sayın kendim:
moralim bozuldu
armes :
nie
sayın kendim:
içtigim ayran bozuk cıktı
armes:
ciddimi
sayın kendim:
hıı
sayın kendim:
bişi olurmu
armes:
tarihine bakmadınmı
sayın kendim:
yok
sayın kendim:
bakmadım
armes:
lan bakılmazmı
armes :
hastalanıcan şimdi
sayın kendim:
lan annem yapmıs
armes:
:d
sayın kendim:
üstünde tarih yazmıyo ki
sayın kendim:
şimdi annemin yapmadıgı bi visne suyu içiyorum
armes:
benim canım fresa çekti
armes:
alcam eve giderken altılı paket
sayın kendim:
bok iç beygir 6 lı paketmiş
sayın kendim:
acsın sen biliyosun dimi
armes:
bi kere bu yovita falan varya probiyotik,günde bi tane yenir,2 hafta
armes:
işte tatları o kadar güzeldi ki
armes:
ben hepisini bigünde yedim
sayın kendim : ...!! ??
armes:
çok mu pis boğazım ne ?
sabahın bir körü zavallı güvercinin götüne parmak atmak suretiyle sapıklık potansiyelini üstümüze basımıza kusan kişiliktir.
"- ben senin hep sag omuzunda olacagım canım " diyerekten benim gözlerimi yasartmış
akabinde "- hani filmlerde oluyor ya " diyerektende bütün romantizmin içine etmiş biricik.
akabinde "- hani filmlerde oluyor ya " diyerektende bütün romantizmin içine etmiş biricik.
bilgi radyo da tanışma firsati bulduğum, kafasına henüz tencere,tava,terlik vb. şeyler isabet etmemiş olan bilgiçtir.
(bkz: tefal clipso)
(bkz: tefal clipso)
bir kac güne kadar aramızdan vatani görevini yapmak icin ayrılacak olan yazardır. kendisini sevip saydıgımızı bilmesini istemekle beraber hayırlı dönüşler diliyoruz
elalemin ağacından erik çaldıgı yetmiyormuş gibi birde topladıgı erikleri kafama fırlatma terbiyesizligini gerceklestiren yazar kişisidir.
bak postacı geliyor selam veriyor
herkes ona bakıyor merak ediyor
çok teşekkür ederim postacı sana
pek neşeli haberler getirdin bana
....
is bu siir armes tarafından benim icin yazılmış olup her ne olursa olsun benim için kıymetlidir.
herkes ona bakıyor merak ediyor
çok teşekkür ederim postacı sana
pek neşeli haberler getirdin bana
....
is bu siir armes tarafından benim icin yazılmış olup her ne olursa olsun benim için kıymetlidir.
hakkında ki duygularıma karşılık vermiş ve benim ayaklarımı mutluluktan yerden kesmiş nacizane yazar kişidir.
görüldüğü gibi kolera sagopa düetidir :
kolera
huzurda bir güneştim kapana kapana açılan
affet, mağfiret et kudreti teksin başı ve sonu
olmayan, nahoş olsun tüm dakikalar senin adını
anmayan, duamı duydu, içime baktı, kabul etti
gün doğmadan.
herkesi iyi bilme !
kötüye iyi demek günah hocam
ey hayatı masal olmuş insan !
senin hayatının masalından daha komik bir şey
yoktur inan, git de düşüne dur başında
yıkılmış kabrine dayan.
ser elimde, sır cebimde takılıp
kaf dağına çıkıp çıkıp, düşüp kalıp
unutur oldu sözünü yok sayıp
düşündüm de kaç kişi kırık yarık kalbi bırakıp
takılır oldu kolera sustu, içinden sövüp sayıp
hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
eyle ne istersen eyle en güzel sen eylersin
ben bir güldüm açtım, yapraklarımı toprağa sattım
yapraklarım uzuvlarımdı, acıdı kayılıp tekrar sana
sevincinden ağladı. eyle ne istersen eyle!..
hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
eyle iste dilimi keseyim bu benim diyet deyip
hayırlısın dimama, iste ondan olsun tövbe et ki
dursun gözyaşın ve olsun deprem
eyle ne istersen eyle
biz leim sen ekrem.
sagopa
gün benim günüm ilerledikçe görünür önü
ekmeklerimi böldüm, ekmeklerine yağ sürdüm.
ben bölündüm, kendimi onlara bölüştüm
ayrılmış parçalarımla tek tek görüştüm.
sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk süsüm
dışım orhan içim müslüm. hışım meydan benim hüzün
başım heyelan, dilim gözüm,sazım belan, sözüm özüm
bulunsun çözüm egosistemleriniz çöksün
fakir mantıklarında derin kritikler yapan sahtekârlar var,
yumruğumu bir dalaşta kaybederken, tekmelerimi kıranlar var
üzerime yapsın rabdan dualar.
kaybettiğim sırlarımı aramaya koyulmalıyım.
devirebilmek için hatırlamak gerek dudakları kelebek.
haydi sagoya b-12 enjekte edek.
küçüklerime şeytanlığını öğretmemen gerek lanet herif!..
bu rüzgara dayanabilmek için bir kayamı olmalıyım?...
bu tuğlalar bir bina yapmak için varlar.
bu dalgalarsa kumdan adlarımı yıkmak için çağlar.
cevaplarıma sorular sordukça sagopa ağlar..
kolera
huzurda bir güneştim kapana kapana açılan
affet, mağfiret et kudreti teksin başı ve sonu
olmayan, nahoş olsun tüm dakikalar senin adını
anmayan, duamı duydu, içime baktı, kabul etti
gün doğmadan.
herkesi iyi bilme !
kötüye iyi demek günah hocam
ey hayatı masal olmuş insan !
senin hayatının masalından daha komik bir şey
yoktur inan, git de düşüne dur başında
yıkılmış kabrine dayan.
ser elimde, sır cebimde takılıp
kaf dağına çıkıp çıkıp, düşüp kalıp
unutur oldu sözünü yok sayıp
düşündüm de kaç kişi kırık yarık kalbi bırakıp
takılır oldu kolera sustu, içinden sövüp sayıp
hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
eyle ne istersen eyle en güzel sen eylersin
ben bir güldüm açtım, yapraklarımı toprağa sattım
yapraklarım uzuvlarımdı, acıdı kayılıp tekrar sana
sevincinden ağladı. eyle ne istersen eyle!..
hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
eyle iste dilimi keseyim bu benim diyet deyip
hayırlısın dimama, iste ondan olsun tövbe et ki
dursun gözyaşın ve olsun deprem
eyle ne istersen eyle
biz leim sen ekrem.
sagopa
gün benim günüm ilerledikçe görünür önü
ekmeklerimi böldüm, ekmeklerine yağ sürdüm.
ben bölündüm, kendimi onlara bölüştüm
ayrılmış parçalarımla tek tek görüştüm.
sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk süsüm
dışım orhan içim müslüm. hışım meydan benim hüzün
başım heyelan, dilim gözüm,sazım belan, sözüm özüm
bulunsun çözüm egosistemleriniz çöksün
fakir mantıklarında derin kritikler yapan sahtekârlar var,
yumruğumu bir dalaşta kaybederken, tekmelerimi kıranlar var
üzerime yapsın rabdan dualar.
kaybettiğim sırlarımı aramaya koyulmalıyım.
devirebilmek için hatırlamak gerek dudakları kelebek.
haydi sagoya b-12 enjekte edek.
küçüklerime şeytanlığını öğretmemen gerek lanet herif!..
bu rüzgara dayanabilmek için bir kayamı olmalıyım?...
bu tuğlalar bir bina yapmak için varlar.
bu dalgalarsa kumdan adlarımı yıkmak için çağlar.
cevaplarıma sorular sordukça sagopa ağlar..
sagopa kajmer parçasıdır,buyrun :
sago acıyla yoğrulur , kendi yağında kavrulur
mutluluğum yavrudur , paranoyak olduğum doğrudur
dilim damağımı kurutur , çölde yağmur kurudur
sessizliğim konuşur , ben dünyayla boğuşur
herkez birgün soğuyacak bu fani gidici hayattan
bütün bedenler soğuyacaktır, elbet yavaştan
kıyamet toplantısında ölecek haramiler telaştan
ne ev ne pul ne çul ne bir kul
geride kalacak dünyadan
olması gerken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar
baksana dedelerimiz toprak altında doğmuşlar
raphunzenin saçlarını yolmuşlar ya komşular
7 cücelerin prensesi ölmüş uçurumdan bir bir atlamışlar
porselenmi tabut bayım sağıma soluma çarparım
bende rüya çok sende tabir boldur aslanım
sago aynı şarkıyı söyleyeli 9 sene olmuş
vakit kendini öldürürken sevdiklerim yok olmuş
hergün bir adım daha fark atmaktayım bu dünyaya
uzaktan tanıdık oluyorum yakınlaştık bu yabancıya
eski mumun kokusu kalır fikrim küser aydınlığa
dilsizlerle rap yapan bir kör sagopa sayfalarda
ben bana kendim için lazımım , hatıram olsun sana şarkım
lapa lapa kar yağsın , manzaralarımı beyazlara boyayın
bennn
bugün ölebirim
şu an ölebilirim
her an ölebilirim
agresiflik titretirken kalbimin bam telini
yeni kapılar kilitlenir ve bende anahtarlar eksik
mirasım hak edene kalsın moda değil bu rap
hergün yeniden doğduğum için kendimi tekrar etmem zor
hergün eridiğim için kendimi buz küpü yapmak zor
tedavi için yeni bir ilaç gerkeli doktor
olmak için tüm savaşlara ihtişamlı imparator
cenk halinde akşamlarım şarkılar birbirini yiyor
vardır tetiğe alışıklığım ve tetikle tanışıklığım
kertenkele misali bir parçamı yolda bırakmışlığım
vardır içmedende bir köşeye sızmışlığım
en kötü zamanlarımda arkadaşım yalnızlığım
vardır ayaklarımı kullanmayıp kollarımla kaçmışlığım
iftira izlihamında kendimi 4 bir tarafa dağıtmışlığım
bir kenarda cüretim diğer yanda alışmışlığım
zerrelerime işler ürperiş hayatsa kaplı karanlığım
sago acıyla yoğrulur , kendi yağında kavrulur
mutluluğum yavrudur , paranoyak olduğum doğrudur
dilim damağımı kurutur , çölde yağmur kurudur
sessizliğim konuşur , ben dünyayla boğuşur
herkez birgün soğuyacak bu fani gidici hayattan
bütün bedenler soğuyacaktır, elbet yavaştan
kıyamet toplantısında ölecek haramiler telaştan
ne ev ne pul ne çul ne bir kul
geride kalacak dünyadan
olması gerken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar
baksana dedelerimiz toprak altında doğmuşlar
raphunzenin saçlarını yolmuşlar ya komşular
7 cücelerin prensesi ölmüş uçurumdan bir bir atlamışlar
porselenmi tabut bayım sağıma soluma çarparım
bende rüya çok sende tabir boldur aslanım
sago aynı şarkıyı söyleyeli 9 sene olmuş
vakit kendini öldürürken sevdiklerim yok olmuş
hergün bir adım daha fark atmaktayım bu dünyaya
uzaktan tanıdık oluyorum yakınlaştık bu yabancıya
eski mumun kokusu kalır fikrim küser aydınlığa
dilsizlerle rap yapan bir kör sagopa sayfalarda
ben bana kendim için lazımım , hatıram olsun sana şarkım
lapa lapa kar yağsın , manzaralarımı beyazlara boyayın
bennn
bugün ölebirim
şu an ölebilirim
her an ölebilirim
agresiflik titretirken kalbimin bam telini
yeni kapılar kilitlenir ve bende anahtarlar eksik
mirasım hak edene kalsın moda değil bu rap
hergün yeniden doğduğum için kendimi tekrar etmem zor
hergün eridiğim için kendimi buz küpü yapmak zor
tedavi için yeni bir ilaç gerkeli doktor
olmak için tüm savaşlara ihtişamlı imparator
cenk halinde akşamlarım şarkılar birbirini yiyor
vardır tetiğe alışıklığım ve tetikle tanışıklığım
kertenkele misali bir parçamı yolda bırakmışlığım
vardır içmedende bir köşeye sızmışlığım
en kötü zamanlarımda arkadaşım yalnızlığım
vardır ayaklarımı kullanmayıp kollarımla kaçmışlığım
iftira izlihamında kendimi 4 bir tarafa dağıtmışlığım
bir kenarda cüretim diğer yanda alışmışlığım
zerrelerime işler ürperiş hayatsa kaplı karanlığım
sagopa kajmerin sözleri ahanda şöyle olan parçasıdır :
rüzgar essin, ümitlerin serinlesin
tepe taklak olsun güneşin yaktığı zemin
ben bir kalıp buz. rap dudaklarıma vantuz
lan olum bak burası koca denizde iki kaşık tuz
bedenimle sevgili olduğumdan bu yana geçmiş bir dolu sene.
çok ihanet etmişim bilmeden zavallı bene.
caddeler pişmanmış beni gördüklerine
ağırlık olmuşum soğuk kaldırımlar üstünde, et dikende!...
ben ki ben de, sen ki sen de güzelsin.
sesim tek beden de gizlensin.
gözyaşlarım raksa koyulup vecdetsin.
gönlüm halden hale girmekte feryatlarım sema etsin.
kollarım yazmakta bitab düştü
aç uçan akbabalar haince yavruyu bölüştü.
sarı selam güneşim onsuzlukla üşüdü. (tir tir)
huzrum asık yüzüme bakıp tebessümle gülüştü.
benim sabırla aram açık. kibirle yatıya kalanı
tutar hıçkırık. hasımlarımın kıçıkırık.
güvenimin beli fıtık. hazinelerim sen de batık.
saf ve duru.
benim adımı rapin oğlu koydu elim, kaşım çatık
bir virüsüm var tam salgınlık, etrafın sarılır
en kalıcı izler yüzde bırakılır.
kafatası dertlenir, adı batası demlenir
sayın bayım, cehenneme canın, kurumalı kanın!...
ellerimi güneşte ısıttım bugün
çünkü benim bildiğim
insan yaşadıkça bir hayal inşa ederdi
bence en önemli isteği kolay yoldan
elde etmemekti saadet, onur.
pazarlar sanki içime kurulur
akşamın fakirliği gündüzün gürültüsüyle yoğrulur
anne böyle kız mı doğrulur?
özlemin yüzümde kavrulur, kal be gitme ne olur
aylak saat durur.
üzerime düşme önüme düş
sindir kırılır kurulan düş, bir masal doğuş-ölüş
bir bilet gidiş-dönüş, yarım gönülle bir öpüş
elime düşme bu bir dövüş, tangır tungur düştü kömüş
ağız torba olda büzüş.
ben bilirdim düşündüğümü yapmayı
seni dışarı çıkarıp evinden, dar sokakta boğmayı
bir gece ansızın ya da açık denize atmayı
ben bilirim ardından da kendi kafama sıkmayı
ancak benim bir korkum var alemlerde tek
alemlerde rahmet aynı korku içime aşkı saldı
klavuz oldu gemime yutsun dalgalar bırak beni
tersten esse rüzgar hoş, benim onunla aram iyi
en miniktir en sevimli mimiklerim kelamın miri
her insan sakar ve dengesizdi kolay kırdı kalbi
dayanmaya mecbur muyum sanki?
canımı yakanın canını yaktım 1. salon godmother 2
elimi sıkmasın alçaklar, artıklar, kaypaklar
sözümü bölmesin çakallar, çatlaklar, çiyanlar
gözünü bağlamış yasaklar, yalanlar, kaçaklar
kördüğüm olmuş kavşaklar kafalayacaklar
bizi haydutlar.
rüzgar essin, ümitlerin serinlesin
tepe taklak olsun güneşin yaktığı zemin
ben bir kalıp buz. rap dudaklarıma vantuz
lan olum bak burası koca denizde iki kaşık tuz
bedenimle sevgili olduğumdan bu yana geçmiş bir dolu sene.
çok ihanet etmişim bilmeden zavallı bene.
caddeler pişmanmış beni gördüklerine
ağırlık olmuşum soğuk kaldırımlar üstünde, et dikende!...
ben ki ben de, sen ki sen de güzelsin.
sesim tek beden de gizlensin.
gözyaşlarım raksa koyulup vecdetsin.
gönlüm halden hale girmekte feryatlarım sema etsin.
kollarım yazmakta bitab düştü
aç uçan akbabalar haince yavruyu bölüştü.
sarı selam güneşim onsuzlukla üşüdü. (tir tir)
huzrum asık yüzüme bakıp tebessümle gülüştü.
benim sabırla aram açık. kibirle yatıya kalanı
tutar hıçkırık. hasımlarımın kıçıkırık.
güvenimin beli fıtık. hazinelerim sen de batık.
saf ve duru.
benim adımı rapin oğlu koydu elim, kaşım çatık
bir virüsüm var tam salgınlık, etrafın sarılır
en kalıcı izler yüzde bırakılır.
kafatası dertlenir, adı batası demlenir
sayın bayım, cehenneme canın, kurumalı kanın!...
ellerimi güneşte ısıttım bugün
çünkü benim bildiğim
insan yaşadıkça bir hayal inşa ederdi
bence en önemli isteği kolay yoldan
elde etmemekti saadet, onur.
pazarlar sanki içime kurulur
akşamın fakirliği gündüzün gürültüsüyle yoğrulur
anne böyle kız mı doğrulur?
özlemin yüzümde kavrulur, kal be gitme ne olur
aylak saat durur.
üzerime düşme önüme düş
sindir kırılır kurulan düş, bir masal doğuş-ölüş
bir bilet gidiş-dönüş, yarım gönülle bir öpüş
elime düşme bu bir dövüş, tangır tungur düştü kömüş
ağız torba olda büzüş.
ben bilirdim düşündüğümü yapmayı
seni dışarı çıkarıp evinden, dar sokakta boğmayı
bir gece ansızın ya da açık denize atmayı
ben bilirim ardından da kendi kafama sıkmayı
ancak benim bir korkum var alemlerde tek
alemlerde rahmet aynı korku içime aşkı saldı
klavuz oldu gemime yutsun dalgalar bırak beni
tersten esse rüzgar hoş, benim onunla aram iyi
en miniktir en sevimli mimiklerim kelamın miri
her insan sakar ve dengesizdi kolay kırdı kalbi
dayanmaya mecbur muyum sanki?
canımı yakanın canını yaktım 1. salon godmother 2
elimi sıkmasın alçaklar, artıklar, kaypaklar
sözümü bölmesin çakallar, çatlaklar, çiyanlar
gözünü bağlamış yasaklar, yalanlar, kaçaklar
kördüğüm olmuş kavşaklar kafalayacaklar
bizi haydutlar.
bana uyanır uyanmaz teyze oldugumu mujdeleyen , kedi sever kişi evet gercekten kıyamadıgım ,gözlerine baktıgımda kendimi annesine sıgınmış ufak cocuk gibi hissettiğim ve bu yüzden her zaman sarılıp acılarımı anlatmak suretı ile başını ağrıttıgım dostum
o hikayede ki mal benim
... tımarhanelere sık sık gidilirse , öyle delilere rastlanır ki, dehaları cinnetlerinin arasından parıldar.bu deliler yani dahiler ,insanlıgın gercek aristokrasisidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?