confessions

enharista

- Yazar -

  1. toplam entry 1682
  2. takipçi 1
  3. puan 29792

tutuklunun günlüğü

enharista
alıntıdır;

tutuklunun günlüğü’nden

salı gecesi /

kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı
hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı
kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı
kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı
insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı

daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında
didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı’nda
küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında
kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da
bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı

gönlünde büyüttüğün o müthiş ünlem içindir ki
seni kapattıkları öyle rezil o kadar çirkindir ki
çıplak bir lâmba mısın dört duvar içindeki
ne lâmbası/söndürülen bütün ilk gençliğindir ki
gözlerin zehirlense de suç sayarsın ağlamayı

görülmez dev böceklerdir sanki büyülü duyargalar
uçaksavar ışıldakları gökyüzünde bir yanlış arar
tophane rıhtımı’nda acı acı gemiler kalkar
hücreleri akşam olur haydut öfkeleri kaplar
ezerim sanırsın vurursan tek bir yumrukta dünyayı




tutanak 2

elektrik elletirler kıvılcım yalatırlar
tuzruhu damlatırlar kulak boşluğuna
çekip alınlar kerpetenle tırnaklarını

öğrenmek istedikleri aslında bildikleridir
geceleri rüyalarına girip uykularını kaçıran
insanın insanı soyduğu derisini yüzdüğü




duruşma arası

( o varsa kırılır buzlu camları kışın
anlamı yoğunlaşır anlamsız bir yaşayışın
gerçi farkındayız adı belirsiz bir yanlışın
acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarışın

yansımaz oldu aydınlığı yüzüme haftalardır
yazdıklarında bile gizli bir uzaklık vardır
eylem bir dağıldı mı bütün boğazlar daralır
ben başka bir erkek olurum o başka bir kadın)



gereği düşünüldü

mahcup yaseminler son balkonların süsü
özgürlük özlemleridir genişletir gönlümüzü
savcılar ağır sürgünlerden yankılansa da

bir yer gelir ki artık ne savunma içgüdüsü
ne heyecandır kalır ne de yürek üzüntüsü
yalnız bir daktilo çıplak bir masada

toplumcularız karakollarda açtık gözümüzü
verirse halklar verir tarihte hükmümüzü
gizle de yargılansak 3.ağırceza’da


çok aşık

enharista
feridun düzağaç uykusuza masallar...


herşeyi silip atmak yok saymak unutmak var
intikam çok sinsice aşkın kucağında saklanır yakar
içimdeki kötü fısıldar ’acıt acıtabildiğin kadar kanar’

önce fikrin düşer
boğar gecemi sorulara
hiç mi gelmez içinden huzur
ne gerek var bu kavgalara
affetmek aşkın içinde var

gururun gardını kollar
gururum delik deşik sana
ben insan değilmişim
hiç mutlu edemezmişim seni

zamansız gidermişim yarım bırakırmışım
sonları hiç sevmezmişim asla yetinmezmişim
ama ben çok
çok aşığım sana...

yeniköy

enharista
feridun düzağaç, uykusuza masallar isimli albümünden.

yeniköy


çok uzun gemiler geçiyor boğazdan
boğazımda düğümlenir adın
birazdan güneş batar

martıların doymak bilmez çığlıkları
içimde durmak bilmeyen açlık: sen çığlıkları
kısa sürüyor günler sensiz
tepede yeşil koruluk korunuyor insandan
uzaktan kalbim gibi duruyor; korunuyor insandan
uzaktan bakınca sanki yaşamak güzel
içime sormam içime sormam, soramam

yeniköyde evim
eski köye yeni adet
bir sevgilim var benim;
düşlerimden ibaret


kurumus oluyorken

enharista
feridun düzağaç şarkısıdır.

içimde kalbimi unuttum
içince düşüyor aklıma yaşamak
inansam düşerdim peşine
ama yalanlar

bana baktığın gibi aynaya bak
yağmuru sapladın içime tam kurumuş ölüyorken
ansızın gelecek gibisin
gözlerinde çocuk kaygılar
tam beni sevecek gibisin
ani bir yağmur
mevsim ilkbahar

enharista

enharista
an itibari ile sürgün bitti...

bana bitmeyen bir tek şey söyle, söyle sonsuza inanayım...
bana nasıl seveceğimi anlat, aşk karlı yokuş yorulmayalım...
söz ver durma öyle bana söz ver...bakışına kanmam artık söz ver.
çok zor soru değil bu hadi çöz ver...

birlikte ölecek miyiz?
39 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol