fergadan

balıkların çok olduğu yer.

"tanrımıza hamdolsun, milletimiz var olsun"u genellikle nöbetçi çavuşlar söyler. sonra nöbetçi astsubay veya nöbetçi subaya dönerek "komutana dikkat!" der. komutan da."arkadaşlar afiyet olsun." deyince son sözü askerler söyler: "sağol"

(bkz: tanrılar allah belanızı versin)

"safcrunch; cinsiyet: kadın; yaş: 19; il: istanbul
hayatında benimle dolaysız konuşmuş olmayan bir annem var. örneğin "ders çalış" yerine, "sen de pek boş oturuyorsun sanki. okulun vardı senin galiba" der. ya da, "saat geç oldu, uyu artık" yerine "sabaha kadar oturmayı planlamıyorsun herhalde?" der. bunlar sadece iki küçük örnek. ben artık annemin pembe dizi repliklerini anımsatan imalı ve iğneleyici konuşmalarından çok sıkıldım!"

meali:anamın kızıyım(ilk cümlesi için).

varsa bile o erkeklerin yorumudur. çünkü güzellik göreceli bir kavramdır.

bir şahsı gördüğünde onu haddinden fazla beğenen kişinin bir anda kalbinde duyduğu heyecan, ruhunda kopan fırtına, gönlüne esen aşk rüzgarıdır tutulmak.
bir anda aşık olmaktır.

bir işin gerçekleşmesinin çok zaman alacağını ifade için kullanılır.

bir şeye yaşayarak inanmak.
ör: ateşin elini yakması.
(bkz: ilmel yakin)
(bkz: aynel yakin)

bir şeye görerek inanmak.
ör:ateşin kağıt parçasını yaktığını görmek.
(bkz: hakkal yakin)
(bkz: ilmel yakin)

bir şeye sadece bilerek inanmak.
(bkz: aynel yakin)
(bkz: hakkal yakin)

4 nisan’da verilen 5 şehitten sonra, dün de 2 şehit verilmesi neticesinde kamuoyu önüne çıkıp, "acımız 5 ti, 7 oldu" diye açıklama yapacakmı diye beklediğim şahıs.

izmir’in bir beldesi. ödemiş’e bağlı.

kimi hayvanların varlık sebebi henüz keşfedilememiş olsa da tüm hayvanların bir işe yaradığı kanaatindeyim.

ağustos böceği ile karınca masalında ağustos böceğinin kötü gösterilmesine içerliyorum. halbuki onun ömrü çok kısadır. bütün yapmaya çalıştığı çocuklarını doğurmaktır. onları doğurur ve ölür.
(bkz: hiçbir hayvan boş yere yaratılmamıştır)

asıl ismi üveys. karani ise, yaşadığı yeri belirtir. karan’lı üveys.

ağustos böceği, çok gürültücü bir böcektir. böcek bu gürültüyü vücudundaki mükemmel bir sistemi kullanarak çıkarır. gövdesinin arka kısmında hava kesecikleri üzerine yerleşmiş sağlı sollu iki plaka vardır. ağustos böceği, taş kadar sertleşmiş bu plakaları çalarak o çok iyi bilinen sesini çıkarır. plak, bağlı olduğu kas tarafından çekilip bırakılınca, boş bir teneke kutunun çıkardığı sese benzer bir ses oluşur. böceğin yaptığı bu çekme-bırakma işlemi saniyede 500 kez tekrarlanır. saniyeyi sizin gözünüzü yavaşça açıp kapama süreniz olarak düşünürsek, bir saniyede 500 kere bu işlemin yapılmasının ne kadar zor olduğunu hemen anlarız.

böceğin göğüs kısmının alt tarafında bulunan uzantısının açılıp kapanmasıyla ses yükselir veya alçalır. insan kulağı, saniyenin onda birinden daha kısa süreli açılıp kapanmaları, yani ses kesiklerini fark edemez. işte bu nedenle biz ağustos böceğinin cızırtısını sürekli devam ediyormuş zannederiz.

(bkz: http://www.cocuklaricin.net/harikacanlilar7.html)

yıllar yollar isimli dikkat çekici bir şarkısı vardır. ayrıca ’arabesk günler’ parçasını tavsiye ederim.

funda arar’ın bir şarkısı.

ismin aslı ebu zer dir. ashab-ı kiram’dan ebu zerr-i gıffari hazretlerinden sonra yaygınlaşmıştır.

türkiye’nin karın ağrılarından biri.