en uzun süreli ilişkimin şahidi.
şair seyit pelitli "şizofren istikamet" kitabında "özlemek neresidir insanın?" diye sorduğundan beri bana kafayı yedirten kavram.
ekşi sözlükten.
kelepçeli kelepçesiz, şişman ya da zayıf; hiçbir şekilde gideri olmayan şarkıcı.
merhaba ben kuyruklu piyano ve eklemeliyim ki çok duygulandım. en son üniversiteyi kazandığımda böyle bir coşku seline kapılmış idim.
bir akşam yemeğinin hesap pusulası kadar miktar olup bir öğrenci için her ay verilmesi söz konusu olunca herkesin ortadan yok olduğu paradır. tecrübeyle sabittir ki, konusunu açtığınızda herkes bir anda başka yerlere bakar, konu değiştirir ya da - en kötüsü - herkesin burs konusunu desteklemesiyle ilgili ahkam keser.
ömür törpüsü "öyle bir geçer zaman ki" dizisinin süleymanıyken halk kahramanı haline gelmiş, ıslak hamburger yerken bile kendisinden yardım beklenir bir karaktere dönüştüğünü görünce "aramızda kalsın" adlı tek kişilik gösterisine hız vererek bir yılı geçkin zamandır turne patlaması yaşamış oyuncu ve müzisyendir. şimdilerde sol gazetesinde yazıyor. sıkı adamdır vesselam.
her yıl daha saçmalayarak sürmekte inat eden bitmeyen kabus. hayır o değil de babam yaşındaki adamların acun karşısında kırılıp büküldüklerini görünce daha da sinir oluyorum. peki neden izledim? bu da başka muamma. eser yenerler’in bölüm başına aldığı para umarım intiharına değer.
kendisine, kocasına, çocuklarına kahvaltı hazırlayacak çalışan kadının sabah kaytarması.
denizini hiçbir pisliğin kirletemediği dünyanın en güzel denizlerinden birine sahip izmir’in cennet tatil beldesidir.
sabahın köründe toplu taşım araçlarında kitap gazete okumayıp dırdırdır konuşmayı maharet sanan halkımın çenesini kapatabilmeyi başarmış bir oyun türüdür. yol boyu kafayı eğip sanki dünyanın sırrını çözüyormuşçasına telefonuyla bütünleşmiş birini görürseniz, bilin ki o candy crush saga oynamaktadır. kanser gibi hızla yayılır, aids gibi bulaşıcıdır, alzheimer gibi unutkanlığa yol açar.
çikolatadan nefret ettim bu oyun yüzünden.
sonunda yılmaz güney’le buluştu. ne güzeldir kim bilir şimdi oralar...
gereksiz oksijen tüketimi.
bunun en güzeli yıllar önce beşiktaş’ta köşk muhallebicisinde yapılırdı. bi daha da ondan lezzetlisi yapılmadı.
diziye vahide girdi; hürrem de erken menopoza. son durum budur.
adı “bülent” diye anons edilince pek fena bozulan, her puanlamada “hah zaten hep komşu komşuya veriyor, biz de azerbaycan’a 12 puan veririz, oh canıma değsin” şeklinde konuşarak yılların acısını çıkaran eurovision türkiye’nin olmazsa olmaz abisi.
“iyiler çabuk ölüyor” sözünün kanıtı.
sen yıllarca yarışmalara, jürilere b.k at, sonra kalk bi yarışmada jüri olup kendi kendini görevimiz tehlike kaseti gibi yok etmeye çalış. bravo okan bayülgen...
kutudan sorumlu devlet bakanı olarak acun’dan daha sevimsiz olabilmeyi becerebilmiş muhteşem kişilik. son vecizelerden biri şuydu: “hayatım indir kaldırla geçti”. o derece muhteşem yani.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?