kalia

hiç sevmediğim,giymek istemediğim,sınırlı zamanlarda giydiğim lanet şey.

çok doğru bir ibaredir.kendim de aynı cinse ait olamama rağmen açık yüreklilikle söyleyebilirim bunu.
böyle bir durumda yakınlarda iseniz başınıza gelebilecekler sınırlıdır:
-ikisi kankidirler sizi dışlarlar ve dedikoduya,kadın muhabbetine dalarlar
-ikisi birbirinden nefret etmektedirler,önce birbirlerine sonra size sararlar
-ikisi tanışmıyordur,birbirlerine üstünlük taslamak için sizi alet ederler,dikkatinizi çekmeye çalışırlar

derhal kaçııııııııınnnnn.

4-5 sene önce erkek arkadaşım yokken geceleri sıkıntıdan oturup dinlediğim,bir kaç kez programına katıldığım ve acaip şeyler yaptırtan(sanırım saç kurutma makinesi ile buz erittirmişti)radyo programcısı.ayrıca akşam gazetesinde de yazılarını okuyabilirsiniz.

tüm fen liseleri gibi kalıpçı zihniyette insan yetiştiren,kafayı kullanmayı değil inekliği öğreten okuldur.

britney’in ilk çıkış şarkısıdır.klibinde cavurların "cheer leader" dedikleri pon pon kız başı şeklinde görülmektedir.

türk eğitim sisteminin yaratıcısı olduğu bir cümlerdir.zira çocuklara asla çalışmak öğretilmez.nasıl çalışılacağı öğretilmez.sadece yüksek notlar övülür durur.
ilkokulu(artık ilköğretim oluyo)hiç çalışmadan sırf dersi dinleyerek ve zekası ile pekiyilerle geçebilen çocuk ortaokula ve liseye geldiğinde tökezler.zira artık zeka kar etmez.oturup eşşek gibi çalışması gerekir.
e bu duruma şaşıran aile de çareyi bu cümleyi kurmakta bulur.çünkü ilkokulu başarı ile bitirmiş çocuk birden aptallaşmış olamaz değil mi?
ancak birşey unutulur.ilkokul müfredatı gereğince kolaydır.vasat bir zekaya sahip çocuk bile başarılı olabilir.çalışan ve çalışmayan,zeki olan ve olmayan ise lisede ve ortaokulda ayrılır.

aslında slogan olarak anlamı güzeldir.zira kişi sevmediği birşey için ne çaba harcar ne de onun için özveride bulunur.sevmediklerimiz hiç umrumuzda olmaz.sözkonusu olan sevilmeyen şey vatan ise aynı sonuca ulaşılır.eğer bu vatanı sevmiyorsan onun için çalışmıyorsan,onu daha iyi bir yer yapmaya uğraşmıyorsan defol git!
ancak sanırım sloganın sahibi milliyetçiler olduğu için bu kadar tepki topluyor.

gitarı çalmaz adeta gitarı tercüme eder bu amca.
bir de hiç unutmam bu amcaya carlos santana’yı sormuşlar nası çalıyo sizce diye,amca gayet cool:
-tanırım sıkı çocuktur!

inançlı biri olarak diyebilirim ki hiçbir zaman birşey dilememekten çok daha iyidir...

"kill bill 2" de bill’in müthiş bir repliği vardır superman ile ilgili.
der ki; superman diğer tüm kahramanlardan farklıdır.çünkü onun asıl kimliği kahramandır.günlük hayatta clark kent olur.spider man ya da batman gibi sonradan bir hata yada etki neticesinde super güçlere sahip olmamıştır, o super güçleri ile bir kahraman olarak doğmuştur.
ağzım açık izlemiştim ne diyim..

idare her işleminde bu işleme karşı başvurulabilecek kanun yollarını belirtmekle yükümlüdür.ayrıca mahkemeler de karar ve işlemlerinde buna karşı başvurulacak kanun yollarını süresi ile birlikte ayrıca belirtirler.

bu hususta bir komplo teorisi vardır ki o da türkleri yakından ilgilendirir.buna değinmeden geçemedim.
efendim denir ki asasen bu soykırımı başlatan hitler (annesinin yahudi olduğu zaten tarihçilerce de doğrulanmaktadır) ve beraberindeki generaller yahudi asıllıdırlar.amaç tüm yahudi ırkını değil yalnızca o sırada çoğunluğu avrupa’da yaşayan hazar türklerini katletmektir.bilenler bilir hazarlar aslen türk kanı taşırlar ancak nasıl olmuşsa olmuş bir hükümdarları zamanında (ismi tarih kayıtlarında var ancak şuan hatırlayamadım) topluca musevi olmuşlardır.ancak bilirsiniz musevilik bir ırk dinidir ve yalnız yahudiler bu dine kabul edilir.işte bu sözkonusu yahudi soykırımı da avrupadaki aslen turk ama dinen musevi ırkı temizlemek ve yahudiliği arındırmak için düzenlenmiş bir komplodur.bu amaçla yahudiler bir taşla iki kuş vurmuşlardır hem kendi arı ırklarını elde etmiş hem de dünyadan deli gibi tazminat alıp israil devletini kurmuşlardır.
komploya inanan teorisyenlerin kanıtları da mevcuttur.kamplardaki tutsakların isim ve fotoğraflarını kanıt olarak ileri sürerler.
biraz uçuk da olsa yahudilerden beklenmeyecek bir alavere değil aslında.
bununla aynı öğeleri taşıyan bir başka olay da yahudilerin meşhur ispanya’dan göçe zorlanmaları olayıdır.ispanya’ya yerleşmiş olan yahudiler bu refah içindeki topraklarda yaşamakta ve dünyaya açılma isteği duymamaktaydılar.ancak dinleri gereği dünyayı fethetme amacı taşıyan yahudilerin yöneten sınıfı halkı dünyaya dağıtacak çareyi bulur:onları göçe zorlamak!yahudi düşmanlığı masalı adı altında hemen bir göç kararı çıkarılır ve halk ispanya’dan kovulur.ancak işin ilginç yanı şudur ki göç kararı çıkaran yönetici meclisi ve o dönemin kraliçesi, bildiniz! öz be öz yahudi’dir.

türkiye’de çok zor bulunan,olay anında çevrede bulunmalarına rağmen polisin gelmesi ile bir anda yok oluveren insan modelidir.ayrıca mahkeme günü çok kolay satış koyarlar ve çok az paraya satılıverirler.

çoğunlukla çok cazip görünürler.ancak reklamlarda gördüğümüz %1,5 gibi rakamlar yasal masraflar(vergi,kırtasiye gibi) eklenmemiş miktardır.bu rakam ile reklam yapıp müşteriyi banka şubesine çekerler ve orda oldu bittiye getirip formu imzalatırlar.faiz olur size %7.
aman diyim akıllı olun,banka kredisine bel bağlayıp işe girişmeyin,benden size öğüt!
avrupada bu gibi masraflar eklenmemiş faiz oranları ile reklam vermek kanunlar ile yasaklanmıştır.
türkiye ’de hazırlanmakta olan tüketici yasasında da bu yasak yer almaktadır.umarım biran önce yürürlüğe girer.

istediği üniversiteye girmek veya mezun olmak isteyen her gencin hayalinin tamamlayıcısıdır.
-abi giricem boğaz içine alıcam arabayı yapıştırıcam dana gibi arkaya "boğaziçi university"
-abi şu okul bi bitsin alıcam stiker’ı koycam arkaya "bilgi university" atcam havamı trafikte!

bu aromaya sahip çay güzel olur,hafif içimli,limon kokulu olur.şekersiz içerseniz daha bir güzel olur.
cavurlar "earl grey" derler buna.

kendisi her röportajında ben şeyh sait’in torunuyum ,ezilmiş halktan geliyorum diyerek manipulasyon yapmaktadır.
esasen ezilmiş bir halk olsa dahi (ben inanmıyorum,inananlara saygı duyarım) kendisi o halkın hiç ezilmemiş paşalar gibi zenginlik içinde yaşamış kesimindendir.
aslen ibrani(yahudi) kanı taşıyan bir sözde kürt aşirettendir bu hanım kızımız! ve paraya para demezler bunlar.
ancak işleri güçleri kendi işlerine meşruluk kazandırmak için zayıf ve yoksul halkı kandırmak,duygu sömürüsü yapmaktır.
işin bir diğer tarafı da varki o da şeyh sait’in torunu olmak öyle övüne övüne her fırsatta söylenecek birşey değildir.
şeyh sait, cumhuriyet dönemi isyanlarında en kanlı olanının baş mimarıdır ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.hem de feci bir şekilde.işin ardında ise ordunun zayıf durumundan yararlanıp son birkez cumhuriyeti yıkmak için saldırma planı vardır.kısacası bu şeyh sait satılmış,hain ve nankörün önde gidenidir.zaten asılarak ölmüştür.

efendim bununla ilgili bir fıkara vardır.size nakledeyim:
adam çocuğuna hediye almak için oyuncakçı dükkanına girer.tek tek fiyatlarını sormaya başlar.
+kayak yapan barbie ne kadar?
-10 dolar
+dansçı barbie ne kadar?
-10 dolar
+barbie ve ken birlikte ne kadar?
-20 dolar
+bu barbi ne kadar?
-300 dolar
+ne anlamadım? niye bu kadar fark var?
-efendim bu boşanmış barbie.ken’i donuna kadar soyduğu için bu kadar.

2004 tü sanırım uzun yol otobüs yolculuğu yapıyorum,40-45 yaşlarında göbekli bıyıklı bir amca şçfor.adam yol boyunca radyo fg (elektronik müzik radyosu) dinledi ve sürekli olips yedi.arada zorla bana da ikram etmişti.
bir de bu sene içinde bir taksiye binmiştim bana hayat hikayesini anlatmıştı.süleyman demirel’in söforüymüş amca eskiden.

(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değildir.)