bu sendromu yaşayacağını bile bile hala kıçında kurtlar kaynıyormuş gibi uyumak istememe durumu.sabah traş olma durumuda yanında ekstrasıdır.
-sabah kalkarken küfürün biri bin paradır.
-telefonun alarmı (o pezevenk horoz sesi) 13 kez çalmakta,telefonu bir kenara fırlatmakta.
-evde bulunan ahali gelip sendrom yaşayacak kişiyi uyandırmaktadır.
-simitçiden simit alınır.
-şirket kapısından girerken lanet etmek/hergün istifa etme isteği doğması.
-şirketteki herkesle kavga etme durumu.
-yapılacak olan işi isteksiz yapmak,hatalar zinciri oluşturmak.
-bir fırsat bulup ben buyum şifremde bu demekle öğlene doğru son bulacak olan sendromdur.
(bkz: işyerinden entry girmek)
ay çekirdeğine çiğdem,patlıcana badılcan,domatese domat v.b değişik söylemleri olan ege bölgesinde yaşayan halk.
diğer buz gibi soğuk illere rağmen sıcak kanlı,espriyi seven,uyumlu insanların yaşadığı bölgedir.
zeybek’tirler,yürekleri karadır,duygusaldırlar.kimilerine göre konuşmaları alay konusu olsada onların özüdür bu.
evet bu biziz.üzüm bağlarında koşturdum,karnım ağrıyana kadar üzüm yedim,sabahlara kadar çiğdem çıtlattım.
çün kü ben egede doğdum,egede öleceğim.
çün kü ben ne mutlu ki egeliyim..
diğer buz gibi soğuk illere rağmen sıcak kanlı,espriyi seven,uyumlu insanların yaşadığı bölgedir.
zeybek’tirler,yürekleri karadır,duygusaldırlar.kimilerine göre konuşmaları alay konusu olsada onların özüdür bu.
evet bu biziz.üzüm bağlarında koşturdum,karnım ağrıyana kadar üzüm yedim,sabahlara kadar çiğdem çıtlattım.
çün kü ben egede doğdum,egede öleceğim.
çün kü ben ne mutlu ki egeliyim..
(bkz: topragı öpmek)
toprağı koklayıp,okşamaktır...
iki damla gözyaşını toprağa bırakmaktır.
mezar taşına dokunmak, onu var bilmek,ölümsüzleştirmektir.
toprağı koklayıp,okşamaktır...
iki damla gözyaşını toprağa bırakmaktır.
mezar taşına dokunmak, onu var bilmek,ölümsüzleştirmektir.
tepkisini efendi bir şekilde gösteren ve dört günlük protesto süresinden sonra tekrar sözlüğe dönmüş kişidir.
(bkz: merhaba sozluk)
(bkz: merhaba sozluk)
seçimlerden önce ve her alanda türkiye cumhuriyeti laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir diyerek nutuk atmayı bilen partinin şimdilerde dini simgeyi devlet alanlarına taşımaya planlamaları şaşırtıcıdır.laikliği çiğnemekte söyledikleriyle çarpışmaktadır.
türban türklerin özünde yoktur,türklerde başörtüsü vardır buda bizim örf,adet,gelenek ve göreneğimizdendir.türban bize araplardan gelen yabancı bir simgedir.nasıl dilimize yabancı kelimeleri sokmamak istiyorsak türbanıda sokmamalıyız,yabancılaşmamalıyız.
tamamen ülkede kaos ortamı yaratmayı başaranlara sesleniyorum;
o halde kuran kurslarında da mustafa kemal portreleri yer alsın...
yapmayın ülkeyi yabancılaştırmayalım.kapanacaksak başörtüsü kullanın ama örflerimize yabancılaşmayalım.
türban türklerin özünde yoktur,türklerde başörtüsü vardır buda bizim örf,adet,gelenek ve göreneğimizdendir.türban bize araplardan gelen yabancı bir simgedir.nasıl dilimize yabancı kelimeleri sokmamak istiyorsak türbanıda sokmamalıyız,yabancılaşmamalıyız.
tamamen ülkede kaos ortamı yaratmayı başaranlara sesleniyorum;
o halde kuran kurslarında da mustafa kemal portreleri yer alsın...
yapmayın ülkeyi yabancılaştırmayalım.kapanacaksak başörtüsü kullanın ama örflerimize yabancılaşmayalım.
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
beraber seyahat ettiğimiz 22 saat boyunca yüzüne bakıp şimdi ben nasıl senden ayrılayım dediğim canım.
23 yılımı sana 2 yılda verdim sende tereddüt etmeden kabul ettin,sen uyurken üzerinde mavi hırkan vardı,hava serindi.
sen uyuyordun ben şehirlerin tabelalarına bakıyordum,ayrılayacağımızın km cinsinden ifadelerine bakıyordum.
muavin her su getirdiğinde senin içinde alıyordum,uyuyordun ama hani uyanırda susarsın diye elimde tutuyordum,ön koltuğun kahvaltılığı bozuktu.
molalarda hızla içimize çekiyorduk sigaraları.2 senede yaşadıklarımızı 22 saatlik yolculuğa dökmeye uğraşıyorduk.
ortaklaşa karar alırdık,bakışlarımızdan anlıyorduk ne olup olmayacağını.kıskandık,kavga ettik,ağladık,güldük,küstük konuşmadık,ama kalp elvermedi unutmaya küs durmaya.
senin haberin yoktu,seni bekledim,özledim.
cuma günleri sokak lambasının altında bekledim seni iki çayım,iki sigaramla..
şimdi sen yoksun yanımda;o kadar çok şey biriktirdim ki anlatacak.
şimdi bazen oturuyorum uzaklara dalıp gidiyorum nöbet tutarken gökyüzüne bakıyorum;ve diyorum ki;
bir gün tekrar yeniden aynı şekilde olacakmıyız acaba?
yada hayat bizi yine farklı yerlere mi sürükleyecek?
biliyorum o gün gelecek yine yeniden buluşacağız.
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
çok özlemişim gün gelecek dostum gün gelecek...mutlu ve umutlu kal.
beraber seyahat ettiğimiz 22 saat boyunca yüzüne bakıp şimdi ben nasıl senden ayrılayım dediğim canım.
23 yılımı sana 2 yılda verdim sende tereddüt etmeden kabul ettin,sen uyurken üzerinde mavi hırkan vardı,hava serindi.
sen uyuyordun ben şehirlerin tabelalarına bakıyordum,ayrılayacağımızın km cinsinden ifadelerine bakıyordum.
muavin her su getirdiğinde senin içinde alıyordum,uyuyordun ama hani uyanırda susarsın diye elimde tutuyordum,ön koltuğun kahvaltılığı bozuktu.
molalarda hızla içimize çekiyorduk sigaraları.2 senede yaşadıklarımızı 22 saatlik yolculuğa dökmeye uğraşıyorduk.
ortaklaşa karar alırdık,bakışlarımızdan anlıyorduk ne olup olmayacağını.kıskandık,kavga ettik,ağladık,güldük,küstük konuşmadık,ama kalp elvermedi unutmaya küs durmaya.
senin haberin yoktu,seni bekledim,özledim.
cuma günleri sokak lambasının altında bekledim seni iki çayım,iki sigaramla..
şimdi sen yoksun yanımda;o kadar çok şey biriktirdim ki anlatacak.
şimdi bazen oturuyorum uzaklara dalıp gidiyorum nöbet tutarken gökyüzüne bakıyorum;ve diyorum ki;
bir gün tekrar yeniden aynı şekilde olacakmıyız acaba?
yada hayat bizi yine farklı yerlere mi sürükleyecek?
biliyorum o gün gelecek yine yeniden buluşacağız.
çorba ve kahve bilgisi özlediğim bilgiç.
çok özlemişim gün gelecek dostum gün gelecek...mutlu ve umutlu kal.
(bkz: asker)
(bkz: büyüttüm besledim asker eyledim)
(bkz: kınalı kuzu)
4 ocak 2008 itibariyle sözlüğe veda edecek olan bilgiçtir.
(bkz: büyüttüm besledim asker eyledim)
(bkz: kınalı kuzu)
4 ocak 2008 itibariyle sözlüğe veda edecek olan bilgiçtir.
4 farklı tonda çalmakla birlikte birazdan sabah ezanınında arkadan vokal olarak destek vereceği ses bütünlüğü.
sanılanın aksine yılbaşında doğmuş olmanın verdiği hiç bir avantajı kabul etmemekle birlikte elinin tersiyle bir köşeye itivermiştir geleneksel olarak... sıradan bir gün olarak kabul etmektedir.
genelde insanlar havai fişek,noel baba,al buda senin yılbaşı hediyen,ay hadi geri sayıyoruz gibi saçmalıklarla uğraşırken kendisi kendine schubert mozart verdi gibi isimlerden bir müzik listesi oluşturarak doğum gününü kutlamıştır.
televizyonu bir ara açıp sokaktaki insanları görünce ürküp kapatıp tekrar bilgisayar başına gelmiştir.
her sene olduğu gibi insanların ayılmasını bekleyip 1 ocak sabahı itibariyle tebrikleri almaktadır.
doğmuş iyimi yapmış kötümü yapmış anlayamayan bilgiçtir,doğum günü insanlar için önemli olduğundan(yılbaşı) unutulmaz o yüzden 17sene önceki arkadaşı bile aramaktadır ve hafif sırıtmaktadır.
büyüyorum,dünya dönüyor,do minor sol major,çok çalışmalıyım,çok çalışmalıyım,çok çalışmalıyım ve;
sabah ezanını dinleyip,yıllardır özlediğim memleketimin oksijenini soluyup içime huzur doldurmalıyım diyen kişidir...
ben demiyorum charles bukowski sesleniyor hepimize diyor ki;
(bkz: günler tepelerden aşağı koşan vahşi atlar misali)
genelde insanlar havai fişek,noel baba,al buda senin yılbaşı hediyen,ay hadi geri sayıyoruz gibi saçmalıklarla uğraşırken kendisi kendine schubert mozart verdi gibi isimlerden bir müzik listesi oluşturarak doğum gününü kutlamıştır.
televizyonu bir ara açıp sokaktaki insanları görünce ürküp kapatıp tekrar bilgisayar başına gelmiştir.
her sene olduğu gibi insanların ayılmasını bekleyip 1 ocak sabahı itibariyle tebrikleri almaktadır.
doğmuş iyimi yapmış kötümü yapmış anlayamayan bilgiçtir,doğum günü insanlar için önemli olduğundan(yılbaşı) unutulmaz o yüzden 17sene önceki arkadaşı bile aramaktadır ve hafif sırıtmaktadır.
büyüyorum,dünya dönüyor,do minor sol major,çok çalışmalıyım,çok çalışmalıyım,çok çalışmalıyım ve;
sabah ezanını dinleyip,yıllardır özlediğim memleketimin oksijenini soluyup içime huzur doldurmalıyım diyen kişidir...
ben demiyorum charles bukowski sesleniyor hepimize diyor ki;
(bkz: günler tepelerden aşağı koşan vahşi atlar misali)
kardeş türküler grubunun yorumladığı sözleri avedik ishakyana ait geleneksel ermeni halk müziği.
yerp pats yeğan karnan gananç tırnerı
knar tarnan ağpürnerı bingöli
şarveşaran antsan zukvadz uğderı
yars el kınats yaylanerı bingöli
molorvel em, campanerin dzanot çem
pür licerin, ked u karin dzanot çem,
yes bantukhd em, es değerin dzanot çem
kurik asa, vorın e campan bingöli?
(bahar yeşil kapıları açtığında
knara* benzedi bingölün pınarları,
dizi dizi geçti deve kervanları,
yarim de gitti bingölün yaylalarına...
kaybolmuşum, yolların yabancısıyım,
tüm göllerin, nehirlerin, taşların,
ben göçmenim, bu yerlerin yabancısıyım,
bacım, söyle, nerede bingölün yolları?
yerp pats yeğan karnan gananç tırnerı
knar tarnan ağpürnerı bingöli
şarveşaran antsan zukvadz uğderı
yars el kınats yaylanerı bingöli
molorvel em, campanerin dzanot çem
pür licerin, ked u karin dzanot çem,
yes bantukhd em, es değerin dzanot çem
kurik asa, vorın e campan bingöli?
(bahar yeşil kapıları açtığında
knara* benzedi bingölün pınarları,
dizi dizi geçti deve kervanları,
yarim de gitti bingölün yaylalarına...
kaybolmuşum, yolların yabancısıyım,
tüm göllerin, nehirlerin, taşların,
ben göçmenim, bu yerlerin yabancısıyım,
bacım, söyle, nerede bingölün yolları?
altınızda beyaz peygamber donuyla yakalandıysanız içinde bulunmak istemediğiniz durum.
#395622
en güzel örnek bu olsa gerek,ne diyeceğimi bilemiyorum.nasıl bir aşağılamadır,neden silinmemiştir anlayamadım.
en güzel örnek bu olsa gerek,ne diyeceğimi bilemiyorum.nasıl bir aşağılamadır,neden silinmemiştir anlayamadım.
(bkz: sürtünme)
pazartesi sendromunu bu günlük atlatan,fakat ayda 4, yılda 52 kere bu sendromu yaşayacak olan kişidir.
ocak ve şubat ayındaki pazartesi günlerini düşersek,daha 45 gün daha 2010 yılında çekilecek eziyeti vardır,garibimdir,değmeyindir,çok çalışması lazımdır.
ocak ve şubat ayındaki pazartesi günlerini düşersek,daha 45 gün daha 2010 yılında çekilecek eziyeti vardır,garibimdir,değmeyindir,çok çalışması lazımdır.
(bkz: o hikayedeki mal benim)
çok mutlu olmasını istediğim sözlük kişisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?