ismail yk nın son kasetindeki ileride çok duyacağımız şarkının ismi.
nerede nasıl davranacağını bilebilme sanatı.
siyasetçiler tarafından araç-amaç olarak kullanılması tartışmasını bir yana bırakalım. ama şu bir gerçek ki oy kaygısı taşıyan her parti (ki tüm partiler) araç olarak kullanır bu kelimeyi. ama nasıl demokrasi. partimin dışında olan demokrasi. yoksa mkyk yı ben seçerim, il başkanlarını, milletvekili adaylarını benim bir
kere beğenmem lazım diyen demokrasiyi en çok ağzında sakız eden nazarlık siyasetçilerimizdir. gerçi buna siyaset denmez ya, o ayrı bir konudur.
kere beğenmem lazım diyen demokrasiyi en çok ağzında sakız eden nazarlık siyasetçilerimizdir. gerçi buna siyaset denmez ya, o ayrı bir konudur.
türk dizileri, filmleri ve reklamlarnda yeme aracı olarak kullanlılan eldir. etrafına baktığınızda ilginçtir ki, çoğunluk sağ elini kullanmaktadır. ama televizyondan da gözümüze sokulmaya çalışılan sol el gerçeği de vardır.
ferdi tayfurun meşhur şarkısı. bir çok kişi tarafından da yorumlanmıştır.
sözlük ortamlarında yazarı yeni ve ilginç şeyler yazma yönünde tetikleyen "süper" oyları.
kesinlikle içerinin kokusunu değiştirerek insanların dikkatini olumsuz yönde çeken tiptir.
ya o gün tatbike koyulacak güzel bir işten dolayı veya gece görülen güzel bir rüya ya da hoş geçen gecenin akabinde yataktan kalkarken hissedilen duygu. herşeyin maddeyle ölçüldüğü günümüzde ne kadar ihtiyacı var insanların aslında bu duygulara. yataktan kalkınca duyulan "günaydın hayatım, günaydın babacığım/anneciğim" sözü tatlı bir buse tetikleyicisi olur bu duygunun.
türkiyede olaylara şekil verip kamuoyu oluşturarak icabında hükümet devirme, icabında darbe, icabında insanlarda infial uyandırma marifetlerini sergileyen yerin altındaki gerçek hükümet.
aslen kastamonuludur kendisi.
ortalık bu kadar karışmaya başlarken, bu tarafta olması kendisi için daha hayırlı olmayan meşhur siyasetçimiz. temennim iyileşmesi, engin fikirlerinden insanlara sunmaya devam etmesidir.
(bkz: altın hızma)
(bkz: fatih sultan mehmet)
bir zaman müptelası olduğum hatta 1950 li yılların sayılarına bile ulaşıp eski kitapçılardan satın aldığım dergidir. ama hoşgörüsüzlüğü ve tarihin bir vazgeçilmezi olan dil üslubu ve güzelliğine olan düşmanlık derecesindeki uzak duruşu beni de kendinden uzak tutmuştur. farkına vardım yerine ayırdına vardım, hayat yerine yaşam, hissetmek yerine duyumsamak, mücadele yerine savaşım gibi hissiz, kof, içi boş, bön ve aptal kelimelerle yazılan yazılarından bir müddet sonra sıkılıyorsunuz. çünkü bize uzak olan o ifadelerde ruh yok, hayat yok, hoşgörü yok. dedelerimizin konuştuğunu biz anlamadığımız gibi, bizim konuştuğumuzu torunlarımız anlamayacak malesef.
bu sene kendisi hariç bütün 17 takımın şampiyonluğunu istememesi durumuna gelen acıların takımı. herşey güzel giderken iki kupa birden de gitmiştir. bu durum taraftarını üzmüştür, yaralamıştır, yormuştur. ama sonuna kadar götürdüğü mücadele takdir edilesidir.tıpkı el emeğiyle şampiyonluğu hakeden galatasarayın takdir edilmesi gibi.
bugün görevini bıraktığını açıklayan başkandır
büyük bir bölümü izmir ili sınırlarında kalan 700-800 m. yüksekliğindeki dağ. geri kalan kısmı manisa ili sınırlarındadır.
manisa ile izmir arsında bulunan manisa dan baktığınızda eğer kafanızda şapka varsa düşebileceğine garanti verebileceğimiz dağ. denizden yüksekliği 1500 m. dir.
zonguldak ın kilimli beldesinde çarşı içinde bulunan lise. 1968 de kurulmuş.
zonguldak ın fener mahallesinde bulunan şehrin ünlü lisesi. 1967 yılında kurulan bu lisenin eğitim tarzı pek de parlak değildir. kendisi gibi yıllanan bir müdürü vardır. 91 yılında ortaokulla beraber eğitimini sürdürürken orta 2 ye giden ben müdürün adının ismet demir olduğunu öğrendim. 96 da lise biterken hala oydu. 2006 dayız ve hala müdür ismet demir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?