faten

(bkz: sevdiğin kadar sevilirsin)

sen uyandığımda bile
görmeye devam ettiğim bir rüya;
sen sarhoşluğumsun; sen ne ayılabildiğim;
ne ayılmak istediğimsin.

emre kaşıkçıoğlu

(bkz: sevdiğimsin)

karanlıkta aydınlığım
yolculukta yoldaşım ol.

üzüntümde tek tesellim
mutlulukta ortağım ol.

hayat yolunda sırtaşım
yanlızlıkta kardeşim ol.

yüreğimde ilk gözağrım
gözlerimde göz yaşım ol

mechullerde kılavuzum
uçağımda pilotum ol.

hayal denizinde ilham
gelecekten umutum ol.

baharımda ilk çiceğim
aydınlıkta güneşim ol.

sonsuzluğa giden yolda
uçmak için kanatım ol.

enver düzenli

(bkz: sevdasım ol)

ellerinde ıssızlığım,
dudakların... satırbaşı...
gözlerinde sessizliğim,
avuçlarımda gözyaşı...

takvim takvim tükendiler,
esmer çocuk... ve o genç kız...
unutmayı öğrendiler,
ayrılık vardı hesapsız...

ellerinde beni buldum,
dudaklarında pişmanlık.
gözlerinde unutuldum,
sebebi lüzumsuz artık...

has bahçede dikendiler,
o genç kız... ve esmer çocuk...
konuşmaktan çekindiler,
bir hatıraydı mutluluk...

ellerinde kalbim vardı,
dudaklarında tuz tadı.
o çocuk burda yaşardı,
o genç kız hiç yaşamadı.



ömer karayılan

(bkz: sevdan içre parantezler)

(bkz: sevdan beni)

acının bağrından
mavi bir çelik gibi fışkıran öfke
dünyayı değiştirecektir mutlaka
yani hayat
kendini yeniden yaratacaktır
ona sahip çıkan ellerde
ve bu yüzden öfke
sevda gibidir kimilerinde

yüreğinin pas tutmakta olan kıvrımları
sarılsın bir an öfkenin gökgürültüsüyle
beyninin her hücresi bir gerilla gibi
kuşansın pusatlarını ve sokağa çıksın
ve bir hançer gibi saplansın
puştlukların, ihanetlerin bağrına
bak o zaman nasıl bitecek yanlışlar
ve cehennemleşen yalnızlığın
sevdalar duman olmayacak o zaman
hüznün isyan olmuştur çünkü

hüznün isyan olmalıdır...




ahmet telli

(bkz: sevdalar duman olmayacak)

limanda ışıklar izledik ayrı ayrı,
karanlıktaydık....
kireç badanalı bir odada,sarılsaydık sımsıkı,
kimsenin görmediği bir yıldız olurduk.....

zamanla değişir büyür insanlar ,
rüyalar çocuk kalır,
oysa yaşlanmak vardır seninle,
ve paylaşmak tüm yaşamı,
sabahı birlikte karşılamak,
birlikte yaşamak akşamı,
bağışla sevdalar çocuk kalır.....



suna tanaltay

(bkz: sevdalar cocuk kalır)

tutuklu, tedirgin düşlerim kulak vermiş
meleşen kuzuların inlemesinde
dile ferhat gelenin... şirin, inleyenin
gözlenen gayb perdesinde
sevdadandır ne var ki bunun ötesinde....

eşref erdem

(bkz: sevdadandır)

bu aşığı hasretin düşürdü meyhaneye,
git de bak, meyşişelerine adın yazılı.
yazdım adını istanbu’da her harabeye,
git de bak, mey şişeleriyle adın yazılı.

bilmezdim küfretmeyi, içmezdim ben evvelce,
sevdim ya seni öğrendim hepsini böylece.
kendi kendini günahkar görmek isteyince,
git de gör, mey şişelerine adın yazılı.

senin ilhamın var işlenen he cinayette,
adın katil diye anılır her vilayette.
ismini görmekse niyetin bu memlekette,
gez de gör, mey şişeleriyle adın yazılı.

hep ismini okurdum ben lügat-ı kerimde,
şişerlerim kâmus olmuş şimdi meyhanede.
sevgiyi tarifiyle verdim her ibarede,
sen de bil, mey şielerine adın yazılı.

çobanoğlu’m sevgiyi yazdı hep kederiyle,
ister bu cihanda yer ile göğü seyreyle,
ister senin isminle kavrulan her gönüle,
bak da gör, mey şişeleriyle adın yazılı.


mehmet saki çobanoğlu

(bkz: sevda sozlugu)

bak sevgili dedim
bak gör halimi
sayfa, sayfa şiirler yazdım sana
yüreğimi akıttım sözcüklerime
dedi ki sevdan sığar mı sayfalara
sığdıra bilir misin sen sevdiğini sözcüklere
yürek bir sevdalı sözle kanar mı
dedim ki ben söz oldum da aktım sana
yüreğim bir sevdalı deniz oldu da aktı şiirin yüreğine
ben çaresiz bir aşık
çaresizim ben aşkına
çaresiz sığındım sevdalı şiirlere
dedi ki çaresizlik mi var sevdada
nerdedir çaresizlik
sevememekte mi
sevilememekte mi
dedim ki sana ulaşamamakta
dedi ki ben imkansızlıkları severim
imkansızlıkların yaşanmasını severim
dedi ki ulaşmak için bana
akmalısın bütün imkansızlıkları yıkarak
bütün imkansızlıkları imkanlı kılarak
ben bir çaresizliğine sığar mıyım
yaşar mıyım çaresizliğe esir birinin aşkını
dedim ki sen imkansızlıksın benim için
imkansızlığı sevdiğim için severim seni
çaresizliğim imkansızlığa olan aşkımdandır
dedi ki sen bensizliği seçmişsin aşkın için
dedi ki sen aşkı seçmişsin yasamak için
nedir benden istediğin
dedim ki sen olmalısın
olmalısın ki koşayım sana
koşayım ki sen her adımda biraz daha uzaklaş benden
uzaklaş ki imkansızlığın yüreğinde bulayım seni
benim çarem çaresizliğimin içindedir
dedi ki ne istersin o zaman benden
kal dedim yanımda benden uzak durarak
kal benim yanımda benden adım, adım uzaklaşarak
ben koşacağım pesinden
koşacağım imkansızlıkları yıkarak
dedi ki uzaklaşacağım senden
uzaklaşacağım bir masalsı aşk yaşamak için
kaf dağının ardına gideceğim
kaf dağının arkasından sesleneceğim sana
imkansızlıkları imkanlı kılmak için
gelip beni bulman için
dedi ki rüzgar olacağım
bir kus olman için
kanatlarında beni bulman için bir rüzgar olacağım
imkansızlığın içinde bulman için beni
dedi ki sen imkansızlığa aşıksın
aşığım senin imkansızlığa olan aşkına
dedi ki sen bu aşkta beni aramadın ya
sen bu aşkta bendeki imkansızlığa aşık oldun ya
bende aşık oldum senin aşka olan sevdana
dedi ki bembeyaz bir kar örtüsünün üstünde
bembeyaz bir çiçek olacağım
bembeyaz bir koku yayacağım
gelip beni imkansızlıklar içinde bulman için
dedim ki sen bu aşkta bana sahiplenmedin ya
bendeki bu imkansız aşka aşık oldun ya sen
bende aşık oldum bana duyduğun bu imkansız aşka





gassan satar

(bkz: sevda sohbetleri)

herkes masumdu
bir biz kötüydük seninle
yanlış olan bizdik..
herkesin hakkı vardı bu dünyada
sadece ikimize yer yoktu..
birer hataydık seninle
suçluyduk..
ve sabıkamız vardı sevdadan yana..
hep yanlış yerlerde
yanlış kişilerle
yanlış zamanları paylaşmaya zorlandık..

ve türlü hükümler giydik sevdadan....

yüreğimizde filizlenen tomurcuğa
türlü isimler verildi
ama biz onun ’sevgi’ olduğunu biliyorduk..
belki de o yüzden direndik
onca zaman
bunca günaha....

ve bir gün nasıl olduysa
birleşiverdi ellerimiz
sevdanın avuçlarında..

"ben gözlerinde ölümleri seçtim
sense ufacık yüreğime sığmayı denedin"

ama olmadı bitanem
dar geldik bu dünyaya..

orhan aslan

(bkz: sevda cıkmazı)