mademoiselle carole nin pipisi varmis.
milli eğitim bakanı hüseyin çelik esprisi.
artık iyice zırvalamaya başladılar...
ilkokul çocukları bile yapmaz bunları!
ki bu milli eğitim bakanı. peh!
artık iyice zırvalamaya başladılar...
ilkokul çocukları bile yapmaz bunları!
ki bu milli eğitim bakanı. peh!
sarhosun her yaptiginin mubah oldugu yonunde bir inanc sozudur. zannimca bir sarhosun; aksam yaptiklarindan sonra kendi kendine uydurdugu, bir ertesi gunu uydurmacasi da olabilir.
cumhuriyet:
"darbeci oldu"
fanatik:
"ronaldo fenerbahce’ ye gelirim dedi"
hurriyet:
"bir devir bitti"
posta:
"12 eylul un pasasi vefat etti"
referans:
"dolar ve euroya baski sonuc verdi"
sok:
"sana vermem"
today zaman:
"september 12s hero has dead"
vatan:
"12 eylul’ un kenan evren’ i artik yok"
fotospor:
"ronaldo fenerbahce’ de"
milliyet:
"darbeci kenen evren oldu"
radikal:
"kenan evren oldu"
zaman:
"fetullah gulen: cok degerli bir insanimizi kaybettik"
turkiye:
"12 eylul’ un mimari kenan evren pasamizi kaybettik"
sabah:
"kenan evren oldu"
takvim:
"bir devir daha bitti"
bulvar:
"ben aciyorum onlar giriyorlar"
fotomac:
ronaldo’ nun menejeri: kesin anlastik. fenere geliyor"
yaris:
"4. ayakta firtina tek olur"
milli gazete:
"hocamizi iceri atan adam oldu"
"darbeci oldu"
fanatik:
"ronaldo fenerbahce’ ye gelirim dedi"
hurriyet:
"bir devir bitti"
posta:
"12 eylul un pasasi vefat etti"
referans:
"dolar ve euroya baski sonuc verdi"
sok:
"sana vermem"
today zaman:
"september 12s hero has dead"
vatan:
"12 eylul’ un kenan evren’ i artik yok"
fotospor:
"ronaldo fenerbahce’ de"
milliyet:
"darbeci kenen evren oldu"
radikal:
"kenan evren oldu"
zaman:
"fetullah gulen: cok degerli bir insanimizi kaybettik"
turkiye:
"12 eylul’ un mimari kenan evren pasamizi kaybettik"
sabah:
"kenan evren oldu"
takvim:
"bir devir daha bitti"
bulvar:
"ben aciyorum onlar giriyorlar"
fotomac:
ronaldo’ nun menejeri: kesin anlastik. fenere geliyor"
yaris:
"4. ayakta firtina tek olur"
milli gazete:
"hocamizi iceri atan adam oldu"
(bkz: actim bekliyorum)
ben bile evrimimi tamamlamisken(!)ortalikta ayni pust seklinde (bi oyle bi boyle) dolasan, insanlarin soludugu havayi kirleten yaratiklarin oranidir.
hic oyle, cumhuriyet mitinglerine falan katilmazlar!!
onlar icin gerek yoktur bir seyleri ispatlamaya.
ya da evde isleri vardir mutlaka.
yakalarinda rozet olmasa da iclerinde ataturk sevgisi vardir surekli.
baslari diktir.
cumhuriyetin esas savunuculari da onlardir.
basortulu ya da basortusuz; mini etekli ya da basmadan etekleri olabilir.
kiminin elinde sigarasi vardir yolda yururken,
kiminin cebinde bes parasi yoktu ogrenciyken.
pazarda, onca kalabalik arasinda,
memesinin icinden para cikaran bir candir o.
ayaklarina yilan derisinden ayakkabilar giyinip,
hayvan haklarini da savunmazlar.
onlarin zaten bir haklarinin varoldugunu hep dusunurler.
kapi onlerinde besledikleri kediler,
pencere onune koyduklari,
-dunden kalma- ekmeklerle doyurduklari kuslar yeter onlara.
kocasi dovdugunde "-bi’ bildigi vardir!" diyen de
kocasi sovdugunde "-evlenme yildonumumuzdu bugun!" diyen de onlardir.
bes cocuk yapmasina ragmen orgazm olamamis da o’ dur;
daha gerdek gecesinde, kan gorulmediginden oldurulen de.
cok gelmislerdir.
cok da gideceklerdir.
bilinen o ki;
her zaman kendileri varoldugu icin tarafimizdan ovunuleceklerdir.
onlar icin gerek yoktur bir seyleri ispatlamaya.
ya da evde isleri vardir mutlaka.
yakalarinda rozet olmasa da iclerinde ataturk sevgisi vardir surekli.
baslari diktir.
cumhuriyetin esas savunuculari da onlardir.
basortulu ya da basortusuz; mini etekli ya da basmadan etekleri olabilir.
kiminin elinde sigarasi vardir yolda yururken,
kiminin cebinde bes parasi yoktu ogrenciyken.
pazarda, onca kalabalik arasinda,
memesinin icinden para cikaran bir candir o.
ayaklarina yilan derisinden ayakkabilar giyinip,
hayvan haklarini da savunmazlar.
onlarin zaten bir haklarinin varoldugunu hep dusunurler.
kapi onlerinde besledikleri kediler,
pencere onune koyduklari,
-dunden kalma- ekmeklerle doyurduklari kuslar yeter onlara.
kocasi dovdugunde "-bi’ bildigi vardir!" diyen de
kocasi sovdugunde "-evlenme yildonumumuzdu bugun!" diyen de onlardir.
bes cocuk yapmasina ragmen orgazm olamamis da o’ dur;
daha gerdek gecesinde, kan gorulmediginden oldurulen de.
cok gelmislerdir.
cok da gideceklerdir.
bilinen o ki;
her zaman kendileri varoldugu icin tarafimizdan ovunuleceklerdir.
(1620 hague–1690 overschie)
hollandalı ressam.
bir natürmort ressamı olarak anılmasına karşın manzara da çalıştı. büyük olasılıkla figürlü resimleri de bulunan sanatçının yaşamı hakkında kronolojik olarak yeterince bilgi bulunmamaktadır. 1657 ile 1661 yılları arasında muhtemelen delft’ de yaşadı; amsterdam, alkmaar ve gouda’ da bulundu. 1678’ de overschie’ye gitti ve yaşamının sonuna kadar orada kaldı.
bega, natürmort kompozisyonlarında çoğu kez metal, kumaş ve meyve gibi organik materyallerin dokularını bir arada vermeye özen gösterdi; ayrıntıya önem verdi.
hollandalı ressam.
bir natürmort ressamı olarak anılmasına karşın manzara da çalıştı. büyük olasılıkla figürlü resimleri de bulunan sanatçının yaşamı hakkında kronolojik olarak yeterince bilgi bulunmamaktadır. 1657 ile 1661 yılları arasında muhtemelen delft’ de yaşadı; amsterdam, alkmaar ve gouda’ da bulundu. 1678’ de overschie’ye gitti ve yaşamının sonuna kadar orada kaldı.
bega, natürmort kompozisyonlarında çoğu kez metal, kumaş ve meyve gibi organik materyallerin dokularını bir arada vermeye özen gösterdi; ayrıntıya önem verdi.
nazım hikmet ran şiiridir.
biz ki istanbul şehriyiz,
işte, arzederiz halimizi
türk halkının yüce katına.
mevsim yazdır,
919dur.
ve teşrinlerinde geçen yılın
dört düvele teslim ettiler bizi,
gözü kanlı dört düvele
anadan doğma çırılçıplak.
ve kurumuştu
ve kan içindeydi memelerimiz.
biz ki istanbul şehriyiz,
fransız, ingiliz, italyan, amerikan
bir de yunan,
bir de zavallı afrika zencileri
yer bitirir bizi bir yandan,
bir yandan da kendi köpek döllerimiz:
vahdettin sultan,
ve damat ferit
ve ingiliz muhipleri
ve mandacılar,
biz ki istanbul şehriyiz,
yüce türk halkı,
malumun olsun çektiğimiz acılar...
...
...
erzurumda on dört gün sürdü kongre:
orda, mazlum milletlerden bahsedildi
bütün mazlum milletlerden
ve emperyalizme karşı dövüşenlerinden onların.
orda, bir şurayı milliden bahsedildi,
iradei milliyeye müstenit bir şurayı milliden.
buna rağmen
"asi gelmeyelim" diyenler vardı,
"makamı hilafet ve saltanata."
hatta casuslar vardı içerde.
buna rağmen
"bütün akşamı vatan bir kuldur" denildi.
"kabul olunmaz," denildi,
"manda ve himaye..."
buna rağmen
istanbulda birçok hanımlar, beyler, paşalar,
türk halkından kesmişlerdi umudu.
yağdırıldı telgraflar erzuruma:
"amerikan mandası altına girelim," diye.
"istiklal, diyorlardı, şayanı arzu ve tercihtir, amma
bugün bu, diyorlardı mümkün değil,
birkaç vilayet, diyorlardı, kalacak elde,
şu halde, diyorlardı, şu halde,
memaliki osmaniyenin cümlesine şamil
amerikan mandaterliğini talep etmeği
memleketimiz için en nafi
bir şekli hal kabul ediyoruz."
fakat bu şekli halli kabul etmedi erzurumlu.
erzurumun kişi zorludur, balam,
buz tutar yiğitlerin biyiği.
erzurumda kaskati, dimdik olur adam,
kabullenmez yilginliği...
istanbulda hanımlar, beyler, paşalar,
tül perdeler, kravatlar, apoletler, şişeler,
çıtı pıtı dilleri ve pamuk gibi elleri
ve biçare telgraf telleri
devretmek için amerikaya anadoluyu
şöyle diyorlardı erzurumdakilere:
"bizi bir başımıza bıraksalar,
tarafgirlik, cehalet
ve çok konuşmaktan başka müspet
bir hayat kuramayız.
işte bu yüzden amerika çok işimize geliyor.
filipin gibi vahşi bir memleketi adam etti amerika.
ne olacak,
biz de on beş, yirmi sene zahmet çekeriz,
sonra yeni dünyanın sayesinde
istiklali kafasında ve cebinde taşıyan
bir türkiye vücuda geliverir.
amerika, içine girdiği memleket ve millet hayrına
nasıl bir idare kurduğunu
avrupaya göstermek ister.
hem artık işi uzatmağa gelmez.
çok tehlikeli anlar yaşıyoruz.
sergüzeşt ve cidal devri geçmiştir:
türkiyeyi geniş kafalı birkaç kişi belki kurtarabilir."
...
...
...
ve böylece, bin dereden su getirdi istanbuldan gelen zevat.
sivas, mandayı kabul etmedi fakat,
"hey gidi deli gönlüm,"
dedi,
"akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya istiklal, ya ölüm!"
dedi.
biz ki istanbul şehriyiz,
işte, arzederiz halimizi
türk halkının yüce katına.
mevsim yazdır,
919dur.
ve teşrinlerinde geçen yılın
dört düvele teslim ettiler bizi,
gözü kanlı dört düvele
anadan doğma çırılçıplak.
ve kurumuştu
ve kan içindeydi memelerimiz.
biz ki istanbul şehriyiz,
fransız, ingiliz, italyan, amerikan
bir de yunan,
bir de zavallı afrika zencileri
yer bitirir bizi bir yandan,
bir yandan da kendi köpek döllerimiz:
vahdettin sultan,
ve damat ferit
ve ingiliz muhipleri
ve mandacılar,
biz ki istanbul şehriyiz,
yüce türk halkı,
malumun olsun çektiğimiz acılar...
...
...
erzurumda on dört gün sürdü kongre:
orda, mazlum milletlerden bahsedildi
bütün mazlum milletlerden
ve emperyalizme karşı dövüşenlerinden onların.
orda, bir şurayı milliden bahsedildi,
iradei milliyeye müstenit bir şurayı milliden.
buna rağmen
"asi gelmeyelim" diyenler vardı,
"makamı hilafet ve saltanata."
hatta casuslar vardı içerde.
buna rağmen
"bütün akşamı vatan bir kuldur" denildi.
"kabul olunmaz," denildi,
"manda ve himaye..."
buna rağmen
istanbulda birçok hanımlar, beyler, paşalar,
türk halkından kesmişlerdi umudu.
yağdırıldı telgraflar erzuruma:
"amerikan mandası altına girelim," diye.
"istiklal, diyorlardı, şayanı arzu ve tercihtir, amma
bugün bu, diyorlardı mümkün değil,
birkaç vilayet, diyorlardı, kalacak elde,
şu halde, diyorlardı, şu halde,
memaliki osmaniyenin cümlesine şamil
amerikan mandaterliğini talep etmeği
memleketimiz için en nafi
bir şekli hal kabul ediyoruz."
fakat bu şekli halli kabul etmedi erzurumlu.
erzurumun kişi zorludur, balam,
buz tutar yiğitlerin biyiği.
erzurumda kaskati, dimdik olur adam,
kabullenmez yilginliği...
istanbulda hanımlar, beyler, paşalar,
tül perdeler, kravatlar, apoletler, şişeler,
çıtı pıtı dilleri ve pamuk gibi elleri
ve biçare telgraf telleri
devretmek için amerikaya anadoluyu
şöyle diyorlardı erzurumdakilere:
"bizi bir başımıza bıraksalar,
tarafgirlik, cehalet
ve çok konuşmaktan başka müspet
bir hayat kuramayız.
işte bu yüzden amerika çok işimize geliyor.
filipin gibi vahşi bir memleketi adam etti amerika.
ne olacak,
biz de on beş, yirmi sene zahmet çekeriz,
sonra yeni dünyanın sayesinde
istiklali kafasında ve cebinde taşıyan
bir türkiye vücuda geliverir.
amerika, içine girdiği memleket ve millet hayrına
nasıl bir idare kurduğunu
avrupaya göstermek ister.
hem artık işi uzatmağa gelmez.
çok tehlikeli anlar yaşıyoruz.
sergüzeşt ve cidal devri geçmiştir:
türkiyeyi geniş kafalı birkaç kişi belki kurtarabilir."
...
...
...
ve böylece, bin dereden su getirdi istanbuldan gelen zevat.
sivas, mandayı kabul etmedi fakat,
"hey gidi deli gönlüm,"
dedi,
"akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya istiklal, ya ölüm!"
dedi.
olay almanya d liginde oynayan bir turk takiminin basina geliyor. bu macin kahramani onlar degil. 37 gol averajiyla 2nci lerken rakipleri olan diger takim mactaki rakibini 54-1 yeniyor ve ikinci olarak c ligine cikiyor.
bunun orneklerini bir cok kez futbolda isitmistim ama bu biraz enteresan geldi. diger orneklerin cogu hep sifirli skorlar olurdu (hatta hepsi).
burada enteresan olan 54 tane gol attigin takimdan nasil gol yiyorsun ulan. yaptiginiz sike anlasilmasin diye mi? o zaman cok salaksiniz cunku 54 gol zaten ben sikeyim diyor.
yok gercekten masumane bir atak sonrasi o golu yiyorsaniz zaten tam salaksiniz. 54 gol atan bir takim gol yemeye vakit bulamaz.basarmissiniz bravo.
bunun orneklerini bir cok kez futbolda isitmistim ama bu biraz enteresan geldi. diger orneklerin cogu hep sifirli skorlar olurdu (hatta hepsi).
burada enteresan olan 54 tane gol attigin takimdan nasil gol yiyorsun ulan. yaptiginiz sike anlasilmasin diye mi? o zaman cok salaksiniz cunku 54 gol zaten ben sikeyim diyor.
yok gercekten masumane bir atak sonrasi o golu yiyorsaniz zaten tam salaksiniz. 54 gol atan bir takim gol yemeye vakit bulamaz.basarmissiniz bravo.
tbmm de, trt tarafından da canlı yayınlanan grup toplantısındaki konuşmasına türkçe başlamış ve kürtçe devam ettirmiş; bu sırada da trt canlı yayınını durdurmuştur. kararın kim tarafından verildiği bilinmemekle birlikte, kürtçe yayın yapan bir kanala sahip olan trt nin bu tutumu çok ilginç.
ahmet türk ün tutumundan bahsetmeyeceğim bile!
gere gere anasının nikahına getirdi işi.
bunun da sonuçlarına katlanacak muhtemelen.
bir de hatırlatma:
"türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bir bütündür. dili türkçe dir."
bilmem yararı olur mu?
ahmet türk ün tutumundan bahsetmeyeceğim bile!
gere gere anasının nikahına getirdi işi.
bunun da sonuçlarına katlanacak muhtemelen.
bir de hatırlatma:
"türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bir bütündür. dili türkçe dir."
bilmem yararı olur mu?
kimin cikardigi bilinmeyen; ama tuncay denilen sahsiyetin, 3-0 maglupken seref golunu attiginda bile yapabilecegi inanilmaz hareketlerden biridir. neden yapildigi muammadir! sadece yapanlar bilebilir.
sırp basketbolcu sevgilisi marko jaric ile geçtiğimiz sevgililer günü nde gizlice evlenmiş.
kendisini kınıyorum.
kendisini kınıyorum.
fatih terim in finlandiya maci sonrasi kadroyu duzenledigi avrupa sampiyonasindaki ilk macimiz. bir hazirlik maciyla ( evet 1! digerleri antrenman maciydi ) cikilacak macta oyuncularimizin performansi merakla beklenirken gene fatih terim imzali bir anonsta tutamiyorum bu cocuklari deyisini hatirlatir, gerisinin allah a kaldigini belirtirim.
w
w
seklinde kullanildiginda cok eski bir futbol sisteminin ismidir.
defans 3, on defans 2, ortasaha 3 ve ofans 2.
w
seklinde kullanildiginda cok eski bir futbol sisteminin ismidir.
defans 3, on defans 2, ortasaha 3 ve ofans 2.
kelime girildiginde bunyesinde bulunan alt kelimeleri, anagramlarini, uyaklilarini ve anlamlarini veren kolaycilara layik bir site.
http://project.orsada.com/anagram/index.php
http://project.orsada.com/anagram/index.php
nerede bir program yapacak olsalar ille de polis tarafindan engellenen siya siyabend in solisti ve kurucusudur. gectigimiz gunlerde babylon da ilhan ersahin ile bir performansi da gerceklesmistir.
futbolda kayarak mudahaleye verilen yerlesik bir terimdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?