can dundar’in babasina ithafen yazdigi ve babasi ve ogluyla ilgili "babalik" anilarini, anlarini kaleme aldigi cok guzel bir kitap. babasiyla arasinda duvarlar orulu olan ve bu duvari yikamayan insanlar hayli buruluyormus bu kitabi okurken, lakin yine de bir babalary oldugundan sukrediyorlarmys.
(bkz: ben bugun bunu ogrendim)
kırmızı bisiklet
can dundar’in $ubat 2005 yilinda cikartigi kitabi.
ve ben, aslinda harfiyen hatirlayarak dunun bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, tela$siz saatlerini, saadeti huzunle yogurarak gectim ihtiyar adamin suzgecinden...
ben onu gemleyemedim, o demledi beni...
olgunla$tim, basarak uzerine birikmi$ butun yirtik takvim yapraklarinin, yillar yili ayni cemberde dolanmaktan ba$i donmu$ akrep ve yelkovanlarin, o incecik delikten biteviye suzulmus kumlarin, evine gire cika otmekten sesi kisilmis yorgun guguk ku$larinin, batmi$ onca gune$in, parildami$ bunca ay i$iginin, hilalin ve fecrin, ugruna sava$ilmi$, yokluguna ali$ilmi$ dostlarin, birbirine kari$arak yanip sonen kahkahalarla gozya$larinin, yazilmi$ yazilamami$ bunca satirin, tutulmu$ tutulamami$ onca sozun, dediklerimin, bir an once bitmesini istedigim veya hic bitmesin diye dualar ettigim anlarin, ko$uda cabuk yorulanlarin ya da ko$maya hic niyeti olmayanlarin, sevaplarimin, gunahlarimin, hatalarimin...
... suzuldum imbiginden...
pi$tim, o ihtiyarin dergâhinda...
babamin ogluydum eskiden;
oglumun babasi oluverdim birden..
4 aralik pazar gunu hurriyet gazetesi tarafindan 1 ytl kar$iliginda verilecek olan okunmasi gereken kitap.
ve ben, aslinda harfiyen hatirlayarak dunun bol vakitlerini, doyumsuz sohbetlerini, tela$siz saatlerini, saadeti huzunle yogurarak gectim ihtiyar adamin suzgecinden...
ben onu gemleyemedim, o demledi beni...
olgunla$tim, basarak uzerine birikmi$ butun yirtik takvim yapraklarinin, yillar yili ayni cemberde dolanmaktan ba$i donmu$ akrep ve yelkovanlarin, o incecik delikten biteviye suzulmus kumlarin, evine gire cika otmekten sesi kisilmis yorgun guguk ku$larinin, batmi$ onca gune$in, parildami$ bunca ay i$iginin, hilalin ve fecrin, ugruna sava$ilmi$, yokluguna ali$ilmi$ dostlarin, birbirine kari$arak yanip sonen kahkahalarla gozya$larinin, yazilmi$ yazilamami$ bunca satirin, tutulmu$ tutulamami$ onca sozun, dediklerimin, bir an once bitmesini istedigim veya hic bitmesin diye dualar ettigim anlarin, ko$uda cabuk yorulanlarin ya da ko$maya hic niyeti olmayanlarin, sevaplarimin, gunahlarimin, hatalarimin...
... suzuldum imbiginden...
pi$tim, o ihtiyarin dergâhinda...
babamin ogluydum eskiden;
oglumun babasi oluverdim birden..
4 aralik pazar gunu hurriyet gazetesi tarafindan 1 ytl kar$iliginda verilecek olan okunmasi gereken kitap.
kırmızı bisiklet
afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister. annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti isa’ya günahlarını itiraf ettiği bir mektup yazmasını söyler.
çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
’mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim için affedin. söz veriyorum bir daha olmayacak. bugün benim doğum günüm ve sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum’.
çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar. çünkü günahları o kadarcık değildir, ikinci mektubu yazmaya karar verir.
’mukaddes isa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin. bu bir daha olmayacak. söz veriyorum. bu gün benim doğum günüm. sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.’
ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir. ve başlar üçüncü mektuba. yine olmaz ve afacan çocuk başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider.
bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanar. küçük çocuk kilisede küçük meryem ana heykelinin yanına gider ve sağa sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
evde yine odasına çıkar ve isa’ya son mektubunu yazar, ’bana kırmızı bisikleti al. anan elimde rehin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?