confessions

muque

- Yazar -

  1. toplam entry 5534
  2. takipçi 1
  3. puan 70546

sonerken yıldızlar gelincikler gülünce

muque
kaan ince eseridir.



yolun hiç de uzak değil umut biliyorum
sesin yağmurla birlikte tutuklu tel örgülerin arkasında
bulamıyorum seni beni unut gidiyorum


ve kuğuların kucakladığı , kentin denizsiz kıyısı
uzak düşer hâlâ gemi mendereğine çekili korsan
sevgilere
hasret düş kırıklığı ölü sayrısı
güvercin taklaları art arda
kırmızı gece usulca bekler
ah acıları tütsülü acıları
büyük harfle başlayan aşkımızı
kırılmaz kinle
sönerken yıldızlar gelincikler gülünce
sen gelene kadar


yasak dizelere girebilirdi ancak kaçak sözcükler
ancak ölüm hüzünlü şiirlere
acemi yüreğim girerken yirmisine

bilemiyorum gözlerim kimde?

konakladigimiz yer ay bolu seher

muque
kaan ince kaleminden çıkan bir eserdir.buyrun;

uzaklarda yorgun parçalarım ve ağlayan sessizlik
koşar ölüme kana sapan yollarda çirkin zaman.
içi dışına savrulan rüzgârın çiçeğidir sabah.
yüreğim anısına özlem eker. çözülür alacakaranlık.
ağaca yemiş takan yağmur eller.
boş bir kırmızı yavrusunu soğuk dallara boyar.
mırıltıyı süzer gözler an an dalıp gittiği gecelerden.
sulardan yayılan suna çığlık koparır gönül perdesine.
yontar çapağını seslerin, göğsümü yakar.

uyur musun kıpırdayan toprakta, gücüme göçen yaşlı yollar.
koyu ve çürük bir mevsimde korkuya yenilmek.
sakalıma sakladığım yankısı ve rengi ve kokusu ve tadı ömrümün.
işığa öten ince ufuk usulca kapat kollarını, acıya yüzün değmesin,
gözlerini bükmesin gül. kuşkunun çekildiğini köşeler iner düzleme.

mır mır bir kedi yavrusu düşlerime yıldız düşen.
boğar onurumu bulut yiyen sağanakları sevginin.
çağırır şafağı gözlerim çünkü geldi memelerimin güneşi emzirme
saati. ilkyazı taşıyan umut arabaları gidiş gelişlerde akşamın
payına mermi silkeler.

ateş köpüğü, küllerin üstünde gözler.
gecenin tacına kızgın demirle yüreğimi dizdim.
sığ bahçelere savruldu çiçekler. düşler: beynimde kurşun cesetleri.
karanlık kaçtı gözlerine güneşin. silah ürpertisi bir imge düştü
konakladığımız yere.

hüzün örgüsü

muque
kaan ince eseridir.$öyle ki;

kırkikindi yağmurları gibi yağıp geçtin, kuytudan izledim seni, yılgın gözlerine yataklık eden gecede. kokun sindi küçük şiirlerime. kuş kıyımı bir sabah yolumu gözlüyor ve ıslığımda karanlık bir yokuş beliriyor, karla kaplı. sesler hüzün örgüsü. kelime eskiten öfkemle dönüyorum bıraktığım izlere. yakıyorum tüm ışıkları. düğüm düğüm geçiyor balıkçılar önümden sessizce. ateş ve toprak işte iki sevdalı, aralarından dilsiz su geçen. öyle uzun sanma zamanı, üstüne kuma getiren. herkes ölümü gece beklerken ben- güze sevdalı bir adam- neden vapur sesi özlemiyle yollardayım saat sıfır üçte? hangi kıyı, soluksuz kapımda? bu mu korku düzmece sessizlik? bulmacanın kara kutuları gibi cezalıyım. kuruyor ellerimde umutsuz bir güneş. gece öldü.... ölüm öldü.... beni gördüm.

yaşam pusulaşi

muque
kaan ince eseridir.

zaman dönencesi üzerinden acıya saplı bir fenerin gölgesinde
sırılsıklam hüzün mendili kalbim. gecenin uçurumlarına sevgi kokuyor
ışık sağdığım şafaklar. öfkeden yalıtılmış aşk ikindisi,
tenimin terli gözeneklerine doluyor. yağan, göğün seccadesine takılı
gözyaşı boncukları. gurbet türküsü sızıyor sesine, kasılan rüzgarın.
ve kırmızı sessizlik batmadan önce, sevinç taşıyor bir umut,su yürüyen gecekırıklarına.
yaralı çocuk gibi sekiyorum, aklımı deliyor güzün huysuz sabahı,
uzun bir yolculuk yanıyor akdenizin kıyısında, alevini içine alıp yok ederek.
ve gözbebeklerimde yaprak dökümü. azrail uyuyor. kına yağıyor.
kımıltısına dayanamayıp kalbimin, yüzümü örtüyor samanyolu. ölüm tan boyu.
gece, sabah, gece... dönüp duruyor yaşam pusulası.

ıssızlik surusu

muque
kaan ince çıktısıdır.$öyle ki;

sıcak bir buğu düşürdüler ceplerinden, kışın gelişini
gözlerime yıkan gölgeler, ölüme giderken. sonuna vardım
ufuk renginin, gündüz rüyalarımda gördüğüm. gün sayıyor
kör eşgalim. sönüyor gülüşüm, gülün bağrında ikindi vakti.
zaman çağlıyor, ömrümü biçmeden. çölde ıssızlık sürüsü
gecelerim. pencerelerden akan yollarda usulca büyüyor
hüzün. isyan dumanları. bir kıyı, boğulduğum. suçluyum.
talan edilmiş sokaklara yeleler taktım, yenilgilerimi
asmak için. korku salmış düş dudaklarına. üzgünüm.

devrik yürek savunması

muque
ölen $airin öldüren dizeleridir;

çiy doladım kasnağına gecenin. ışıksızlığın hep yoksul yalnızlıklara çıkması doğurur o rüzgârı. giz dizilmiş çardaklar incir kokulu, çiçek hattı gözlerine doğru. kokunda korku. kafka; mürekkebini içtiğim mevsimsiz aşk. ölümün önünde yayılan; çıbanı yüzümün. devrik yürek savunması ömrüm. yaşlı bir adam vurgun yemiş. kuşlar. düşler. kapılma saatleri, basamaklarında ateş yatan zaman merdiveninin dik soluğuna. ve çekip giden bir ben, aynı denize, irkilen iskeleden.

kaan ince

muque
"haritası parçalandı ellerimde gecenin, bir yitiriş değil
bu, sınırları tutamadım yerinde, gözlerime doldu sular,
şimdi zaman oynak bir gölge. nasıl başlasak geri dönmemek
için? hüzünkıran ardında saklanan kalbimle, artık, okyanuslara
açılmak geçmeli içimden. biliyorum. ama kavuşmalar ayrılıktır
bazen."
60 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol