nickullah entryoglu

taxi driver filminin izlenme sebebi, vietnam gazisi, içerisinde bulunduğu ortama ayak uyduramayarak ufak ufak sıyırmaya başlamış karakter; robert de niro tarafından eşsiz biçimde canlandırılmış, sinema tarihinin en kült karakterlerinden birisi.

1995 senesinde, michael mann ’ın çektiği, heat filminde robert de niro tarafından ölümsüz biçimde canlandırmış, hırsızlığı yapamadığı takdirde, 30 saniye içinde içinde bulunduğu mekanı terk etmeyi düstur edinmiş hırsız karakteri.

herkes bildiği için, ’spoylır’ olayına gerek yoktur, yine vincent hanna rolünü başarıyla canlandırmış al pacino tarafından, filmin sonunda talihsizlikle vurulur; öyle bir inandırmıştır, ki kendine, izleyenler bile ’böyle haklı suçlu olur mu?’ demekten kendini alamamıştır.

ufak ufak doğum günü yaklaşan, her zaman al pacino ile karsilastirilan ama mimik olarak da oyunculuk olarak da ustune oyuncu gormedigim, babam olsa o kadar hurmette saygı da kusur etmeyecegim, en son izledigim hide and seek filminde ise artik dede boyutlarina ulasmis olan yasliliginin da iyice yuzune vurdugunu gozlemledigim, tum zamanlarin gelmis gecmis en buyuk oyuncusu... tabii ki kanımca olan bu düşüncelerin kaynağı olarak da bir sürü filmi ve karakteri örnek göstermek boyun borcudur efendim. kimilerine göre, bilindik filmleri içindeki travis bickle, jake la motta, vito corleone, max cady oyunculukları çoğunluğunu kendisine hayran bıraksa da, benim hayranlığım 1995 senesinde çevirmiş olduğu heat filmindeki neil mccauley karakteridir.

suspiria filmine yaptıkları soundtracklarla hatırlanan, italyan rock grubu.

gitaristinin sınıf arkadaşım olduğu, sadece refika ile bilinse de, artık amatörlüğü aşmış, sadece albüm problemlerini aşamamış, sağlam adamlardan oluşan, konserde dinlenilse, sadece refika dan ibaret olmadığı anlaşılacak rock grubu.

grubun elektro gitaristi olan kerem sakarya tarafından sözleri yazılmış, hikayesi de, sözlerinden anlaşılacağı üzere, başa bela yaşlı bir komşunun, berbatlıklarla dolu işkencesinden ibaret, başı ve sonundaki sololarıyla dinleyeni zevklendiren, vasatın üstündeki yolgezer parçası.

sınıf arkadaşım olan kerem sakarya’nın da anlattığı üzere, refika adlı teyze hiç rahat bırakmazmış bunları, bir kere de polise gitmiş, polisler de eve geldiklerinde, ’’siz aldırmayın gençler, bu teyze hep böyledir; sessiz sakin takılırsınız’’ demişler. zira, bu şarkının hikayesi de böyledir işte.

doğaçlama bkımından oldukça yetenekli, anlık konuşma sırasında iyi karşılık verbilen, 1978 doğumlu, daha çok okan bayülgen’in katkılarıyla meşhur olmuş gibi görünse de, aslen yeteneği ile sivrilen, tiyatrocu, sanatçı kişilik.

’’kavır mavır bilmem, 80lerde akan sularda yüzerim ben usta!’’ diyenler için, müzik demenin kültçesi, o dönemlerin müziklerine kendisini kaptırmış bünyelerin vazgeçemediği mükemmel eurythmics parçası. annie lennox mükemmel okumuştur parçayı.

en son the prestige filminde, tarihin unutamadığı hırvat mucit nikola tesla’yı başarıyla canalndırmış, 1947 doğumlu, şarkılarını pek tutmasam da, under pressure ile bile etkilemeyi başarmış, müzisyen.

58 doğumlu, sinir tipli görünümüne rağmen, hollywood’dan çok ekmek yemiş, sarışın aktör kişisi. profilden kimi zaman, ’’david bowie lan bu!’’ dedirten anları da yok değildir.

(bkz: kevin bacon)

tdk’ya göre anlamı, ’’övülmeye layık, övülmüş’’ olan, türkiye’de en çok verilen isimler sıralamasında her daim ilk beşte bulunan isim.

zor durum. bir de, ramazan ayı’ında oruç oruç olanı vardır, ki allah kimseye vermesindir. genelde, ramazan ayları da önceleri soğuk aylara denk geldiği için, bünyemce yaşanan bir iki macera esnasında hiç iyi olmamıştır, sabahın erken saatinde kalkıp da, buz gibi havada gusul abdesti almak, ’’acaba ağzımdan kaçtı mı, orucum bozuldu mu’’ diye deli eden düşünceler arasında güne devam etmek...

özellikle ünzile, yeniden sev yani yine yeni yeniden, sultan süleyman ve sen ağlama düzenlemeleri ile dinlenilmeyi hak eden, en iyi tribute albümlerinden birisi. emre altuğ’un haydi gel benimle ol düzenlemesi de, yine bir şekilde yoğrulmuş, fakat kendisinin sesi şarkıya pek gitmemiştir.

bir tür spor biçimi. yapıldığı anda bolcana adrenalin salgılanması ve, yapan kişilerin pekçene kalori yakması sebebiyle, zayıflama aracıdır bir bakıma.

özellikle girişindeki gayet hoş gitar düzenlemesiyle, ege versiyonunun da gayet hoş olduğu, ajda pekkan’ın mükemmel şarkılarından sadece birisi. bilimum 82 ya da 83 senelerine denk gelen, super star albümünün ensağlam parçalarından birisidir.

aslen iskoç olan, hayatımızdaki yeri tıbbı anlamda büyük, penisilin ’i küf mantarlarından ortaya çıkaran, bilim adamı.

herhangi yapacak bir şeyi kalmamış, ve umutları tükenmiş, kişinin aslında olayın başında yapması gereken işi, yani allah’a sığınmasını anlatan, halk arasında, özellikle sıkışılan durumlarda oldukça kullanılan cümle.

’’kuraklık olmayıp da, ankara susuzluktan kurumasaydı, esamesi bile okunmazdı’’ dedirten bakanlık. zira, her ne zaman bir derdimiz olduğunda, onun için balon çözümler üretmeye çalışıyorsak, bu da bunun benzeridir. gün gelecek bir iki ay içinde, yine(bkz: allah korusun) bir deprem olursa, sabah kahvaltısında profesörlerle, akşam yemeğinde de, deprem konferansı görünümlü programlarla yatıp kalkacağızıdır, tabii ki allah koruya da, bir zeval olmazsa.

(bkz: işimiz allah a kaldı)

her ne kadar kolpadan da öte, bir iki kişinin bile izlemeyeceği kanalları bünyesinde toparlamış olsa da, şimdilerde yapmış olduğu avrupa maçlarının yayın hakkı’ndan anlaşılacağı üzere, bir iki sene sonra lig maçlarının yayımları için, lig tv’nin en büyük rakiplerinden birisi olması muhtemel, uydumsu bişi.