mossa

ahlak, insanların kötü yönlerini gizlemek için kullandıkları bir perdedir. kendilerini bastırmakla kalmaz diğer insanları da bastırmaya çalışırlar.
örneğin; $i$man bir kadın plajda üstünde bikinisi yanında sevgilisiyle gezen bir hatunu ahlaksız olarak niteler.

genel ahlaka ayrı olan şeyler, aslında insanların kendilerinde olmayan ama imrendikleri $eylerden olu$ur.

yani kısaca herkez mutlu olsa genel ahlak veya ahlaksızlık diye bir $ey kalmaz.

cezaevlerinde tecavüz şucundan yatanlara takılan lakap.
hatta koğu$larına da damatlar koğuşu deniyor.

türkiye’nin çoğu hapishanesinde olan bir durum ama öyle her gelene yapmıyorlar bunu.
damat ’lara yapıyorlar.. ki kimse kusura bakmasın bence yaptıkları belli bir sınırı geçmedikleri sürece olağan bir eylem sonucta onlarında karıları,kızları,anneleri vs bayan akrabaları/sevdikleri var.

kocaman bir satranç tahtasındaki ufacık bir piyon..

ve açıklayamadığı veya yapamadığı herşeye

(bkz: kader)
(bkz: alın yazısı)

cartcurt diyerek üstünde bile durmayan koca bir et parçası!

(bkz: dakka 1 fenere veren 1)

(bkz: tükürmeyelim arkada$lar su israfı)

(bkz: banu alkan ın kreş öğretmeni olması)

(bkz: melih tatile çık)
(bkz: melih sifonu çekme evladım israf)
(bkz: melih banyoda ayağında kovasıyla)
(bkz: melih ve ba$bakan elele yağdır mevlam su demeye)

nedense bana bir ara hafta sonu gazetelerde verilen ay$ecik serisini anımsatttı bilmem neden...

diyanet onayıyla , miraç kandili olan cuma günü, başkentteki tüm camilerde ‘yağmur duası’ edildi. müftü yardımcısı demir “aslında peygamberimizin yaptığı gibi bütün insanların, çocukların ve hayvanların bir alanda toplanması uygun. ama bu zor” demi$tir..

bildiğim kadarıyla 750 camide gerçekle$tirildi...

(edit : ayağının altına koyduğu kovayla yıkanan ve kovada biriken suları tuvaletine döktüğünü,1 veya 2 hafta banyo yapılmazsa iyi olucağını öneren çok çok sayın belediye ba$kanımız i.melih gökçek ’e sevgi ve saygılarımla...(!) )

doğum günü olduğunu biricik houston sayesinde öğrendiğim ve en cici bici dileklerimle doğum gününü kutladığımı iletmek istediğim 4. nesil bilgiç.

(bkz: konur sokakda metalcilere saldıran ankaragüçlüler)

ankara daki su kesintileri · (5)
baslamak bitirmenin yarisidir · (1)
tankere kovayla kosmak · (2)

eskiden çileden çıktığım $imdiyse ’o beni sallamıyosa ben niye onu sallıyım ki? kendi kaybı! ’ diyerek tepki verdiğim durum..

arkada$ınız yoksa gerçekten sıkılabiliceğiniz bir yer. fakat arkada$ınız varsa,her$eyi yapabilirsiniz..

kalamar + midye tava + bira .... klasik bir cunda gecesinin vaazgeçilmez öğeleri.

boxer hatta slip don giymesi muhtemeldir..

(bkz: beyaz donla mücadele timi)

polonyalı şair wislawa szymborska 2 temmuz 1923’te batı polonya’da kornik’te doğdu.yaşamı krakow’da geçti. 1945-1948 yıllarında jagiellonian üniversitesi’nde polonya edebiyatı ve sosyoloji öğrenimi gördü. wislava szymborska, polonya şiirinin en büyük ustası kabul edilmektedir. 1954’te krakow kenti edebiyat ödülü’nü,1963’te polonya kültür bakanlığı ödülü’nü, 1991’te goethe ödülü’nü, 1996’da polonya pen kulüp ödülü’nü ve nobel edebiyat ödülü’nü kazandı.

bitiş ve başlangiç

her savaşın ardından
birileri ortalığı temizlemeli.
az buçuk bir düzen
kendiliğinden kurulmaz

birileri temizlemeli kürekle
yollardaki döküntüleri
ki ceset dolu arabalar
devam edebilsin yollarına

birileri tıkanıp kalacak elbet
çamurlarda ve küllerde
parçalanmış koltuklarda, cam
parçalarında
ve kanlı bezlerin arasında

birileri kütükleri bulup
dayamalı duvarlara
pencerelere cam takmalı
kapıları geçirmeli menteşelere

kendiliğinden olmaz bunlar,
fotoğraflarda
yıllar, yıllar alır.
tüm kameralar şimdiden
başka bir savaşa gitti.

köprüler yeniden kurulmalı
ve istasyonlar yenilenmeli.
kolları sıvamaktan
gömleğin kolları parçalanmalı

birisi elinde süpürge
anlatıyor savaşın nasıl olduğunu.
öbürü dinliyor
ve parçalanmamış başını sallıyor.
fakat hemen çok yakında
bulunmalı böyleleri
tüm bunlardan yorgun.

birileri bazen
kazıp çıkarmalı çalıların altından
o boktan gerekçeleri
fırlatıp atmak için çöplüğe


onlar ne yaptıklarını bilenler
yer açmalı
kendilerinden az bilenlere
azdan daha az bilenlere.
hiç bilmeyenlere.

çimenler örtüyor şimdi
nedenleri ve yaşananları.
birileri yattığı yerden
ağzı açık
bakıyor bulutlara.


wislawa szymborska ’nın sava$la ilgili $iirlerinden biri.
beni çok etkilemi$tir...

sütçü annene verirken baban izliyor muydu ? dedirten cümle.

tanım yapmak istediğim ama tanım yapamadığım ukde..
sadece içimden bunu demek gecti..
(gerçi çok tepki aldım..ama gerçekten yapıcak bi tanım bulamıyorum. uyaran,uyarmayan,rahatsız olan,olmayan tüm bilgiçlerden özür dilerim..)
(bkz: hep vaat hep vaat hani nerde icraat)