nisan ayının ilk haftası albümü çıkacaktır şimdilik günü kesinleşmediği için bir şey söyleyemeyen mütevazi sağlam karakterli kişidir, sevenleri albümü beklemektedir büyük merakla, bence bu devrin adamı degildir, mitoloji de benzetecek bir çok, iyi kalpli kişi var ama haksızlıktan korkuyorum. umarım her şey güzel olur.
işletmelerde etik normlar ile ilğili ilkeleri geçerlilik gösteriyor, etik kuralların evrensellik kazanması için yürütülen çalışmanın adımıdır. avrupa, japonya ve abd önderliğince imzalanmış karşılıklı saygı, haksız rakabete karşı imzalanan anlaşmadır.
siyah takımın içine sarı gömlek giymek ve yakaya kırmızı mendil takmakla aynı şeydir.
sadece politikacılar için vahim bir durum degil,şirket yöneticileri ve konuşma yapmak zorunda olan bir çok kişi için eksi bir özelliktir, konuşmasını metin olarak düzenleyebilir,önemli yerleri giriftlikten kurtarmak için yazmışta olabilir, ancak düz yazı şeklinde okunan, insanlarda masal dinliyor havası bile yaratmayan bu durum gençlere de doğru örnek teşkil etmemektedir.
ayrıca güzel türkçemizi düzgün kullanamayan lafları ağzında geveleyen, ne dediği anlaşılmayan bir çok insanın konuşmalarını da görüyoruz bunlar da hoş değil hele de bu kişi siyasetçi ise izlerken eee ööö ııı şeklinde konuşmaya devam ediyorsa antipatik olması için bir nedendir.
gerçi çok konuşmak yerine göre, boş konuşmak olarak nitelendirilir bunlara da karşıyım türk genci olarak.
ayrıca güzel türkçemizi düzgün kullanamayan lafları ağzında geveleyen, ne dediği anlaşılmayan bir çok insanın konuşmalarını da görüyoruz bunlar da hoş değil hele de bu kişi siyasetçi ise izlerken eee ööö ııı şeklinde konuşmaya devam ediyorsa antipatik olması için bir nedendir.
gerçi çok konuşmak yerine göre, boş konuşmak olarak nitelendirilir bunlara da karşıyım türk genci olarak.
kırmızı bisiklet
afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister. annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti isa’ya günahlarını itiraf ettiği bir mektup yazmasını söyler.
çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
’mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim için affedin. söz veriyorum bir daha olmayacak. bugün benim doğum günüm ve sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum’.
çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar. çünkü günahları o kadarcık değildir, ikinci mektubu yazmaya karar verir.
’mukaddes isa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin. bu bir daha olmayacak. söz veriyorum. bu gün benim doğum günüm. sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.’
ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir. ve başlar üçüncü mektuba. yine olmaz ve afacan çocuk başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider.
bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanar. küçük çocuk kilisede küçük meryem ana heykelinin yanına gider ve sağa sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
evde yine odasına çıkar ve isa’ya son mektubunu yazar, ’bana kırmızı bisikleti al. anan elimde rehin.
hele bir de sınıftaysanız sakin sınıf bir anda çıldırmış içine şeytan kaçmış çocuklara döner.
yunan müziğinin izlerini taşır, hoş parçadır nakaratında karşınızda yalvaran bir erkek ya da kadın varmış gibi hissedersiniz.
mısır’dan yunanistan’a gelmiştir, bir gün bindiği uçak kaçırıldıktan sonra duygularında yaşama karşı bezginlik gösteren yanları çöpe atarak, umut dolu şarkılar yazmıştır.
(bkz: demis roussos)
(bkz: goodbye my love goodbye)
balkona çıkarsınız bakarsınız aşağıda üç kadın zile basıyorlar, ilk başta bir üst komşuya misafir geldiler sanarsınız, hala balkondasınızdır zaten sabahın onbiri kimden şüphelenebilirsiniz ki? ve kadınlar hoş giyinmişler şüphe duymazsınız...
bir kapı zorlanması duyarsınız üst komşu balkona çıkamadı,kilidi açamadı diye düşünürsünüz, bir süre sonra o üç kadın elini kolunu sallaya sallaya çıkıp giderler.
hırsızlık olduğunu bir kaç gün kimse anlamaz etrafta ne dağınıklık ne de kapıda zorlanma yoktur, hele etrafta dağınık degilse kıyıda köşede üş beş kuruşa bakma gereği bile hissetmezsiniz. bir gün para lazım olur bakarsınız bulamazsınız...
bir an ya evde biri olsaydı, sevdiklerinizden birine bir şey yapsalardı diye düşünürsünüz zorunuza gider
bir kapı zorlanması duyarsınız üst komşu balkona çıkamadı,kilidi açamadı diye düşünürsünüz, bir süre sonra o üç kadın elini kolunu sallaya sallaya çıkıp giderler.
hırsızlık olduğunu bir kaç gün kimse anlamaz etrafta ne dağınıklık ne de kapıda zorlanma yoktur, hele etrafta dağınık degilse kıyıda köşede üş beş kuruşa bakma gereği bile hissetmezsiniz. bir gün para lazım olur bakarsınız bulamazsınız...
bir an ya evde biri olsaydı, sevdiklerinizden birine bir şey yapsalardı diye düşünürsünüz zorunuza gider
(bkz: kanal 7 ana haber bülteni)
(bkz: erhan çelik)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?