confessions

mustaitbiradam

- Yazar -

  1. toplam entry 838
  2. takipçi 13
  3. puan 16559

31 mart 2017 halit akçatepe'nin vefatı

mustaitbiradam
Şaban ile Ferit'e selam et Necmi. Hafize Ana, kuzucuklarına iyi bak. Hababam'dan bir yıldız daha kaydı.

Mekanın cennet olsun Halit Akçatepe
Ruhun şad olsun Güdük Necmi

bu akşam akdeniz üniversitesi'nin bir sanat topluluğu, yılmaz erdoğan'ın yazdığı otogargarayı oynadı.
ikinci perdeye girerken halit akçatepe'ye çok muazzam bir selam çakıldı; tüm salonda alkış koptu. çok güzel insanlar var.

aynen

mustaitbiradam
aynen, arapça 'ayn sözcüğünün tenvinli ifadesidir.

'ayn; bir şeyin eşi, tıpkısı, suret, örnek; tamamıyla benzeyen şey anlamlarına gelir.

bu sözcüğün tenvinli hali aynen ise tıpkısı, olduğu gibi, aslı gibi, aynı olarak, tamamıyla, hiçbir şey değiştirmeksizin anlamı taşır.

madden, manen, hasseten, idareten, nezaketen bu kullanımlara örnektir.

herkes

mustaitbiradam
"Herkes" sözcüğünü "herkez" şeklinde yazmamak için akılda kalıcı şekilde açıklayalım:

"kes", Farsça 'kişi, kimse, şahıs" anlamına gelir. Önüne "her" sıfatı geldiğinde (her kes) "herkes"; 'her kişi, her kimse, her şahıs' anlamına bürünür.

tayin

mustaitbiradam
arapça. ta'yîn.

ta'yîn sözcüğü arapça 'ayn kökünden gelir. 'ayn sözcüğünün tefîl veznine çekilmiş halidir.

'ayn; göz, bir şeyin aslı, tıpkısı, eşi, benzeri, bir şahsın kendisi, anlamlarını taşır.

bu bağlamda, bu vezinde ta'yîn, bir şeyi ayırma, belli etme ve bir şeyi göz olarak koyma/görevlendirme anlamlarına gelir.

yani tayin olunan kişi/memur, tayin eden kişinin/kurumun tayin olunan yerde gözü oluyor.

makam

mustaitbiradam
Makam sözcüğü "kıyam" sözcüğü ile müştaktır ve anlamı şudur: "Hâl-i kıyamda (kıyamda/ayakta/ayak üzerinde) iki ayağın durduğu yer."

yani makam, oturduğunuz yer değil, ayakta durduğunuz yerdir, makam sahiplerine duyurulur.

kehribar

mustaitbiradam
kehribar, çam ağaçlarının fosilleşmiş reçinesi.

Bilindiği üzere kehribarı hızlıca bir yere sürttüğünüzde küçük ve hafif nesneleri kendine çeker. Bu bağlamda;
keh: Farsça "saman"; rübâ: yine Farsça "kapan, kapıcı, çeken" yapılarının birleşimiyle "kehrübâ" yani "samankapan" sözcüğü malum reçinenin ismi olmuştur.
"Hızlıca sürtme" bağlamından dolayı ise eskiden "elektrik" sözcüğünün tercümesi için "kehrübâi" sözcüğü kullanılırdı.
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol