confessions

odysseus

- Yazar -

  1. toplam entry 295
  2. takipçi 1
  3. puan 49004

yorgo seferis

odysseus
destansı öykü’den alıntı;

liman yaşlıdır, artık bekleyemem
çamlı adalar için çekip giden arkadaşları
çınarlı adalar için çekip giden arkadaşları
açık deniz için çekip giden arkadaşları.
okşarım paslı gemileri, kürekleri okşarım
ki bedenim canlansın ve güçlensin.
yelkenler tuz kokusu verir yalnız
öteki fırtınadan.

yalnız kalmak isteseydim, sessizlik
olurdu aradığım, yoksul ufukta
bu çizgilerin, bu renklerin, bu suskunluğun
ruhumu parça parça edeceği umudu değil.

gecenin yıldızları yeniden getirdi bana
ölümü bekleyen odysseus’un güvenini, çiriş otları arasında.
burda çiriş otları arasında demirlediğimiz zaman
adonis’in yaralandığını bilen boğazı bulalım istedik.

yorgo seferis
çeviri : melih cevdet anday

yorgo seferis

odysseus
1890 yılında izmir’de doğdu. urla iskelesi’nde büyüyen şairin şiirlerinde dogdugu topraklara özlemle karişik buruk bir sürgünlük duygusu hissedilir. seferis’in ailesi kurtuluş savaşi sonrasinda yunanistan’a göç edenler arasında yer alıyor. seferis daha sonra diplomatik görevle geldiği ülkemizde geçmişinin izlerini sürmek üzere izmir’e ve urla iskelesi’ne gidiyor (1950).

anılarında urla’ya gidişini şöyle anlatiyor:

“sonra o inanılmaz şeyle, her zaman olduğu gibi birdenbire karşı karşıya geldik. cip durdu, indik ve iskele’de, urla’ya giden yolun sağındaki eski çeşmenin biraz ötesinde bulduk kendimizi. ninemin eviyle bizim evin arkasını ayıran kıyıya paralel sokağın ortasındaydık. denize doğru yöneldik. vapurların yanaştığı tahta iskele yerinde değildi ama iskeleyi taşıyan beş altı sağlam kazığın yerinde durduğunu hayretle gördüm. batis’in kahvesinin kemerlerine ve onların üzerindeki yapıya da bir şey olmamıştı. sonra hatırlayamadığım bir iki yapı. daha sonra da evimiz.”


http://www.yorgoseferis.com

yadsima

odysseus
yunan şair yorgo seferis e ait dizeler.

bir güvercin gibi ak
o gizli kıyıda
susadık öğle üzeri:
ama tuzluydu sular.

sarı kumların üstüne
adını yazdık onun,
ama bir rüzgâr esti denizden
ve silindi yazılar.

nasıl bir ruh, bir yürek,
nasıl bir istek ve tutkuyla
yaşadık:yanılmışız!
değiştirdik öyle yaşamayı.

tanrının antonius u bırakmasıdir

odysseus
adına yakışır derecede anlama yetisi gerektiren kavafis eseri.

birdenbire duyarsan geceyarısı
görünmeyen bir alayın geçtiğini
eşsiz ezgilerle, seslerle-
artık boyun eğen yazgına başarısız
yapıtlarına, tasarladığın işlere
hepsi aldanışlarla biten-
ağlamayasın boş yere.
çoktan hazırmış gibi bir yiğit gibi
hoşçakal de ona, giden iskenderiye’ye.
hele kendini aldatmayasın demeyesin:
bu bir düştü, kulaklarım iyi duymadı;
böyle boş umutlara eğilmeyesin.
çoktan hazırmış gibi bir yiğit gibi
böyle bir kente erişmiş sana yaraşırcasına,
kesin adımlarla yaklaş pencereye,
dinle duygulanarak, ama
yanıp yıkılmalarıyla değil korkakların-
son bir kez, dinle doya doya ezgileri,
o gizli alayın eşsiz çalgılarını,
hoşçakal de ona, yitirdiğin iskenderiye’ye.

(bkz: kaybettim şarkımı)

iki duvar arasında

odysseus
anılarınız varsa bir şeyleri hatıratlaştırdıysanız ve iki duvar arasında kaldıysa hayatlarınız bıçağın kemiğe dayanmasını sağlamak adına size yardımcı olacak gözünüzde büyüyen dünyayı bir adımda arşınlamanızı sağlayacak ilhan irem eseri.

2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol