greyfurt

rocky: "acı yok rocky. acı yok" (gececi lokantada, çorbaya çok acı atan arkadaşı gaza getirmek için)
bir çok filmde: "vücudum senin olabilir ama ruhum asla" (arkadaşlarla yapılan pazarlığın iyice cıvıklaştığı anlarda "tamamdır kabul" anlamında)
er ryan’ı kurtarmak: "parker getdooooown" (oturulurken istenmeyen bir şahıs yaklaştığında)

izlemesi inanılmaz zevkli spor organizasyonudur. maça kendinizi kaptırıp sınıfınızdaki kızları çocuklarınız gibi görmeye başlarsınız. birisi düştüğünde "hoca faul hoca" diye sahaya giren erkek öğrencileri beden öğretmenleri kung fu ile sakinleştirmek zorunda kalır. rakip takıma pas verenler kabul edilebilir olsada maç boyunca ilk kez topla buluştuğu için heyecanlanıp kendi kalesine şut çekenler kenara istiflenmiş sporseverlerin yarılmasına sebep olur. yer yer gülmeye tahammülü kalmayıp mola isteyen erkek öğrencilere rastlanır. genelde maçın yıldızları az konuşup çok iş yapan, kısa boylu ama ölüm hırsı yapmış kızlardır. sınıfın süslüleri "dışarı" tezahüratıyla ıslıklanır. maçlar genelde golsüz berabere biter.

extra alkollü biradır. uzun süre %8 alkol oranıyla üretildiyse de, geçen seneden itibaren alkol oranını %7,5’e düşürerek alkol severleri hayal kırıklığına uğratmıştır. fiyat/etki oranı makuldür. özellikle havaların ısınmasıyla birlikte şarap severler açısından şarabın vücutta yaratacağı yorgunluğa alternatif olarak düşünülebilir.
kendine özgü buruk bir tadı vardır. renginin açık çay rengi olması sebebiyle göz zevki açısından bardakta değilde kutuda tüketilmesi daha uygundur.
en yüksek içim zevkine ulaşmak için satış trafiği yoğun yerlerden alınması tavsiye edilir. sıklıkla stok tazelemeyen yerlerden alındığında istenen lezzet yakalanamayabilir.
diğer biralardan en önemli farkı; susuzluk hissini gideren ve ferahlatan bir etkiye sahip olmayışıdır. ne kadar soğuk olursa olsun yüksek alkol oranı ve çabuk özümlenmesi sebebiyle kişide ani bir ısı artışı ve sarhoşluğa giden etkiler yaratır.
"offf ver bi extrada serinleyelim be" şeklindeki yaklaşımlar zembereği koparmadan önceki son repliklerdir.
bayanlara tavsiye edilmez. hızlı ve yoğun gelişen özümleme süreci sizi bütün gece kusturmaya çalıştığınız, karizmayı bir kenara bırakarak deve gibi böğüren kız arkadaşınızla uğraşmak zorunda bırakabilir.
son tavsiyeler;
1-susuzluğunu gidermeden extra içme
2-vücut ısını düşürmeden extra içme
3-güneşte extra içme
4-güneşte extra içme
5-güneşte extra içme

(bkz: güneşte extra içme)
(bkz: dehidrasyon)
(bkz: sarhoş olmak)
(bkz: alkol koması)

halkla ilişkiler, pazarlama ve reklamcılık açısından örnek reklam filmidir. katkısı olanların eline sağlık.

personel politikası yönünden incelendiğinde; büyük anlam içerir. her istihdam edilen personelin, her an için alternatifi bulundurulması gerektiği gibi her çalışanında her an değiştirilebilir olduğu gerçeğine dayalı olarak fazla uçup kaçmaması gerekmektedir.(çok fazla "her" kullandım ama..) her genelleme gibi bu savında istisnaları vardır. (istisnası olmasa sav olmaz zaten)

bireyin psikolojik ve/veya fiziksel olarak dinlenebilmesi için rutin faaliyetlerine verdiği aradır.
(bkz: sevgiliyle tatile çıkmak)
(bkz: tatile giderken sevgilinin bavullarini tasimak)
(bkz: senelik izin)
(bkz: 15 tatil)

sevgiliden duyulunca erkeklere titreme geçirten ithamdır. söylenirken dudak bükülmesi, buğulu gözler ve ses titremesi ile desteklenerek, cinnet katsayınızın en yüksek hale gelmesine sebebiyet verir. olsundur. sevgilidir.

en basit anlatımıyla sıcak olmayan yada sözkonusu kritere göre az sıcak olandır. matematiksel eşitliği yoktur. tanımlarken ancak bir eşitsizlikten yararlanılabilir. göreceli bir kavramdır. örneğin 10 derece sıcaklık bir dondurma için sıcakken, denize girmek için soğuktur.
(bkz: soğuk ısırığı)
(bkz: hipotermi)
(bkz: oda sıcaklığı)
(bkz: don)

bilgi sozlüğü nasıl etkileyeceğini ve nasıl bir düzenleme yapılacağını merak ettiğim yasadır.
şöyleki;
"yasaya göre içerik sağlayıcıları, internette yayınladıkları her türlü yayından sorumlu olacaklar.
tck’da yer alan "intihara yönlendirme", "çocukların cinsel istismarı", "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma", "müstehcenlik", "fuhuş" ile "atatürk’e hakaret içeren" suçların erişimi telekomünikasyon kurumu’nca engellenecek. internette kişilik haklarına saldırıda bulunanların, bu nitelikteki içeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkının kullanılması, basın kanunu hükümleri doğrultusunda sağlanacak."
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=24132&cat=210&dt=2007/05/23

kedice- oha...torba hışırtısı duydum sanki. hemen olay mahalline intikal etmeliyim.
5-6 saniye sonra:
kedice- miivv, miyav...
insanca- ya mutfak kapısını kapalı tutun diyorum aloooo.
kedice- ne olabilirki ? ohhh mis gibide koktu. lan, balık lan bu
kedice- maov, miyaoov...
insanca- lan aykut.al şunu başımdan. püh be. çık !!!
kedice- maov, miyav, mivaoov, maaaaovv
insanca- allah belanı versin. al. alda zıkkımlan
kedice- hamrrrgk
öbürinsanca- ne var be. ne anırıyosun bi saattir. aha... olm kediye kilimin üstünde yemekmi yediriyosun? sıçmışsınız gene ortama.
insanca- ikinizede kafa atmak istiyorum
kedice- maov, miyav, mivaoov, maaaaovv

bilgisözlük usülü öğrenci çorbası
malzemeleri komşulardan da edinebileceğiniz için neredeyse bedavaya gelen, gelenekselleşmiş bir öğrenci çorbasıdır. ayrıca insanın içini diğer çorbalarda göremeyeceğiniz kadar uzun süre sıcak tutar. hazırlanması biraz uğraştırıcıdır ama b,c,d,t ve j vitaminleri yönünden çok zengin ve doyurucudur. daha fazla sabırsızlandırmadan tarife geçelim.

malzemeler(4 kişilik):
-2 diş sarımsak (ince kıyılmış yemeklik soğanda olur)
-2 kaşık un
-isteğe göre kekik, nane, kırmızı pul biber
-6-7 su bardağı su
-sıvı yağ (katı yağda olur. ne diyim katı,sıvı,gaz ne bulursanız kullanın işte)
-4 somun ekmek (bayat olsa da olur)

yapılışı:
önce yağ küçük boy tencerede kızdırılır (yakmayın sakın mutfağı.muslukta ıslattığınız kaşığı yağa doğru sallayın. düşen 1-2 damla su çıtırdıyosa yağ kızmıştır).
yağın kızdığından emin olduktan sonra tencerenin altını kısıp, önceden ince ince kıydığımız sarımsakları ve unu tencereye döküp azcık karıştırmaya başlayın.(soğan kullananlar unu dökmeden önce soğanları kavurmayı unutmasınlar) un 1-2 dakika içinde helva rengine gelecektir. işte bundan sonra yarım bardak su ekleyin ve ocağı har ateşe getirip karıştırmaya devam edin. koyulaştıkça (yoğunlaştıkça yani) yarımşar bardak su ekleyip paso karıştırın. bu işlemi 3-4 kere yaptıktan sonra tencereyi 2 parmak kalana kadar su ile doldurun. kafanıza göre baharatını tuzunu ekleyin. çorba kaynadıktan sonra 5 dk kadar daha karıştırmaya devam edin. en son altını kısıp, kapağı aralık bırakarak 5 dk kadar daha kendi kendine pişmesini bekledikten sonra, ocağı açıp son bir tur daha karıştırın. çorbamız hazır. afiyet şeker olsun.

önemli not1: yeteri kadar karıştırmak çok önemli. eğer iyi karıştırmazsak dibi tutar. unlar dop dop olur. böyle olursa evdekilere çaktırmadan dopları kaşıkla ezip birazcık karıştırın. “beğenmiyosan kalk kendin yap, dingil…” demenizden çekinen ev ahalisi şikayet etmeden kuzu kuzu çorbanızı içecektir.

önemli not2: ilk seferinde kıvamını tutturamayabilirsiniz ama moralinizi bozmayın. çorbanın sıfır maliyet oluşu ve doyuruculuğu sizi başarıya motive edecektir.

önemli not3: un ve sarımsak bozulmadan aylarca kalabildiği için stok maliyeti düşüktür. ayrıca hazır çorbaya kıyasla hammadde maliyeti neredeyse onda birdir. harcanan tüpün maliyetiyse hazır çorbayla hemen hemen aynıdır. işgücü maliyetine girmedim dikkat ettiyseniz. işi, gücü, parası olanların bu çorbayla alakaları olmaz zaten.

mutfak kültürü olmayan sözlük olur mu hiç ? bu başlık altında artık bilgisözlük mutfak kültürünü paylaşacağız. efenim bu gün size geleneksel yemeklerimizden “bilgisözlük usülü salça dö sosis”i anlatıcam.

malzemeler(2 kişilik):
-2 adet sosis
-kibrit kutusu kadar katı yağ (tereyağ olursa daha bi datlu oluyo namıssız)
-2 kaşık salça (market salçası olursa 2 kaşık yeterli ama ev salçası olursa daha az kullanın.)
-yarım bardak su (bildiğin su. bas çeşmeden işte)
-2,3 desimetre küp kuş sütü tozu (latife yaptım canım. ne kadar latifeciyim dimi ? )
-2 somun ekmek (bayat olsa da olur)

yapılışı:
sosisleri parmak kalınlığında dilimledikten sonra, katı yağı tavaya atıp, kısık ateşte eritin. yağ tamamen eriyince sosisleri tavaya boca edin. kapağını kapattığınız tavayı önceki gibi kısık ateşte bırakıp, bir tasta su, tuz ile salçayı çırpın. 1 dk çırpmanız yeterli olacaktır. sosisler pişip, dombik dombik olunca, önce tavanın kapağına yarım çay bardağı kadar su koyun ve tavaya kapatın. işte tam bu esnada kızgın yağa su dökmekten kaynaklanan küçük bir buhar kütlesi oluşacak. paniğe kapılmayın, kapağı dengeli ve yeterli hızda kapatırsanız bir şey olmaz. sonracıma vakit kaybetmeden salça su karışımını da tavaya boşaltıp, biraz karıştırıp kapağı kapatın. 1-2 dakika sonra salça pişip, köpürür gibi olunca ocaktan alıp, ekmeği banarak mideye indirin. afiyet olsun.

danimarka’lı botanik bilimcidir.
(bkz: lanete andersen )
(bkz: lanete rasmussen)
(bkz: lanete nielsen)

sevgili günlük, bu gün tanımadığım o kalın sesli adam gene gelip hücremi dinledi. hayır manyak mıdır nedir? ne anlıyosa salak? tekmeliyorum gene geliyor. böyle de aptal yani. erik hoşafı olsa da içimizin yangınını alsa...

sevgili günlük, bu sabah asabım çok bozuk. hayır, baklavayla da turşu yemenin ne manası var yani ? hem ben turşuyu dün istemiştim bi kere. çok pis sinirlendim. 2 tekme sallayayım da akıllansınlar. alsana, alsana, alsana… avakado reçeli olsaydı yerdik ne güzel.

sevgili günlük, bu gün önümde bi şey çıktı. çok korkuyorum. kopartıcaktım ama yinede bir uzmanın görmesinde fayda var dedim. çıkınca ilk iş muayene olmayı düşünüyorum. kavun yesem iyi gelir mi acaba ?

sevgili günlük, bu gün moralim çok bozuk. ilk günler ne güzeldi. rahatça volta atabiliyordum. şimdi hücre dar geliyor. ne gecem belli ne gündüzüm. fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamalarına katılamamak çok yıprattı beni. güveçte pişmiş pekin ördeği yesem belki kendime gelirim.

sevgili günlük, artık durumu kabullendim. sanırım buradan asla kaçamayacağım. güvenlik önlemleri çok sıkı. hücremde pencere olmaması yetmiyomuş gibi birde karnımın ortasından kocaman halatla bağlamış şerefsizler. nasıl düğümlemişlerse çözülmüyoda. mezgit mevsimini geçirdik mi acaba?

sevgili günlük, bu gün içim kıpır kıpır, nedendir bilinmez, garip bir iyimserlik var üstümde. şampiyon olduğumuzdan beri bu kadar sevinmemiştim. allahım …o ışık ne öyle ? gardiyan, gardiyan, hücremde sızıntı var. imdaaaat. eşhedüıngaaaaaaaaa….

tehlikeli bir kelebek sporudur. insanların rodeosuna çok benzer. kaşıntıdan taklalar atan zavallı atın zikinde en uzun süre kalan kelebek galip gelir.
en tehlikeli klansmanı "tam ereksiyon"dur. en çok ilgiyide bu klansman çeker. çifleşme esnasında arada kalıp ölmemek ve turu tamamlamak için çok az bir süresi olan kelebekler kıyasıya mücadele ederler.
aile terbiyesi almış kelebeklerce pek tasvip edilmez.

izmir’de kulak deldirmek için girdiğim eczanedeki hanım teyzenin tövbe ettirdiği etkinliktir. hanım teyzemizin küpenin karşı tarafına klips takmaması sonucu küpe ile delme tabancası ayrılmamış, dolayısıyla tabancaylada kulak ayrılmamış, uzun ve ıstırap verici uğraşlar sinirimi bozmuş, alkolünde etkisiyle krize girmemiz ise teyzeyi daha da vahşileşmiştir.
(bkz: tavsiye ile gidin)
(bkz: bilene gidin)

bekleme salonundaki eriklere dalarken yakalanan ajan james bond’un, ağzı doluyken adını telaffuz şekli.

bup buruşuk entry formatıdır. sanal düğünlerde takılır.

"satolina - alchoburn" ve "expert3 - wish you were beer" çiftlerine greyfurt abilerinden birer burma entry...

22.30’da ay, saat 22.44’de venüs batı ufkunda yitinceye kadar süreceği belirtilen mevzudur.