve güneyde de port tevfik’e ulaşmışlardır.

bu durumda mısır’ın yapabileceği bir şey kalmamıştı. 8 haziran’da israil ile ateşkesi kabul ederek, israil kuvvetlerinin kanal’ın diğer yakasına geçmesini önlemiştir.

israil için 1967 savaşı’nın en çetin cephesi ürdün cephesi ve batı şeria cephesi olmuştur. ürdün kuvvetleri, gerçekten israil’i uğraştırmış ve ciddi kayıplar verdirmişlerdir. fakat onlar da mısır’dan daha fazla dayanamadı. 7 haziran günü nablus muharebesini kaybedip, şehir, israil kuvvetlerinin eline geçince, israil bütün batı şeria’yı işgal etmiş oluyordu. bu sebeple 7 haziran akşamı ürdün de israil ile ateşkesi kabul etti.

8 haziran’dan itibaren suriye cephesinde golan tepelerinde muharebeler şiddetlendi. suriye, golan tepelerinden aşağıdaki israil yerleşim merkezlerini 1956’dan beri 11 yıl süre ile bombalamıştı. yani bu tepelerin, israil’in suriye’ye karşı savunması bakımından stratejik bir önemi vardı. suriyeliler de israil karşısında fazla dayanamadılar. israil kuvvetleri, golan tepelerini aldıktan sonra, suriye topraklarında ilerlemeye başladılar. israil kuvvetlerinin ilerleme istikameti şam’dı.

işte tam bu sırada, 10 haziran günü sovyetler, amerika’ya başvurarak, israil ilerlemesi durdurulmadığı takdirde, “askeri harekât” da dahil gerekli tedbirleri alacaklarını bildirdiler. bu sırada israil kuvvetleri, şam’a 40 mil mesafedeki kuneitra’ya girmiş bulunuyordu. dolayısısıyla israil, kuneitra’da durdu ve o gün saat 16:30’da da israil ile suriye arasında ateşkes başladı. altı gün savaşı böylece sona ermiş oluyordu.

savaşın sonu araplar için tam bir hezimetti. savaştan sonra bir arap askeri gücü kalmamıştı. mısır, sina’ya 80-100 bin kişilik bir kuvvet sürmesine rağmen bir şey yapamamıştı. mısır, 600-800 tank kaybetmişti. 100’den fazla kullanılabilir sovyet yapısı tank israil’in eline geçmişti. yine mısır’ın 400 topu ile 10.000 askeri aracı sina’da tahrip edilmişti. tahrip edilen arap uçaklarının sayısı 441 olarak tesbit edilmiştir ki, bunun içinde sovyet yapısı 280 mig ve 60 ilyuşin uçağı da bulunmaktaydı. başka bir deyimle, 1967 arap yenilgisi, aynı zamanda sovyet silahlarının da yenilgisi idi.

arapların bu silah kaybı, sovyetlerin bu ülkeleri tekrar silahlandırmak için daha sıkı kontrolü altına alması ve orta doğu’da daha fazla söz sahibi olmak için de bir fırsat olmaktaydı.

1967 zaferi ile israil, topraklarını dört misli daha genişletmiştir. gazze ve bütün sina yarımadası israil’in eline geçtiği için israil, süveyş kanalı’na dayanmış ve güneyde de şarm-el-şeyh’i alarak tiran boğazı’nın kontrolüne sahip olmuştur. yine sina’nın kuzeydoğusundaki gazze bölgesi de israil’in eline geçmiştir.

israil, ürdün’den şeria nehri’nin batısındaki bütün toprakları alarak, şeria nehri, ürdün ile israil arasında sınır olmuştur. keza, ürdün’ün elindeki doğu kudüs de israil’in eline geçmiştir ki, bu suretle 2000 yıldan beri ilk defa olarak yahudiler kudüs’e tekrar sahip oluyorlardı. osmanlı devleti’nin 400 yıl elinde tuttuğu kutsal kudüs’ü, araplar, 50 yıl ellerinde tutamamışlardı.

israil, golan tepeleri denen ve kuneitra’ya kadar uzayan suriye topraklarını da işgal etmişlerdi. israil, bu toprakları elde etmekle, kendisi için gerekli güvenlikli sınırlara sahip olmaktaydı. fakat, israil’in bu güvenliğine karşı da, sovyetler bilhassa mısır ve suriye üzerindeki nüfuzunu daha da arttırarak, bir bakıma bu güvenliği belirli ölçüde zayıflatmış olmaktaydılar. zira, 1967 savaşı’ndan sonra sovyetler, arap ülkelerini yeniden silahlandırmaya başlayarak israil karşısında bir silah dengesi kurmaya çalıştıkları gibi, bundan da daha önemlimi, akdeniz’deki varlıklarını arttırdı.

bu savaştan sonra sovyet donanması hemen 50-60 parçaya çıkarıldığı gibi, sovyetler, suriye’nin lazkiye ve mısır’ın da iskenderiye limanı’nda deniz üssü elde ettiler. bu ise, bu iki ülkenin daha fazla sovyet nüfuzu altına girmesi idi.

ok sitesinden yaran soru ve cevaplar

seeyouindisneyland
soru : meraba yaşım 13. derslerde sürekli attırıyorum, bilerek değil. ayrıca penisim 20cm. ciddiyim fakat boyum 1.50. bana yardım edin lütfen
cevap : sitemiz 18 yaşından büyüklere hizmet veriyor.

ben erkeğim ve erkek arkadaşımla karşı cinsi düşünerek birbirimizin penislerini yalıyor biribirimizi tatmin ediyoruz. dünde mail atmıştım. gaymiyiz biz diye . yaşımızı sormuştunuz . yaşımız 19
- ergenlik döneminde gerek merak, gerekse şartlar nedeniyle bu tür eylemler olabilir. bu, eşcinsel olduğunuz anlamına gelmez.

s: merhaba penisin boyundan ziyade yüksekliğinin önemli olduğu doğru mudur?
c: yükseklik nedir? anlayamadım...

merhaba ben 21 yaşında bir erkeğim.17 yaşında tecavüze uğradım. ben artık normal olarak cinsel ilşkiye giremeyecekmiyim. nereye başvurabilirim. teşekkürler

- normal cinsel ilişkiye girebilirsiniz ama yaşadıklarınız ve endişeleriniz hakkında bir psikiyatrist ile görüşmenizi öneririm.

merhaba...bir insan uyurken cinsel yoldan saldırıya veya tecavüze uğrasa uyanırmı?yani bunu anlayabilirmi?hissedebilirmi?(uyku ilacı almamış)
- **uyku ilacı almamışsa, uyanmaması sizce mümkün mü ? tecavüzü duymayacak kadar derin uyku sanırım normal şartlarda olmaz.

- evli ve 1 çocuklu 34 yaşın da birisiyim 1 yıldır korummamıza ragmen çocugumuz olmuyor aca bunda benim eşimle 10 günde bir beraber olmam ve günde en az bi kere masturmasyon yapmam etkilimidir,ayrıca bu anormal biliyorum partnerim yerine kendi kendimi tatmini seçiyorum yazılarınızda bu durumu psikoga gitmem söylüyorsunuz bu arada ben etrafıam psikolijik danışmanlık yapıyorum bunu başka bi tedavi yolu yokmu çünki bunu gende uyumak istedigimde yapıyorum yoksa saatlerce uyuyamıyorum lütfen bi çare........
- bunun cevabını siz daha iyi biliyorsunuz.

benim size sorum kızlık zarı muayenesinde yanılma şansı olabilirmi ben 9-10 yaşlarındaiken 6 yaşındaki bir erkek çocuğunun penisi girdi şimdi çok korkuyorum şuan 28 yaşındayım ve 3 uzman doktora gittim hiçbirşey olmadığını söylediler ama ben yinede korkuyorum yanılabilirler diye ve nişanlıyın yakında evleneceğim teşekkür ederim
- üç doktorun birden yanılması biraz zor bir ihtimal.

mastürbasyonla penis uzarmı benimki 5 cm uzadı çekiştire çekiştire
-hayır , masturbasyonun penis boyu üzerine etkisi yoktur. sizdeki uzama beden gelişiminiz tamamlanmadığı için , beden gelişimi ile birlikte olan uzamadır.

- selam ben erkeğim ve erkek arkadaşımla bir gün kendimizden geçip seviştik ama ilişkiye girmedik sadece elleriyle oldu.psikiyatriye gitmekten çekiniyorum.bir -sorun olmaz deyilmi düşüncem eşcinsellik deyil
- eşcinsel ilişki yaşamak ya da yaşamamak sadece sizin kararınız olmalı... eşcinsellik bir cinsel tercihtir. sorun olarak görmeyin....


- ben erkeğim bir erkek le cinsel ilişki yaşamak istiyorum ama gaylerden nefret ediyorum gay olmak istemiyorum kafam çok karışık
- eşcinsellik sonradan edinilen bir cinsel kimlik değildir.karar sizin.

- eşcinsellik 1990 yılında psiklojik bozukluktan çıkmıştır... bilginize
- eşcinsellik bir hastalık olarak kabul edilmemektedir, normal bir durumdur.

- doktor bey sikim ağrıyor eşcinsellikten şüpe ediyorum sizce nedir
- penis ağrısı ile eşcinselliğin alakası yok. ağrı sürekli oluyor ve geçmiyorsa, üroloji uzmanına muayene olunuz.

- eşcinsellik organik olarak bir bozuklukmudur.yani kişilerin hormonlarından kaynaklanan bir durummudur.yoksa kişilerin kendi hür tercihlerimidir.kıyasladığımızda normol bir şahısla eşcinsel birinin hormanları ve diğer organik yapısı arasında farklar varmıdır.kısacası eşcinsellik tercihmidir yoksa elde olmayan bir yaradılışmıdır.
- eşcinsellik bir tercih değildir . nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte , terapi, tedavi, baskı, vb. birçok etkene yanıt vermediği de bilinmektedir.

soru: slm. ben 30 yaşındayım. biseksüelim. ama bu problemimden kurtulmak istiyorum. kimseyle paylaşamıyorum. düzenli bir hayata geçip kız arkadaşımla evlenmek istiyorum. ama evlenedikten sonra onu üzmekten korkuyorum ne yapmalıyım. yardımcı olup bana yol gösterirseniz çok sevinirim.
yanıt: cinsel kimlik hastalık değildir.


soru: merabalar önce sayın doktor bey ve okuyuclar. ben 22 yaşındayım ve evimi paylaştıgım arkadaşıma karşı garip cinsel istekler duyuyuorum. ev arkadaşım erkek bu arada. onu yatarken ve duş alırken gözetliyorum, onun yanında genellikle slip külotla dolaşıyorum. cinsel organıma bakarken yakaladım birkaç kez. sizce onnula beraber bir ilişkiye girebilmem mumkun mu? nolur evet diyin.
yanıt: siz bir erişkinsiniz ve bu kararı sizin vermenizi öneririm.

soru: bir okey hisset prezervatif kaç derece sıcaklıklar arasında kullanılabilir kalabilir? ( -20, 40 gibi bişi yani)???
cevap: o sıcaklıkta bir insan zaten yaşayamaz.

tekir: sevgili ok çalışanları, 20 yaşında bir genç kızım ve erkeklere ilgi duyuyorum ama heteroseksüellerden iğreniyorum acaba bu neden olabilir bu hastalıkda nasıl kurtulabilirim, sevgiler.
ok uzmanı frigoferio: heteroseksüellik bir tercihdir kızım, karar senin.

s: günde yaklaşık 10 -15 defa mastürbasyon yapmama rağmen yine de akmıyor. yaşım da 16 sizce bu normal mi yoksa anormal mi. ve de yaşadığım kentte sadece bir genel evin olması benim cinsel ilişkiye girme alanlarımı kısıtlıyor acaba buraya bir genel ev açabilirmisiniz. adres: cumhuriyet mah ankara
cevap:günde 10-15 kez masturbasyon yaptığınız için bu sorunu yaşayabilirsiniz. masturbasyon sayısını azalttığınızda sorun çözülecektir. genelev ihtiyacınız konusunda yardımcı olmayacağım,bu gibi hizmetlerimiz yok. ayrıca cinsellik bir erşkin davranışıdır,bu yaşta önermiyoruz. * *

soru: insanlarda penis normal olarak ne zaman başlaması gerekir yani kaç yaşında?
cevap: doğduğunuzda zaten penis ile birlikte doğarsınız, sonradan oluşmaz. sorunuzu daha ayrıntılı yazarsanız cevaplandırmak kolay olur.



soru: 12cm lik boy ve 2 cm çapında bir penisim var! bu karşı tarafı etkileyebilmem için yeterli olurmu sizce? teşekkürler...
cevap: evet

soru: kendi penisimi yalarsam birşey olurmu??(hastalık vs..)
cevap: sizde bir hastalık varsa zaten vardır. kendinize sizde olandan farklı bişey bulaştıramazsınız.

soru:bir bayan olarak size soruyrm.eşimle cinsel ilişkideyken tam tatminkar olacagm anda boşalıyr ve istedgimiz noktaya erişemiyorz.nedeni lüffen...
cevap:sanırım eşinizin boşalmayı kontrol sorunu var .cinsel sağlık konusunda deneyimli bir psikiyatristten yardım almasını öneririm.

bir zehir hafiyelik öyküsü...
- merhabalar benim bi arkadasım evli ve cocugu var iş geregi gittiği bir yerde bir travestiyle ilişkiye girdğini bize anlattı.sizce bu nasıl bi durum onun eşcinsel oldugundan şupheleniyoruz.bizi aydınlatın.
- arkadaşınız merak ettiği için de bu ilişkiyi yaşamış olabilir.


- merhabalar. ben bir travestiyle ilişkiye girdim ve condom kullandım. bana oral sex yaparken anusunun tamamen degıl ama azıcık 2-3 kere parmagımla yokladım. parmagımdada hıcbır yara veya çizik yoktu. bunda aids bulaşma riski var mıdır? bana oral sex yaparken condom kullandım ve anal ilişkidede kullandım. ve anal ilşkiden once prezervatife kayganlaştırıcı sürdü. kac gundur bu konuyu dusunuyorum, bana yardımcı olursanız sevınırım.ve sımdıye kadar parmagı anuse sokma sonucu aids bulaşma vakası gorulmus mudur? tesekkurler

- sağlam deriden bulaşma olmaz. **

soru: mastırmasyon sivilce çıkarır mı
cevap:hayır. ergenlik döneminde masturbasyon yapılsın ya da yapılmasın, genellikle sivilce zaten çıkar.

soru: merhabalar! bugün kız arkadaşımla bütün bir gün geçirdik. sinemdayken, onun boynunu öylesine emmişimmki, serçe parmağı büyüklüğünde morluk oluşmuş. annesinin görmesinden korkuyoruz, lütfen yardımcı olunuz. en kısa sürede nasıl tedavi edilir hocam
cevap:bu aşamadan sonra kapatıcı ya da fular kullanması dışında bir önerim olamaz.

soru:ekrar merhaba beni hatırlarsınız galiba enes 14.5 yaşındayım. benim size bir sorum daha olacaktı.ben bir posta çkiyorum.2.postayı da çekiyorum (daha az çıkıyor). ama 3.posta çıkmıyor ve her masturbasyondan sonra idrar geliyor.acaba bunun nedeni nedir? birde arkadaşlarımın hepsi boxer giyiyor ve hepsi milli oldu.ben slip giyiyorum acaba kızlar boxerlı erkekleri daha mı çekici buluyorlar? teşekkür
meali: hocam tanırsın beni enes buranın eskilerinden. dert bende deva sende valla. posta üstün e posta halindeyim bana mısın demiyo. ayrıca don tercihlerim hayatıma yön veriyo mudur? kızların önünde sorunduğum anda yünlü uzun donum tepki topluyo. annem "boxer dedikleri bu olsa gerek oğlum" dedi ama yüzüme karşı yarılan elifsu bunun aksini söyler tavırlar içerisinde. cebimi yazdım, ararsın konuşuruz. çok öptüm doktor.


31 çekerken döl geldi bu normal bişey mi çok korktum daha ilk deneyimim de...birde gerçek adı nedir 31 in???ilk çok zevk aldım gerçekten we o gün tam 7 kere 31 çektim normal dimi zararlı diil dimi boyum kısalmaz kemiklerim zarar görmez heralde??dölün gelmesi çok ilginçti ama birden fırladı we ben hem zevk aldım hemde tırstım!!!korkudan 31 çekemiyorum artık lütfen soruma yanıt werin???
yanıt:adı masturbasyon.döl gelmesi çok normal.kemiklerinize zararı olmaz.


lamb of god

seeyouindisneyland
bildiğin kütür kütür metal çalan dinlenesi grup.davulcu chris adler’ında en az grup kadar şöhreti vardır.modern drummer festivaline kadar da gitmiştir.moshpit için biçilmiş kaftandır kendileri.redneck performansı izlemeden ölmemeli.

thomas hewitt

seeyouindisneyland
1970 lerde yaşamış ve hayatı daha doğrusu cinayetleri filmlere konu olmuş lakabı leatherface olan seri katil.cinayetlerini motorlu testereyle işleyip, öldürdüğü kişilerin yüzlerini doğuştan gelen cilt hastalığından dolayı kendi yüzüne büyük bir hünerle takar.cinayetler teksas’ın küçük bir kasabasında işlenmekte olup, aileside ona bu cinayetlerde yardımcı olmaktadır.işin korkutucu tarafı ise gerçekte 2 tane muhabir bu cinayetleri haber yaparken thomas’ın evine girip çekim yaparken onlarında thomas’ın gazabına uğramış olmasıdır.ayrıca leatherface’in eldeki tek görüntüsü muhabirlerin kayıttaki kamerasından çıkmıştır.görüntü gerçekten ürpertici olmakla birlikte thomas’ın ortadan kaybolduğu ve yaşiyorsa 100 yaşinda olduğu tahmin edilmektedir.

(bkz: texas chainsaw massacre)

orjinal polis kamerası kaydı için ;http://www.vidivodo.com/135413/teksas-katilinin-gercek-goruntusu
26 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol