pelagehatun

bir yabancının gözünden istanbul’un ve istanbuldaki müzik çeşitliliğinin anlatıldığı fatih akın imzalı belgesel film.

(bkz: crossing the bridge the sound of istanbul)

açtığı fotoğraf sergisiyle engellilerin birbirinden değişik güçlerini, bu hayatta dimdik olduklarını, yapabileceklerinin ne kadar çok olduğunu ve sağlıklı herhangi bir bireyden hiçbir farklarının olmadığını çok güzel göstermiştir.

içinde birbirinden güzel, birbirinden ilginç fotoğrafların oluğu sergiyi istanbulda bulunan herkes bir gidip görmeli bir vay be demelidir zannımca. sergi az vakit sonra ankara ve izmir’e de gelecektir, yaşasındır, ne mutlu bizedir, ne mutlu çekene çektirenedir.

(bkz: engelleri kaldıralım)

(bkz: fotoğraftaki fazlayı bulun)
linki de şöyle efenim;
http://www.milliyet.com.tr/2006/11/16/son/sonyas02.asp

(bkz: edward said)

(bkz: pediatri)

(bkz: tarık buğra)

bir virginia woolf romanı. bilinçakışı tekniğiyle yazılmadığından yazarın diğer eserlerinin gölgesinde kalmış bir romanıdır, virginia woolf u anlama için bu romanda mutlaka okunmalı sidirilmelidir.

"yıllar, geçmişten farklı bir gelecek için umut beslemenin ve geleceğe dair öngörüde bulunmanın haklılığını vurguluyor." jeri johnson

"otorite doğaya aykırıdır"
william godwin

(bkz: politik adalet)

nuri bilge ceylan ın kendi ailesine roller verdiği filmi.

tüm sevdiklerinizle beraber nice 20 ocaklara diye temmine bulunduğumuz bayramsı gün.

girdiği birkaç entrysinin binlere ulaşmasını temenni ettiğim hoşgelmiş bilgiç.

alper fidaner’in eski 45likler programında ara ara çaldığı bir şarkıdır. nakaratı şöyledir:

teeeeleeeviiizzzzyooon televizyontelevizyon ah senigidi televizyon!
teeeeleeeeeviiizzzyooonnn televizyontelevizyon ah seni gidi televizyon!

(bkz: kameranın şişman göstermesi)

saçlarım uzunken yağlanma problemim vardı.
komili entegre tesisleri gibi geziyodum.

keşke diiğer yazarların da tüm entrylerini görebilsek, hatta gelen ziyaretçilerde yazar arama yapabilse gibi ilaveler olmasını istediğim buton.

ilk yayınımı da böylece bitirmiş bulunuyorum. beni dinleyen herkese çok teşekkürler.

venedik’te unesco ödülü alan bir derviş zaim filmidir. derviş amcamız bu filmi memleketi kıbrıs’ta çekmiştir. başrollerinde; mustafa uğurlu, yelda reynaud, bülent emin yarar ve taner birsel gibi yetenekli oyuncular vardır.

derviş zaim’in en iyi filmi olmasa da, türk sinemasının en iyi filmerinden biridir.izlenmelidir. zaten bir film de mustafa uğurlu gibi süper biri oynuyorsa o filmden kötü bir şey beklenmez koşa koşa gidilir ve izlenir.

bir çamur şarksııdır. bu şarkıyı dervişlik makamına bir serzeniş olarak nitelendiriyorlarmış efenim.

yağmurdan değil derdim
ben eskiden böyle derdim
nedir benim bu derdim
nedir benim bu derdim

gece gündüz takmazdım
eskiden böyle bakmazdım
nedir benim bu derdim
nedir benim bu derdim

yaşam haklıdır diyor derviş
gün döner zaman dönmezmiş
bülbül hep güle ötermiş
yüzyıllardır usanmadan

göklere salmış sırını
ateş eritmiş derdini
sular götürmüş külünü
topraktan utanmadan

kalmaktan değil derdim
ben eskiden hep giderdim
nedir benim bu derdim
nedir benim bu derdim

göklere saldım almaz
toprağa sundum sığmaz
nedir benim bu derdim
nedir benim bu derdim

söz-müzik:murat ak

bir çamur şarkısı.

yaşamak ağır işmiş
sebebi yok ömrümün
baktım her şey değişmiş
düş mü yoksa gördüğüm

nefes alamaz oldum
her şey üstüme geldi
meleklerle huriler
alemin bütün derdi

şarkı söyle serseri
şarkı söyle serseri

babamın türküleri
annemin ninnileri
rüyalar ülkesinde
sevdiğimin gözleri

şarkı söyle serseri
şarkı söyle serseri

yağmur ıslatmaz mı ki
güneş ısıtmaz mı ki
yatsa yarim dizimde
derdim azaltmaz mı ki

nesi güzel bunların
gece yine susacak
her şey yine hep aynı
güneş yine doğacak

söz-müzik:murat ak