confessions

narcotic

- Yazar -

  1. toplam entry 333
  2. takipçi 1
  3. puan 49220

cumhuriyet lisesi

narcotic
üsküdar fıstıkagacı’nda bulunan emınım kı her şehir’de bir tane bulunan lisedir.

üsküdar’dan bahsedelim;

eskilerde okul önlerinde bıcaklama, yaralama, kavga etme hatta adam öldürme olayları bile olmustu. ama şimdilerde daha cok esrar, hap diger uyusturucu olaylarının döndügü liselerimizde, bu tür kavgalar azalmıştır. en azından cumhuriyet lisesinde. evet, eskiye nazaran daha temiz oldugu söylenir.

moda sahili

narcotic
güzelim semtimiz kadiköy’ün vazgecilmez mekanıdır. kayalıklarının dili olsa konuşşa; neler söylenir, ne sırlar dökülür, ne aşk hikayeleri fısıldanır... imkan olsa en karanlık gündüzde, en karanlık sessizlikte oturulmak tercih edilir. kara bulutların, pusun, kasvetin cöktügü vakitlerde, sevgiliyle hüzünlere akmak gerekir...

ama gel gör ki; cingeneler! can sıkıyorlar. gelip gidip ’’şu güzel kızın hatrına al bir şeyler be gözüm, gönlünden ne koparsa! 5 melyon!’’ demeleri insanın bir yandan eglenmesine, bir yandan sinirlenmesine yol acıyor.

demek ki neymiş; cok yönlü bir mekanmış moda sahili...


pulled under 2000 metres a second

narcotic
anathema’nın a natural disaster albumunun 6. ve en güzel sarkılarındandır.

güftesi;

just freedom is only a hallucination
that waits at the edge of the distant horizon
and we are all strangers in global illusion
wanting and needing impossible heaven

chasing the dream as they swim out to sea
the mirage ahead says that they can be free
become lost in delusion drowning their reason
swept on by the current of selfish ambition

frightened ashamed and afraid of the blame
the questions are screaming the answers are hiding
the sickness is growing distracted condition
you can feel the disgust and smell the confusion

lying insane getting soaked in the rain
draining the sky of the guilt and the shame
the nightmare is coming the clouds are descending
pulled under two thousand metres a second

clawing at walls that just slip through my fingers
darkness consuming collapsing and breaking
distilled paranoia seeped into the walls
and filled in the cracks with the whispering calls

shadows are forming take heed of the warnings
creeping around at four in the morning
lie to myself start a brand new beginning
but i’m losing myself in this fear of living

freedom is only a hallucination
that waits at the edge of the places you go when you dream
deep in the reason betrayal of feeling
the mistakes that i made tore my conscience apart at the seems

freedom is only a hallucination
that waits at the edge of the places you go when you dream...

freedom is only a hallucination
that waits at the edge of the places you go when you dream
deep in the reason betrayal of feeling
the mistakes that i made tore my conscience apart at the seems

freedom is only a hallucination
that waits at the edge of the places you go when you dream...

aşkın omru

narcotic
bilim adamlarının sürekli acıklamaya calısırlar. yok 3 ay, yok 4 ay, yok 3 yıl dıye yorumlar yaparlar. insanın icindeki hislerin bir süre sonra asktan cok sevgiye donustugunu söylerler ki, dogru söylüyorlardır. bu yüzden askın bir ömrü vardır. aşk yerini daha cok hayranlık, sevgi gibi olgulara bırakır. ama bu genelde elde ettıgınız kisiler icin olur... ulasılamayan kısı her zaman askınızıdır... ulaşan biri olsa bile...

(bkz: askin omru uc yildir)
(bkz: askin omru 3 gundur)

plan b

narcotic
türk hard core grubu olan radical noise’un 2000-2001 (senelerı cıvarı, öyle bir şey) senesinde cıkardıgı süper albumdur. cok gaz, cok hüzünlü, cok geyik parcalar bile vardır. albumde tek gecebilecegım sarkılar, uyan, cıglık, bazendir. özellik bazen, hüzünlü günlerin, bunalım zamanların sarkısıdır.

listesi;
angry son
offline detector
sweet revenge
uyan
color of hate
gone
çığlık
nothing personal
fade away
bazen
kids dont care

çığlık

narcotic
radical noise’un plan b albumunden sivas katliamına tepki olarak yazdıgı, en güzel sarkisidir. gaza getirir, hüzünlendirir...

güftesi;


işte cıglık’ın sözleri şöyledir;

sıcak kavuruyor alev alev
sivas aklımda ve o nefret
2 temmuz 93 anlamıyorum hâlâ
bu kadar kolay mı kıymak cana?
kimin için aktı bunca kan?
kimin için attı o kalpler

bakma gözlerim kin dolu
duyma sözlerim sitem dolu

ah yandı anadolu’nun bağrı,
öte denizden bir kahkaha sardı her yanı
kimin içindi bunca göz yaşı
kimi yüceltti kan dökmenin telaşı

yok yook yok artık
kardeş eli uzatana kan verene bakacak yüzümüz yok artık

4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol