80’lerin en bilindik gruplarından birisi olmamasına rağmen, özellikle gold, true, only when you leave gibi şarkıları ile hatırlanabilen; ’gary kemp’ ve de kardeşi ’martin kemp’ tarafından kurulmuş, funk ve de synth pop alanında müziklerini icra etmiş müzik grubu..
80’ler dönemindeki insanlara, daha doğrusu müzik sever kişilere pek bir hizmet etmiş, sythesizer, drum ve de gitarlar eşliğinde icra edilen, punk ve de funk ezgileri de taşıyabilen, elektro müzik türü..
en önemli icracıları arasında da, günümüzde en çok bilineni olarak depeche mode; buna mukabil, camouflage, spandau ballet, level 42, kimi zaman duran duran gibi gruplar bulunur..
en önemli icracıları arasında da, günümüzde en çok bilineni olarak depeche mode; buna mukabil, camouflage, spandau ballet, level 42, kimi zaman duran duran gibi gruplar bulunur..
80’lerde ünlü olmuş olan tears for fears adlı grubun, bas gitarist ve vokalisti.
roland orzabal ve curt smith’ten oluşmuş, new wave tarzı synth pop müziği yapmış, 80’lerde shout gibi bir hiti çıkarmış olsa da, sonradan değişen müzik çehresini kaldıramamış, ünlü eski bir müzik grubu.
80lerde ünlü olmuş, ve de new wave müziği yapmış tears for fears adlı grubun solisti, gitaristi; sesi dave gahan’ın yandan yemişini andıran kişilik. şimdilerde silinip gitmiştir, o konuyla şimdi bir alakamız yoktur.
(bkz: tears for fears)
(bkz: shout)
(bkz: tears for fears)
(bkz: shout)
80’leri 80ler yapan müziklerin bir yerlerine dahil olmuş, dave gahan sesli bir amcanın seslendirdiği, nostaljik bir klasik olarak rahatlıkla değerlendirilebilecek, sonundaki elektro gitarıyla da, daha da mükemmelleşmiş tears for fears şarkısı.
kendisini o zamanlar kırmızı noktalı, b.ktan filmlere ve de show tv’nin kötü yaıyn kampanyası sonucunda iğreti programlara şartlandırmış bünyelerin, zamanında pek bir bol izlediği, ve de kendini tutamayıp boşalmaları öyle ya da böyle yaşadığı, efsanevi program. şahsımca da, anne babanın yatmasını beklemek için, en güzel sebeplerden birisi olmuştur, ilkokul dönemlerine denk gelen zaman dilimlerinde.
böyle böyle geçmişti yıllar. daha o zamanlar taş çatlasın 10-11 yaşlarında olmamıza rağmen, öğleci kontenjanından yırtıyor, annenin kış geceleri önce yatapı ısıtmasını, babanın da uyuya kalmasını ya da, ’’hadi iyi geceler’’ demesini dört gözle bekliyorduk. sonraları da, artık kim önce yatarsa, ötekine de misal, anneye ’’anne ben maç özetlerini izleyciim, 5 dakika sonra da yatıcam!’’ denmesi sonucunda, kumandanın inciğini cinciğini, her b.kunu bilmeye kadar varan bir kısır döngünün malzemesi olmuştur bu program. zira, o dönemlerde, yoldan geçerken, ışıkları kapalı ama, televizyon ışığı ile aydınlanmış evlere bolca denk gelebilirdiniz.
kişiliğim de, çok zaman televizyonun sesi kısılmış, parmağın birisi yine ses butonu, diğeri de, diğer kanala geçiş butonu ile pek bir sevişmiş, ’’allam n’olsun tuvalete kalkmasınlar’’ dilekleri arasında, zamanla biz büyüdük kirlendi dünya dizelerinin içine karışmış, ve de porno’nun farkına varan bir bünye olmuştur.
böyle böyle geçmişti yıllar. daha o zamanlar taş çatlasın 10-11 yaşlarında olmamıza rağmen, öğleci kontenjanından yırtıyor, annenin kış geceleri önce yatapı ısıtmasını, babanın da uyuya kalmasını ya da, ’’hadi iyi geceler’’ demesini dört gözle bekliyorduk. sonraları da, artık kim önce yatarsa, ötekine de misal, anneye ’’anne ben maç özetlerini izleyciim, 5 dakika sonra da yatıcam!’’ denmesi sonucunda, kumandanın inciğini cinciğini, her b.kunu bilmeye kadar varan bir kısır döngünün malzemesi olmuştur bu program. zira, o dönemlerde, yoldan geçerken, ışıkları kapalı ama, televizyon ışığı ile aydınlanmış evlere bolca denk gelebilirdiniz.
kişiliğim de, çok zaman televizyonun sesi kısılmış, parmağın birisi yine ses butonu, diğeri de, diğer kanala geçiş butonu ile pek bir sevişmiş, ’’allam n’olsun tuvalete kalkmasınlar’’ dilekleri arasında, zamanla biz büyüdük kirlendi dünya dizelerinin içine karışmış, ve de porno’nun farkına varan bir bünye olmuştur.
özellikle eli kolu tutan, daha yaşı da gencecik olmasına rağmen, yanına almış olduğu palesiyle dilenen şopar gacileri için, pek bir uyan durum. zira, o haliyle bile çalışabilecek bir sürü iş bulabilmemeleri için hiçbir neden yokken, kalkıp da, 5 dakikalık zevk ü sefaları için doğurmuş çocuğunun sırtına saklanıp da, dilenmeye kalkışan kişiler bu durumu hak etmektedir.
+ kız arkadaşın var mı?
- sanane..
+..?!!??
- sanane..
+..?!!??
markayla özdeşlemiş ürünlere en güzel örnek, zamanında pek bir burnu kızartma olayına girmiş, kağıt mendil markası.
boş kalmış eş kontenjanını en iyi dolduran hatun yazarlardan birisi olan, vatan gazetesi’nin 4. sayfasında kendisine eşek kadar yer ayrılan, milletin içinde bulunduğu yaralar ya da gündemin izinden giden başlıklar yerine, kendisine özgü yazılar yazan, bayan yazarımsı. kendisini okumadan, köşesindeki başlıklarına dahi göz atanlar, ’’ babanın gazetesi mi la burası!’’ diyebilmektedir.
en sonunda çalışmış olduğu gazeteden kovulan, bulunduğumuz ülkede düşünce özgürlüğüne de ne kadar değer verildiğinin göstergesi olmuş, yılların eskitemediği usta gezeteci.
en sonunda çalışmış olduğu gazeteden kovulan, bulunduğumuz ülkede düşünce özgürlüğüne de ne kadar değer verildiğinin göstergesi olmuş, yılların eskitemediği usta gezeteci.
sözleri fikret şenes’e ait, ajda pekkan’ın deniz seki’nin fersah fersah ötesindeki yorumu ile ilk defa 1979 senesinde okuduğu, özellikle akustik versiyonu deh$etengiz derecede mükemmel olan, deniz seki’den önce, ajda pekkan’dan dinlenilmesi gereken parça.
iki adet alakasız sıvı’nın birbirine karıştırılmasıyla elde edilecek, muhtemelen içimi de hoş olmayacak çay.
şartsız kuralsız hesapsız adlı albümünde, daha iyi, daha komplike bir düzenleme ile burak aydos tarafından söylenmiş, müziği ve de sözleri ile mükemmel bir uyum gösteren burak aydos parçası. daha sonraları baha tarafından yeniden yorumlansa da, burak aydos’un tadını yakalayamamıştır.
gitarların dumçıkı dumçıkı formunda mükemmel bir uyumla gidip geldiği, düzenlemesi ile insanı ispanya’da flamenko konserine gitmiş hissiyatı veren, yıldız tilbe ilk albümü delikanlım’dan çıkma, buna mukabil en iyi şarkılarından birisi. müzik ve düzenlesi de, türkiye’nin büyük gitaristlerinden birisi olan bülent özdemir’e aittir.
kim ne derse desin, en iyi yorumu nilüfer tarafından yapılmış, türk pop tarihi boyunca zannımca en çok sevilen ve de en çok dinlenilen parçalardan birisi. öyle bir bağlamıştır, ki kendine, otobüste, tuvalette, banyoda, yolculukta, yürürken; kısacası her daim dilime pelesenk olmuştur bu şarkı, her ne kadar haettiği değeri bir türlü alamamış olsa da. hele hele, onno tunç’un yapmış olduğu harika ve de benzersiz düzenlemesi de, insanı deli yaz akşamlarında dinlemeye iter bu şarkıyı. arkadaki bas ritmleri de, kabak gibi bellidir, içinizi boğsa da, ninni gibi gelir bir yerden sonra.
1992 senesinde çıkmış, içerisinde bir sürü nilüfer hiti barındıran, en çok satan pop albümlerinden birisi olup, ’’nilüfer’in en iyi albümlerinden birisi’’ yaftasını çoktan hak etmiş, yine yeni yeniden albümünün de, düzenlemesi, yorumu ve de sözleri ile, ağır bir parça olmasa da, zannımca en iyi parçalarından birisidir.
bu parça, aynı zamanda gipsy kings tarafından, bestecisi onno tunç tarafından satın alınıp, love and liberte albümünde no vivire adıyla okunmuş şarkıdır. benzer düzenleme ve yakın melodileri içeren bir başka, mükemmel parça için;
(bkz: sana değer)
1992 senesinde çıkmış, içerisinde bir sürü nilüfer hiti barındıran, en çok satan pop albümlerinden birisi olup, ’’nilüfer’in en iyi albümlerinden birisi’’ yaftasını çoktan hak etmiş, yine yeni yeniden albümünün de, düzenlemesi, yorumu ve de sözleri ile, ağır bir parça olmasa da, zannımca en iyi parçalarından birisidir.
bu parça, aynı zamanda gipsy kings tarafından, bestecisi onno tunç tarafından satın alınıp, love and liberte albümünde no vivire adıyla okunmuş şarkıdır. benzer düzenleme ve yakın melodileri içeren bir başka, mükemmel parça için;
(bkz: sana değer)
türkiye’nin en büyük basçılarından birisi olan, iki tane bas albümü çıkarmış, şu aralar erkan oğur ile birlikte bülent ortaçgil için çalan, büyük müzisyen şahsiyet.
klibi itibariyle de, türk pop tarihinin 90ların başında denk geldiği, ve de birçok sezen aksu destekli şarkıcının ortaya çıktığı dönemlerin en iyi şarkılarından birisi olan, 1994 senesinde çıkmış,kinali bebek albümünün en iyi parçarından birisi olan, bestesi gürol ağırbaş ’a ait parça... şarkıda gidip de gelemeyen subayı da, haziran gecesi’nden bilinen cenk ertan oynamıştır; aynı zamanda klipte kısa süre olsa da, guven kirac ’da akordiyon çalan zat-ı muhterem olaraktan klibi şenlendirir. şarkının aralarında ’’haninnaynana’’ şeklindeki vokallerdeki sesler de, ozkan ugur ve de akabinde de kenan dogulu ’ya aittir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?