(bkz: bir arkadaş)
sonsuz evrende din olmadigini farketmenin anlami, bir yaraticinin da olmadigi fikrine denk gelir. bunun da anlami insanin, dusuncenin, zekanin ve dahi ruhun(eger din yokken de ruhun varligi kabul ediliyorsa) buyuk bir tesaduf sonucu olustugu kanisidir. ve bu oyle buyuk bir muhtesem tesaduftur ki gezegenlerin siralamasindan tutun, gunesin dunyaya uzakligi, insan bedeninin hic teklemeden ilerleyebilmesi, dogadaki her canlinin istisnasiz bir sekilde birbirlerine olan bagimliliklari falan hepten bu muhtesem tesadufun icerisinde yer almaktadir.
bugunku teknolojiye bilime ragmen halen marsta su var mi, varsa kuyu suyu mu gibi sorularin cevaplari bile bulunamamis durumda, ancak biz yine de kimi sorumluluklarimizdan kacmak adina dini ve yaraticiyi reddedip tesaduflere inanmayi tercih ediyoruz. cunku dine inanmak gerekliliklerini de yerine getirmeyi zaruri kilar. dini reddedersen dunya sana guzel.
bir diger yandan dini ve yaraticiti reddetmenin elitist bir hava yarattigina inanip sirf kari kiz dusurebilmek adina dini reddedenleri de gordu bu gozler. ozellikle cihangir ve benzer cevrede bu tur organizmalardan bolca bulunur.
bugunku teknolojiye bilime ragmen halen marsta su var mi, varsa kuyu suyu mu gibi sorularin cevaplari bile bulunamamis durumda, ancak biz yine de kimi sorumluluklarimizdan kacmak adina dini ve yaraticiyi reddedip tesaduflere inanmayi tercih ediyoruz. cunku dine inanmak gerekliliklerini de yerine getirmeyi zaruri kilar. dini reddedersen dunya sana guzel.
bir diger yandan dini ve yaraticiti reddetmenin elitist bir hava yarattigina inanip sirf kari kiz dusurebilmek adina dini reddedenleri de gordu bu gozler. ozellikle cihangir ve benzer cevrede bu tur organizmalardan bolca bulunur.
(bkz: ok tmm)
öncelikle, kendinize güvenin.
sınava şunun şurasında sayılı günler kalmışken ders konusunda yapabileceğiniz en verimli şey ufak tekrarlardır. aklınıza takılan konulara bakarsınız. ya da baştan sona kısaca tüm konuların üzerinden geçersiniz. yeni bir konu öğrenmek olmaz mı ? tabiiki olur ama öğrenmek başka bir dünyadır. bir konuyu yapamadığınızı bilirsiniz. şunu da öğreneyim geçerim dersiniz. o anda sizin gördüğünüz konunun yüzeyidir. öğrenmeye başladığınızda konunun derinliklerine inersiniz ve bilmediğiniz şeylerin fazlalığı gözünüzü korkutur. eğer sınava dair bir stres hissetmiyorsanız, hissetmeye başlarsınız. ve bu stres sizin o konuyu öğrenmenizi de engeller. ve eğer azıcık kafaya takan bir yapınız varsa bu stres sınava kadar artar-artar-artar. o yüzden yüzeysel tekrarlar ya da zor soruların çözümleri bence bu zamanlarda daha verimlidir.
kendinize güvenin dedim. ben sınavlarda hiç ama hiç heyecanlanmadım. rahat bir yapım var. tabiri caiz ise bir tarafım diğer tarafıma denk. o yüzden sınav stresi konusunu kendimden bilmiyorum. ama sınav stresi yüzünden beklediğinin altında sonuç alan arkadaşlarım oldu. devamlı yapabilecek miyim, ya yapamazsam, başıma bir şey gelirse, bir yerim ağrırsa, unutursam diye düşünürken sınavda özellikle zamanın bu kadar değerli olduğu ygs'de bocaladılar.
güvenin kendinize. eğer zaten çalışmışsanız, hocalara soru sormuşsanız, yapamdıklarınıza bakmışsanız ve öğrenmek için emek harcamışsanız rahat olun. nerden baksanız 10 aydır çalışıyorsunuz. yapacaksınız ve her şey güzel geçecek. ha size güvenen, destek olan birileri yoksa. ben varım ? çok samimiyim. size güveniyorum, yapabileceğinize inanıyorum.* sadece sakin olun.
eğer yeteri kadar çalışmamışsanız da - yeteri kadar çalışmış ama tatmin olmamış olabilirsiniz. üstteki paragrafı bir kez daha okuyun bence- ygs tüm sonucun yüzde 30u ile yüzde 40ı arasında etkili. yani son lafı lys söylecek. ve ygs'den sonra lys için çalışmanıza yetecek kadar zamanınız da olacak. tek yapmanız gereken ygs'yi elinizden gelen en iyi şekilde tamamlamak. lys ile her şeyi daha güzel bir hale getireceksiniz. kendinize güvenin. olumsuz düşünen-konuşan insanlardan uzak durun. etrafınızda pozitif insan yok mu ? ben varım. ben size güveniyorum.*
sınavda yerinizi aldığınızda etrafınızdaki insanlar heyecanlı olacaklar. onlara bakmayın. önünüze bakın. boş masaya bakın. kendinize güvenin, " tamam sınav güzel geçecek, üstesinden geleceğim,başaracağım" düşünceleri aksın beyninizin içinde. sınıfınızda osym saati var, her sorudan sonra bakmayın. iki sayfada bir olmadı sayfada bir bakın. zamanınızı iyi değerlendirin. tek seferde bir dersi bitirmek yerine hızlı hızlı -önce kolay sonra orta en sona da zor soruları bırakarak- turlar atın. bir soruyu gördüğünüzde çözemeyip sonraki soruya geçseniz bile beyniniz soru üzerine düşünecek. sonraki bakışınızda çözüme bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. ve bu şekilde turlar atmak size zamanı değerlendirme fırsatı verecek.
benim tavsiyelerim bu şekilde. unutmadan ekleyeyim. kendinize güvenin.
*samimiyim. size güveniyorum. sınavdan sonra gelin yine konuşalım.
sınava şunun şurasında sayılı günler kalmışken ders konusunda yapabileceğiniz en verimli şey ufak tekrarlardır. aklınıza takılan konulara bakarsınız. ya da baştan sona kısaca tüm konuların üzerinden geçersiniz. yeni bir konu öğrenmek olmaz mı ? tabiiki olur ama öğrenmek başka bir dünyadır. bir konuyu yapamadığınızı bilirsiniz. şunu da öğreneyim geçerim dersiniz. o anda sizin gördüğünüz konunun yüzeyidir. öğrenmeye başladığınızda konunun derinliklerine inersiniz ve bilmediğiniz şeylerin fazlalığı gözünüzü korkutur. eğer sınava dair bir stres hissetmiyorsanız, hissetmeye başlarsınız. ve bu stres sizin o konuyu öğrenmenizi de engeller. ve eğer azıcık kafaya takan bir yapınız varsa bu stres sınava kadar artar-artar-artar. o yüzden yüzeysel tekrarlar ya da zor soruların çözümleri bence bu zamanlarda daha verimlidir.
kendinize güvenin dedim. ben sınavlarda hiç ama hiç heyecanlanmadım. rahat bir yapım var. tabiri caiz ise bir tarafım diğer tarafıma denk. o yüzden sınav stresi konusunu kendimden bilmiyorum. ama sınav stresi yüzünden beklediğinin altında sonuç alan arkadaşlarım oldu. devamlı yapabilecek miyim, ya yapamazsam, başıma bir şey gelirse, bir yerim ağrırsa, unutursam diye düşünürken sınavda özellikle zamanın bu kadar değerli olduğu ygs'de bocaladılar.
güvenin kendinize. eğer zaten çalışmışsanız, hocalara soru sormuşsanız, yapamdıklarınıza bakmışsanız ve öğrenmek için emek harcamışsanız rahat olun. nerden baksanız 10 aydır çalışıyorsunuz. yapacaksınız ve her şey güzel geçecek. ha size güvenen, destek olan birileri yoksa. ben varım ? çok samimiyim. size güveniyorum, yapabileceğinize inanıyorum.* sadece sakin olun.
eğer yeteri kadar çalışmamışsanız da - yeteri kadar çalışmış ama tatmin olmamış olabilirsiniz. üstteki paragrafı bir kez daha okuyun bence- ygs tüm sonucun yüzde 30u ile yüzde 40ı arasında etkili. yani son lafı lys söylecek. ve ygs'den sonra lys için çalışmanıza yetecek kadar zamanınız da olacak. tek yapmanız gereken ygs'yi elinizden gelen en iyi şekilde tamamlamak. lys ile her şeyi daha güzel bir hale getireceksiniz. kendinize güvenin. olumsuz düşünen-konuşan insanlardan uzak durun. etrafınızda pozitif insan yok mu ? ben varım. ben size güveniyorum.*
sınavda yerinizi aldığınızda etrafınızdaki insanlar heyecanlı olacaklar. onlara bakmayın. önünüze bakın. boş masaya bakın. kendinize güvenin, " tamam sınav güzel geçecek, üstesinden geleceğim,başaracağım" düşünceleri aksın beyninizin içinde. sınıfınızda osym saati var, her sorudan sonra bakmayın. iki sayfada bir olmadı sayfada bir bakın. zamanınızı iyi değerlendirin. tek seferde bir dersi bitirmek yerine hızlı hızlı -önce kolay sonra orta en sona da zor soruları bırakarak- turlar atın. bir soruyu gördüğünüzde çözemeyip sonraki soruya geçseniz bile beyniniz soru üzerine düşünecek. sonraki bakışınızda çözüme bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. ve bu şekilde turlar atmak size zamanı değerlendirme fırsatı verecek.
benim tavsiyelerim bu şekilde. unutmadan ekleyeyim. kendinize güvenin.
*samimiyim. size güveniyorum. sınavdan sonra gelin yine konuşalım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?