confessions

overload

- Yazar -

  1. toplam entry 1171
  2. takipçi 1
  3. puan 18028

cry me a river

overload
you were my sun
güneşimdin sen

you were my earth
dünyam sendin

but you didn’t know all the ways i loved you, no
bilmedin ama, seni sevdiğim yollari, hayir bilmedin

so you took a chance
derken şansını denedin

and made other plans
ve bambaşka hayaller kurdun

but i bet you didn’t think that they would come crashing down, no
ama eminim tüm bunların çökeceğini tahmin etmezdin, hayır etmezdin

you don’t have to say, what you did,
anlatmak zorunda değilsin ne yaptığını

i already know, i found out from him
o’nun yüzünde keşfettiğim şeylerden zaten biliyorum.

now there’s just no chance, for you and me, there’ll never be
sen ve benim için hiç şans yok şimdi, hiçbir zaman da olmayacak

and don’t it make you sad about it
üzüyor seni de, değil mi?

you told me you loved me
beni sevdiğini söylemiştin

why did you leave me, all alone
neden bıraktın beni bir başıma

now you tell me you need me
sana ihtiyacım var, diyorsun şimdi de

when you call me, on the phone
beni aradığında, telefonda

girl i refuse, you must have me confused
with some other guy
sana evet diyemem, kadınım
korkarım allak bullak etmişsin kafamı başka bir adamla

your bridges were burned, and now it’s your turn
köprülerin yakıldı, sıra sende artık

to cry, cry me a river
ağlamak için, ağla benim için nehirler gibi

cry me a river-er
cry me a river
cry me a river-er, yea yea
ağla benim için nehirler gibi
ağla benim için nehirler gibi
ağla benim için nehirler gibi,ye ye



i know that they say
that somethings are better left unsaid
biliyorum derler ki, bazı şeyleri söylememek,
daha iyi olur söylemektense onları

it wasn’t like you only talked to him and you know it
biliyorsun; hiç de sırf konuşuyor gibi durmuyordunuz onunla

(don’t act like you don’t know it)
(sakın bilmemezlikten gelme)

all of these things people told me
keep messing with my head
kafamı karıştırıp duruyor
anlatılan onca şey

(messing with my head)
(kafamla birlikte karışıyor)

you should’ve picked honesty
dürüstlüğü seçmeliydin

then you may not have blown it
belki o zaman bırakmayabilirdin onu

(yea..)

oh
(oh)

the damage is done
so i guess i be leaving
zarar verildi
artık ayrılsam iyi olacak

crimson lady

overload
öhöm türkçesi şu şekilde çevrilebilir ;
kızıl leydi

gözleirmi kapattığımda beni özgür bırakabileceğini farkediyorum.
kalbinde ve aklında derin düşüncelere dalabileceğini
ne zaman sana asla herparçamaı veremeyecek gibi hissetsem

seni seviyorum ve sana şimdi ihtiyacım var kızıl leydim

sana tüm söylemek istediğim ellerimi tut ve beni sonsuza kadar sev
tüm rüyalarım nehire düşerse buna asla katlanamam
sana tüm söylemek istedğim elimi tut ve beraber yaşayalım
ve yemin ederim ki seni asla yalnız bırakmayacağım. ben bir günahkar değilim
ama asla geri gelmeyeceğini ve dudaklarına dokunamayacağımı biliyorum.

seni seviyorum ve sana şimdi ihtiyacım var kızıl leydim

sana tüm söylemek istediğim ellerimi tut ve beni sonsuza kadar sev
tüm rüyalarım nehire düşerse buna asla katlanamam
sana tüm söylemek istedğim elimi tut ve beraber yaşayalım
ve yemin ederim ki seni asla yalnız bırakmayacağım. ben bir günahkar değilim

seni seviyorum ve sana şimdi ihtiyacım var kızıl leydim

gözlerini aç,kollarında olmak istiyorum
gözlerini aç,işığı görmem gerek
gözlerini aç leydi,hayattasın biliyorum


sana tüm söylemek istediğim ellerimi tut ve beni sonsuza kadar sev
tüm rüyalarım nehire düşerse buna asla katlanamam
sana tüm söylemek istedğim elimi tut ve beraber yaşayalım
ve yemin ederim ki seni asla yalnız bırakmayacağım. ben bir günahkar değilim
gözlerimi kapatmadan gözlerini aç.

come with me

overload
ağlamalarımı duy
çağrımı duy
kulaklarını bana ver
düşüşümü gör
hatalarımı gör
suçumu bil
zaman duruyor
kaybımı gör
eksik olduğumu bil
sözünden dön
seninle tanıştığım yerde
silah cepte
kaşınan parmaklar
tetik mutlu
bana tuzak kurmayı deniyor
kötü rap
bana tuzak kur
arkamdan bıçakla
kaderden kaç
nezaketten çık
bana yalanlar söyle
zaman uçuyor
gözlerini kapa

benimle gel
benimle gel evet
benimle gel uh-huh evet

sana güvenmemi söyledin
beni asla incitmedin
şimdi tiksiniyorum
hallettiğinden beri
kesinlikle beni aptal yerine koydun
küçük düşürdün
şimdi bu bok bomerang
sana dogru gelen
büyük düşün
kısıtlı düşünmek
beni kör bırakır
i cosigned it
bok geri ateşledi
ama geri sıçrıyorum
sırıttım
daha fazla baskıyı sineye çekmiyorum
beni anla
beni bitirmek istiyorsun
beni gücendirdin
bu bir travma
travmayı hisset
benimle gel

evet, uh-huh- ah-ha
benimle gel, korkma, evet
benimle gel

gözlerimi kapatıyorum
ve görüyorum
orada duruyorsun
ağlıyorum
gözyaşları
hüznün
ölüyorum

uh-huh- evet

düşmanımı s.keyim
rakiplerimi s.keyim
kahrolasıca şu çapalar
ayak ucunda adım atıyorsun
benden uzak dur
ellerini üzerimden çek
nefes alacak alan bırak
onu duymuyorum
ondan korkmuyorum
kulaklarım onun üzerinde
lanet olsun yıkıcıyım
bazı kadınlar bunu baştan çıkarıcı bulurlar
bazıları delilik olarak
isteksizce hareket ediyordum
seni görmezden geliyorum
eğer seni sıktıysam özür dilerim
seni ihmal etmem
sana saygısızlık etmem anlamına gelmiyor
göremiyor musun
seni seviyorum cnım
ve bu samimi
ama sen canımı sıkıyorsun
benden sakınamazsın
işte buradayım
sonsuza dek ve tüm gün
bu asla
gitmene izin veremem
bunu unutamam
neden yaptın
buna müsade etmeyeceğim
ayrıcalık tanımayacağım
seninle dövüşmek istiyorum
seni ısıracağım
senin gibi biri karşı koyamaz
kaçamazsın
saklanamazsın
süpriz yok
kapat gözlerini

benimle gel, evet
benimle gel
benimle gel
evet aynen böyle
hadi, hadi
evet bana dön bana dön
evet, evet, evet hadi şimdi, evet

ağlamalarımı duy
çağrımı duy
kulaklarını bana ver ( uh-huh hazır mısın şimdi? hadi şunu kontrol et.)
ağlamalarımı duy


çağrımı duy
kulaklarını bana ver( oh evet bu doğru, bu doğru.)

ağlamalarımı duy
çağrımı duy
kulaklarını bana ver
düşüşümü gör
hatalarımı gör
suçumu bil
zaman duruyor
kaybımı gör
eksik olduğumu bil
sözünden dön
seninle tanıştığım yerde
silah cepte
kaşınan parmaklar
tetik mutlu
bana tuzak kurmayı deniyor
kötü rap
bana tuzak kur
arkamdan bıçakla
kaderden kaç
nezaketten çık
bana yalanlar söyle
zaman uçuyor
gözlerini kapa

benimle gel


seni benimle beraber götüreceğim
seninle dövüşmek istiyorum
seni ısıracağım
senin gibi biri karşı koyamaz
kaçamazsın
saklanamazsın
süpriz yok
kapat gözlerini

benimle gel
seni beraberimde götüreceğim
işte buradayım
sonsuza dek
ve asla ve asla tek gün değil
benimle gel


uh-huh evet
benimle gel.

sehnsucht

overload
öhöm ne diyor la bu gavurlar diyenleriniz için:

gözyaşlarının izlerini süreyim
çenenden afrika’ya kadar
yine dişi arslanın inine doğru,
bir zamanlar evim olan yer.
uzun bacakların arasında
geçen yıldan kalma kar arıyorum
ama hiç kar kalmamış

gözyaşlarının izlerini süreyim,
talihsiz bulutlar arasında.
büyük kuş kafasını saklar
yavaşca, saklandığı yerde
uzun bacakların arasında
geçen yıldan kalma kum arıyorum
ama hiç kum kalmamış

özlem saklanır
aynı bir böcek gibi
uyurken anlamazsın
seni soktuğunu
hiç bir yerde mutlu olamam
parmağım meksika’ya kadar uzanır
ama okyanusta batar
özlem çok acı vericidir

moskau

overload
yazılanların aksine düet tatu ile değil viktoria fersh ile yapılmıştır.

ayrıca türkçesi ise şu şekilde çevrilebilir.
bu şarkı dünyanın en güzel
şehri moskova hakkında!

bu şehir bir fahişe
alnının üstünde kırmızı ışıklar
dişleri altından yapılmış
şişman ve henüz çok sevecen
ağzı benim vadime düşer
ona bunun için ödediğimde
giysilerini sadece para için çıkarır
bu şehir beni hep şüphede bırakır.

moskova
bir,iki , üç
moskova
bak!
pioneer’lar etrafta geziniyor
lenin şarkısı söylüyorlar

o yaşlı ve buna rağmen güzel
ona karşı koyamam
karşı koyamam
yaşlı teninde pudra
ve yeni yapılmış göğüsleriyle
beni azdırıyor ve bana azap çektiriyor.
benim için dans etmesi için ödeme yapmam gerekiyor
ödeme yapmalıyım
benimle yalnızca para için yatar
ama hala dünyanın en güzel şehri

moskova
bir , iki,üç
moskova
bak
pioneer’lar atrafta gezinip
lenin şarkısı söylüyorlar.

senin görmediğin bir şeyi görüyorum
(gözlerini kapattığında)
geceleri derin bir uykuydayken
senin görmediğin bir şeyi görüyorum
(benden önce diz çöktüğünde)
benden önce yalan söylediğinde
senin görmediğin bir şeyi görüyorum
( dudaklarınla bana dokunduğunda)
benimle konuştuğunda
daha önce hiç görmediğin bir şey görüyorum

moskova
bir , iki,üç
moskova
bak
pioneer’lar atrafta gezinip
lenin şarkısı söylüyorlar.



i just wanna live

overload
türkçe sözleri ise;


evime bir alarm sistemi lazım
böylece ne zaman insanlar
sürünerek yaklaşsalar bileceğim.
bu tip insanlar
beni korkutuyorlar ( şu günlerde)

gittiğim heryere daha heyecanlı oluyor
beni yalnız bırakmayacaklar
bilmek istedikleri şeyler var.
tanıştığım tüm insanlara karşı paranoyağım.
neden benimle konuşuyorlar?
ve neden kimse göremiyor?

sadece yaşamak istiyorum
söyledikleri şeyleri umursamıyorum
bana ne olduğunu umursamıyorum
sadece yaşamak istiyorum
sadece yaşamak istiyorum.


davayı sallıyorum
mahkemeye giderken
boşanırken beyaz takım
cenaze evinde siyah takım
ve doğum günü takımı evde yalnızken
telefonla konusuyorum
rolling stone ile
röportaj veriyorum
diyorlar ki
" şimdi zenginsin
şimdi ünlüsün
sahte kıçlı kızların hepsi ismini biliyor
ve hayat tarzın zengin ve ünlü.
ilk hitinden utanç duymuyor musun? "
hayattan
yaşadığımız hayattan

sadece yaşamak istiyorum
söyledikleri şeyleri umursamıyorum
bana ne olduğunu umursamıyorum
sadece yaşamak istiyorum
sadece yaşamak istiyorum.


pisliğinin etrafında dolanmayı bırak evlat
geleceğini düşünmek en iyisi
iyi planlar yapmak en iyisi evlat
derdi öğretmenlerim herkese

bir bak
en iyisi güvenli oynamak
yoluna ne zorluklar çıkacağını asla bilemezsin
diyoruz ki
bu hayatın getireceği en kötü şeyi
zaten görmüş olarak
geliyoruz.

şimdi gittiğimiz heryerleden onu bekliyoruz
söyledikleri tüm şeyleri
evet zaten biliyoruz

sadece yaşamak istiyorum
söyledikleri şeyleri umursamıyorum
bana ne olduğunu umursamıyorum
sadece yaşamak istiyorum
sadece yaşamak istiyorum.
sadece yaşamak istiyorum

söyledikleri şeyleri umursamıyorum
bana ne olduğunu umursamıyorum
sadece yaşamak istiyorum
sadece yaşamak istiyorum.

sajou no yume

overload
sözlerini ezberlemek adına kendine güvenen bir baba yiğit varsa buyursun;
kore hodo soba ni iru no ni tsutaerarezu
tsuyoku omou hodo kotoba ga mitsukaranai

kanashii no wa unmei ja nakute
deai no subete ni owari ga aru koto

mikan naru mono
mezame yo yoru wo koetara
sabaku no hate ni
shinjitsu ga matteru yo kitto

higashi no sora ni sono hi ga maiorite mo
himeta chikai wo kegasu koto wa dekinai

mamoru hito ga mune ni iru toki
hajimete dare mo ga tsuyoku nareru nara

kimi wo motomete ai no tame ni tatakau yo
kimi wo aishite tebanasenai jiyuu nante nai

ubugoe ageta chiisana negai yo
sajou no yume ni owarasetari shinai

mikan naru mono
mezame yo yoru wo koetara
sabaku no hate ni
shinjitsu ga matteru

anata wo motomete ai no tame ni tatakau yo
kimi wo aishite tebanasenai jiyuu nante nai

sajou no yume

overload
the third aoi hitomi no shojo adlı animenin açılış müziğidir. ve yuko sasaki tarafından söylenir. çok hoştur, dinlenilesidir.
şu adresten dinlenilebilir.

http://old.coucoucircus.org/ost/generique.php?id=900

the third aoi hitomi no shojo

overload
2006 yılında yayınlanmaya başlamış 24 bölümlük harika bir animedir.
konusu; yüzyıllar boyunca devam eden gezegen savaşları uygarlığı yerlebir etmiştir. insanoğlu her şeyini kaybetmiştir ve nüfusu da oldukça azalmıştır. savaştan sonra pseudo-insan, "3’üncü" bir canlı ırkı ortaya çıkmıştır. alınlarında 3. bir gözleri vardır ve bu gözler kırmızı renktedir. bu gözler sayesinde bilgisayarları kontrol edebiliyorlardı. dünya’yı onlar yönetiyordur. bu arada dünya’da devasa büyüklükte böcekler yaşamaya başlamıştır ve bunlar şehirlere saldırmadan önce yok ediliyordu. bu işi para için yapanlardan biri olan honoka, yapay zekaya sahip büyük bir tanka sahiptir ve onun içinde yalnız başına yaşıyordur. bir gün adı ikus olan bir gençle tanışır. onun teklif edeceği işi kabul edecektir ve büyük bir maceraya ilk adımını atmış olacaktır.

son olarak " opening theme " ile dikkatimi cezbetmiştir. büyük bir güvenle en iyi açılış müziğine ve şarkısına sahiptir diyebilirim.
(bkz: sajou no yume)

dublajli porno film seyretmek

overload
tamamen rezilliktir. zaten herşey kurmaca olan herhangi bir mantığa dayanmayan film yıllar boyunca tarafımızca görmezden gelinerek bir nevi sineye çekilmiştir ki anlamsız çığlıklara ( yada duruma göre ohaa bunu almasına rağmen bağırmıyor la bu hatun? vay anasını durumlarıda olur) rağmen yinede izleriz. ancak son durumlar öyle ileri raddeye varmıştır ki stephanie swift’in başrolünü oynadığı secretary olmuştur los secratos ve film içerisinde konuşmalardan inlemelere kadar herşey ispanyolca dublajlanmıştır. olurda bu kadar olmaz diye düşünmekteyim. insan bu kadar salak yerine konmaz ayıptır günahtır be. sahte bağırmaların bile anlamı kalmamış. kimsenin başına gelmemesini dilerim.

brucia la luna

overload
baba filminin soundtrack albümünün yapı taşı ve hepimizin bildiği müziğin asıl ismidir. eski bir sicilya öyküsünden uyarlandığı söylenir. hatta baba 3 te anthony corleone gitarıyla bu şarkıdan biraz çalar söyler.

her zaman ki gibi şarkı sözleri ve türkçesi.

brucia la luna n’cielu

e ju bruciu d’amuri
focu ca si consuma
comu lu me cori

l’anima chianci
addulurata

non si da paci
ma cchi mala nuttata

lu tempu passa
ma non agghiorna
non c’e mai suli
s’idda non torna

brucia la terra mia
e abbrucia lu me cori
cchi siti d’acqua idda
e ju siti d’amuri

acu la cantu
la me canzuni

si no c’e nuddu
ca s’a affacia
a lu barcuni

brucia la luna n’cielu
e ju bruciu d’amuri
focu ca si consuma
comu lu me cori


sicilian contributed by: jason di marcelli

english
the moon is burning in the sky
and i am burning with love
the fire that is consumed
like my heart

my soul crys
painfully

i’m not at peace
what a terrible night

the time passes
but there is no dawn
there is no sunshine
if she doesn’t return

my earth is burning
and my heart is burning
what she thirsts for water
i thirst for love

who will i sing
my song to

if there is no one
who shows herself
on the balcony

the moon is burning in the sky
and i am burning with love
the fire that is consumed
like my heart

lie

overload
bir anna vissi şarkısıdır. basit ama oldukça hoştur.

you dont wanna see my face again
yüzümü tekrar görmek istemiyorsun
you dont even wanna say my name
adımı bile söylemek istemiyorsun
you dont wanna hear a word from me
benden tek kelime duymak istemiyorsun
there is nothing to explain
açıklayacak bir şey yok.

you will not forgive me
beni affetmeyeceksin
you will not forget
unutmayacaksında
you believe that it’s all over
her şeyin bittiğine inanıyorsun
you hate me, you hate me more and more
benden nefret ediyorsun, daha da fazla.

you say there’s no fire burning in your heart
kalbini yakan ateşin artık olmadığını söylüyorsun
you dont need me it’s over ,it’s over
bana ihtiyacın yok. bitti. her şey bitti.
you dont feel no pain, there is nothing left
acı hissetmiyorsun,geriye bir şey kalmadı.
you dont love me it’s over over
beni sevmiyorsun. bitti.

lie, lie , lie ,lie say lie
yalan,yalan,yalan yalan olduğunu söyle
lie,lie,lie,lie,lie
yalan,yalan,yalan

say you think that what we had is through
nelerden geçtiğimizi düşündüğünü söyle
it will never be the same again
asla eskisi gibi olmayacak
and no matter what i say or do
sana ne söylersem ya da yaparsam yapayın farketmez
it will never stop the rain
bu yağmur asla kesilmeyecek

you will not forgive me
beni affetmeyeceksin
you will not forget
unutmayacaksında
you believe that it’s all over
her şeyin bittiğine inanıyorsun
you hate me, you hate me more and more
benden nefret ediyorsun, daha da fazla.

you say there’s no fire burning in your heart
kalbini yakan ateşin artık olmadığını söylüyorsun
you dont need me it’s over ,it’s over
bana ihtiyacın yok. bitti. her şey bitti.
you dont feel no pain, there is nothing left
acı hissetmiyorsun,geriye bir şey kalmadı.
you dont love me it’s over over
beni sevmiyorsun. bitti.

de perros amores

overload
amores perros adlı filmin soundtrack albümünde bulunan mükemmel bir şarkıdır. tamamiyle bir control machete yapımıdır. ve control machete feat ely guerra tarafından söylenir.
sözleri ve türkçesi ise

suficientes son los problemas de un solo dia
como para preocuparse por el futuro

cual?

olvidamos que para poder llegar al otro lado

al otro lado

hay que empezar derribando el primero de los muros

nos pasamos la vida
viendo triunfos y fracasos
conseguidos en tiempo preterito
cuantas veces se ha detenido el sol
a mediodia?

cuantas?

porque ya no quiere vivir mas atardeceres

cuantas?
cuantas veces?

porque ya no quiere vivir mas amaneceres

el negro sera de ser negro sin el blanco
el bueno deja de ser bueno sin el malo

continua repetitiva que constantemente termina

ah

vuelve a empezar de nuevo da fruto a la semilla
porque envejeces?, porque tu piel se va arrugando
el paso del tiempo una broma te esta jugando

sabes que la codicia puede dejarte en la ruina
quieres solucionarlo?

borrarlo de tu vida

de perros amores

borrarlo de tu vida

de perros amores

borrarlo de tu vida

si alguna vez
si alguna vez
si alguna vez
si alguna vez

amanece el alma
atardece en ti

amanece el alma
atardece en ti

accion es en real voluntad
sensacion la velocidad

fe e ilusion organica
coincidencia armonica

no existe ningun borrador magico
para borrar todos los errores cometidos
que pasaria si las flores solo se marchitaran?
o solo se quedaran como botones.

duele la realidad duele

la fantasia solo se queda en los suenos
que pasaria si nunca muero?
y no tuviera la oportunidad de nacer de nuevo.

amanece el alma

vuelve otra vez, aparece

atardece en ti

desapareces te vas y vuelves

amanece el alma

vuelve otra vez, aparece

atardece en ti

amanece el alma

vuelve otra vez, aparece

atardece en ti



bir günün dertleri yeter,
veya gelecek hakkındaki endişeler,

hangisi?

unuturuz, öbür tarafa geçmek için,
diğer tarafa,
duvarları teker teker yıkmak gerekir.

hayatımız geçer gider,
zafer ve yenilgileri izleyerek
geçmiş zamanda edinilmiş.
kaç kez hapsettin güneş
öğlen vaktinde?

kaç kez?

çünkü artık uyanarak yaşamak istemiyorsun

siyah beyaz olmadan da siyah olacak
iyi kötü olmadan da iyi kalacak

sürekli devam edecek, tekrar edecek bitişler

ah

dönüyor tekrar başlamak için çekirdekten meyveye
neden yaşlanıyorsun, cildin kırışıklarla doluyor?
zamanda bir adım, kötü bir şaka sana oynanan.

biliyor musun hırsın seni yıkıntılar içinde bırakabileceğini,
istiyor musun bir çözüm?

hayatından silmek
kaltak aşkları

belki bir zaman

ruhunu uyandırır
içini kararır

hareket gerçek iradede,
süratin uyandırdığı hisler

inanç ve yaşamın yanılgısı
armoniyle çakışıyor

yok bir sihirli silgi
tüm hataları silmeye
çiçekler soldukça geçip giden,
veya tekbaşına kapı önlerinde hizmetçiler gibi yalnız.

acıtıyor gerçek, acıtıyor

hayaller rüyaların içinde kalmış
geçmişe ait, eğer hiç yaşamamışsam
ve yeniden doğma şansı olmadan

ruhunu uyandırır

geri gelir, ortaya çıkar

içini kararır

kaybolursun, gider ve döner

ruhunu uyandırır

geri gelir, ortaya çıkar

24

overload
jem ablamızın söylediği bir şarkı. efendim şarkının sözleri bir önceki sayfa da mevcut. aşağıda şarkının türkçesi yer almaktadır.


24 saat verilmişti
sonları bağlamak için
telafi etmek için
gözleri herşeyi söyledi
düşmeye başladım
ve sessiz sağırlıktı
baş aksi yönde dönüyor
oturmak için zaman yok
sadece
koşmak ve koşmak isteği
dikkatli ol diyorlar
hayatının uzaklaşmasını dileme
şimdi 1 günüm var.

ve inanamıyorum
zamanımı nasıl harcadığıma

24 saat içinde onlar
çiçekleri serecekler
hayatımın üzerine,bu gece bitiyor
düzensiz değilim hayır
kutsamana ihtiyacım var
ve özgür yaşayacağına dair söze
lütfen bunu benim için yap

cennet, cehennem varmı
ve geri gelecek miyim
kim söyleyebilir
şimdi görebiliyorum
bana ne olduğunu
bir kristal gibi açıkça
bulunduğum yerleri
gördüğüm insanları
yaptığım planları
solmaya başlıyorum
güneş batıyor
büyümek istediğimi sandım
olmadı

ve inanamıyorum
zamanımı nasıl harcadığıma

18 saat içinde onlar
çiçekleri serecekler
hayatımın üzerine,bu gece bitiyor
düzensiz değilim hayır
kutsamana ihtiyacım var
ve özgür yaşayacağına dair söze
lütfen bunu benim için yap

13 saat içinde onlar
çiçekleri serecekler
hayatımın üzerine,bu gece bitiyor
düzensiz değilim hayır
kutsamana ihtiyacım var
ve özgür yaşayacağına dair söze
lütfen bunu benim için yap

yalnız değilim. bunu seziyorum.bunu seziyorum
tüm söylediğim,bunu söyledim

ve inanamıyorum
zamanımı nasıl harcadığıma


8 saat içinde onlar
çiçekleri serecekler
hayatımın üzerine,bu gece bitiyor
düzensiz değilim hayır
kutsamana ihtiyacım var
ve özgür yaşayacağına dair söze
lütfen bunu benim için yap

1 saat içinde onlar
çiçekleri serecekler
hayatımın üzerine,bu gece bitiyor
düzensiz değilim hayır
kutsamana ihtiyacım var
ve özgür yaşayacağına dair söze
lütfen bunu benim için yap

wer fragt nach jeanny

overload
falco’nun jeanny sarkısının 4. ve son bölümüdür. sözleri ve türkçesi:

sie haben sie gefunden, sie lag einfach so da, als schliefe sie nur und würde jeden moment die augen öffnen.
wie ein engel, mit gebrochenen flügeln, der nicht mehr fliegen kann.

nicht mehr fliegen? wir fliegen doch, auf einer weißen wolke, aus schnee!

frau: wollen sie sich zu der tat äußern, angeklagter?

ich will ihnen ein geheimnis verraten, frau staatsanwalt.
(sing-sang) ich bin krank und nicht normal, sie ließ mir einfach keine wahl:
erst kam sie mit, dann wollt sie gehn,da ist es einfach so geschehn.
ihr mund war rot, jetzt ist sie mein.

[refrain]
und wer fragt nach jeanny?
und wer spricht von jeanny?
wieviel träume bleiben ungeträumt und wieviel tränen bleiben ungeweint?

frau: herr professor, hier spricht die mutter von jeanny.
der staatsanwalt hat mir gesagt, ich soll sie fragen,
was geschieht mit dem kerl, der unser kind auf dem gewissen hat,
was ist das nur für ein mensch?

mann: bei f. handelt es sich um einen typischen triebtäter.
wir haben uns eingehend mit ihm beschäftigt und sind zu der überzeugung gekommen,
dass er zum zeitpunkt der tat unzurechnungsfähig und somit schuldunfähig gewesen ist.
wir fragen uns, ob das opfer ihn nicht sogar zu der tat provoziert hat.

[refrain]

[refrain 2]
und wer fragt nach jeanny?
und wer spricht von jeanny?
soviel träume bleiben ungeträumt,
denn sie kommt nie zurück.

nachrichtensprecher: und hier noch eine aktuelle meldung.
im fall des in die nervenklinik eingelieferten triebtäters f. hat sich in der vergangenen
nacht eine dramatische wende ergeben.
trotz starker polizeilicher bewachung ist es der mutter des opfers gelungen in einem
unbeobachteten moment zu dem täter vorzudringen und ihm mit einem messer erhebliche verletzungen zuzufügen.
f. ist inzwischen außer lebensgefahr.
unbestätigten berichten zufolge soll er vorraussichtlich noch in dieser woche auf freien fuß gesetzt werden,
da nach meinung der ärzte auf grund seiner verletzungen die gefahr einer wiederholungstat ausgeschlossen werden kann.

[refrain]

[refrain2]

[refrain]

onu buldunuz. bir daha uçamayacak olan kırık kanatlarıylaher dakiaka gözleri açık olarak uyuyan birini yakalamak kolaydı.

bir daha uçamayacak mı? biz zaten uçuyoruz. beyaz bulutların üstünde, karların üstünde!

bayan: suçu dile getirmek istiyor musun, zanlı?

size bir sırrı ifşa etmek istiyorum, bayan savcı.

ben hastayım , normal değilim. bana başka bir seçenek bırakmıyorsunuz:
önce benimle geldi, sonra gitmek istedi.çok kolay oldu.

ağzı kırmızıydı. şimdi o benim.


jeanny’yi kim soracak?
jeanny’yle kim konuşacak?
pek çok hayal kurulamadan kaldı
pek çok gözyaşı ağlanmadan kaldı...

bayan: profesör bey, konuşna jeanny’nin annesi.
savcı bana size sormam gerektiğini söyledi.
çocuğumuzun vicdanına göre bu adama ne olacak?
bu nasıl bir insan?

adam: f tipik bir seks suçlusu.
onunla meşgul olduğunu ve bir kanaate varacağını anlamak durumundayız.
doğru ile yanlışı ayıramayan ve bu yüzden kusur ehliyeti olmadığı hususunu.
kurbanın onu tahrik edip etmediğini soruyoruz.

jeanny’yi kim soracak?
jeanny’yle kim konuşacak?
pek çok hayal kurulamadan kaldı
çünkü o geri gelmeyecek.


haber spikeri: şimdi sırad güncel bir haber daha.
seks suçlularının teslim edildiği sinir kliğininde kalan f geçtiğimiz gece dramatik bir dönüm noktası geçirdi.
çok sıkı polis gözetiminde olmasına rağmen, kurbanın annesi başarılı bir biçimde gözden kaybolarak suçluya yaklaştı ve bir bıçakla
oldukça fazla yaralayıcı zarar verdi.
f. nin hayati tehlikede olduğu belirtildi.
kaynağı belirsiz rapora göre bu haftada tedbir olarak oturması gerektiği belirtildi.
doktorlara göre sakatlığının tehlikeli kısmının tekrar nüksetmesi imkansız olabilir.





where are you now

overload
ve meali:
günden güne, bir çaresiz akşamdan diğerine, seni arıyorum
buz soğuğu rüzgarların arasında, birşey arıyorum, beni sana götürecek herhangi birşey
ama diğerinden ayrı düşmüş kırmızı ayakkabıdan bir iz bile yok.
kırmızı bir ayakkabı, ama nerede, neredesin, söyle bana , neredesin.

şimdi neredesin ( şimdi neredesin, bebeğim)
şimdi neredesin (ama nerede, şimdi neredesin)
hissedemiyor musun? , göremiyor musun?

bu yüz, görünüşün... kimse sana bakamazdı ve tutmak istemezdi,
sana dokunmak, seni okşamak,sana sahip olmak
bir kaç dakika sonra,seni tutacağım
ve herşey iyi olacak, hadi, lütfen haklı olduğumu söyle

son dakika;
geçen yıl ki, tüm almanya’nın heyecanlı ilgisini çeken jeanny’nin durumunda,
polise yeni bir bilgi ulaştı.
yerel polis raporuna göre ,kızın kayıp olan ikinci ayakkabısı bulunduğu sıralarda
bundan yola çıkarak jeanny’nin yaşadığı yönünde.

şimdi neredesin, bebeğim.

where are you now

overload
falco’nun jeanny adlı parçasının 3.kısmıdır. sözleri

day after day, one despetate night after another, searching for you
through the ice-cold wind, looking for something, anything that might lead me to you.
but not even a trace, well apart from the one red shoe...
ein roter schuh, aber wo, wo bist du, tell me, where are you now?

chorus:
where are you now (where are you now, babe)
where are you now (aber wo, wo bist du)
can’t you feel (feel), can’t you see (see)

this face, dein gesicht... no one could look upon your face and not want to hold you,
touch you, caress you, possess you
in a few moments from now i will hold you,
and everything will be alright, come on, please tell me i’m right!

chorus...

newsflash
im fall jeanny, der vor jahren grosses bundesweites interesse erregte,
gibt es nach auskunft der polizei neue erkenntnisse.
laut polizeibericht wurde der zweite schuh des bisher vermissten
maedchens zwischenzeitlich gefunden.
die polizei geht nun davon aus, dass jeanny noch lebt. (aaaah) jeanny... jeanny...
chorus...
where are you now, babe
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol