elma sekeriiii

(bkz: trakya birlik)

yemininden sonra, halkı selamlamak için bindigi zırhlı arabasından inip, karısıyla birlikte ny sokaklarında yürümü$tür.
her tavrıyla ben farklıyım imajı yaratmaya calı$ıyor, umarım gercekten farklıdır da $u evil empire rolunden az da olsa sıyırır amerikayı...

not: zırhlı aractan inip de suikasti dahi göze almak cidden g.t isteyen bir harekettir. yeni bi umudumuz var.

sigaranın ve kibritin ilk yandıgında olu$an kokuyu, mazot benzin kokusunu, boya kokusunu ve de tiner kokusunu seven hatta bayılan biri olarak raid sivrisinek ilacının kokusunu da cok seviyordum.
bir gun sivrisinekleri öldürsün diye odama sıkılan böcek ilacını koklayacagım diye ölüyodum az daha.


ehe.

kücük karde$ hamburgeri cok sever,evimizin hemen yanındaki burger king onda müthi$ mabet etkisi yapar.

agzı az once gordugu reklamlar dolayısıyla sulanmı$ bir $ekilde yalpalaya yalpalaya gezinmekte.

-anne hava almaya cıkcak mısın sen?
+yok oglum...
.
.
.
-anne?
+hı?
+hava alsana sen?
-nedenmi$ o?
+belki burger king’in onunden gecersin.
-gecerim sana ne?
+beni seviyosun sanmı$tım. böhüehehe...
-...

akıllıya bak...

mide yanmasını gercekten alan bir ilac.

ki$inin toptan sıctıgına delalettir.

bahcelievlerden ba$layarak trafigin ta agzına sıcan alı$veri$ merkezidir. cok guzeldir bu alı$veri$ cenneti ama insanları cok fena kitler!

ölüyodum lan...

bu adamın diyalogları süper.

#801830

sigara yakıldıgında da aynı enfes kokuyu verir. gerisi de zaten zifir gibi bi$eydir, içenin yanına yakla$ılmaz pis kokusundan.

"ho$ geldiniz ho$ geldiniz hooo$ geldiniz!" diye bir jingle’ı vardı programının süperdi.

herkes evine $arkısıyla kendisini a$mı$ ki$i.

gün oldu devran döndü,2 3 4 derken 5.ler de geldi.

(bkz: ulan sayın be$inci nesil öpüyorum sizi)

bu kadın a$ık olmalı.
acı ona üretkenlik kazandırıyor. kendi de bunu tespit etmi$ gerçi.

a$ık oldugunda hakikaten guzel $arkılar yazmakta.

(bkz: sahici)

ingilizcede bir deyim.

bir $eyin gercek degerinin altında olarak sunulması anlamını ta$ır.

durum kar$ılıksızken bir mesajı için ölüp bitmektir. en sonunda gelen mesajı binbir kalp carpıntısıyla acıp yava$ yava$ sindire sindire okumanızdır. en ufak bir sözcügünden binlerce anlam cıkarmak sonra da kendine kızmaktır.

bir gun kumsaldasınızdır, yaz mevsimi olmasına ragmen hava kapalıdır. serersiniz havlunuzu kumun üzerine, oturursunuz. sanki hiç görmemi$ de hasret kalmı$ oldugunuz dalgalı denize bakarsınız.
karadenizdir; hırçındır. istediginde uysal yumu$ak ba$lı olup içindeki her bir girdapla sizi kucaklarken, hırçın oldugunda o girdaplarıyla içine çeker hapseder ya, içiniz de böyledir.

kendi sınırlarınıza sıgmayı bırakıp etrafınızı sarmalayıp sizi gururunuza hapseden kilitleri kırma güdüsü baskın gelir.

"1 mesajınız var!"

küçük bi gülümseme yapı$ır yüzünüze. gülümsemenize e$lik eden küçük çiseler sizi mutlu kılar.

"seni dü$ündüm bu gun..."

çiseleme yaz yagmuruna bırakmı$tır yerini. damlalar yüzünüze kalbinize vurur ok gibi.

ben bu adamı çok sevmi$im ya...

"yaz yagmuru dü$er durur yüregime
bir küçük a$k yeter benim hasretime
sen de benim yagmurum ol
damla damla yag gönlüme"

basketbolda bi atı$ türüymü$.

bir de bu harekete neden gözya$ı damlası denilmi$, onu da acıklasalar tam süper olacak.

(bkz: güvercin)

vücudu direncli kılan bir özelligi vardır ki annelerin zebani gibi ba$ınızda bekleyip her sabah bir ka$ık pekmezi size zorla içirmesine en büyük sebeptir.

(bkz: keçiboynuzu pekmezi)

bu gun tipitip bush’dan koltugu devralacak.

dünya bir demokratın ellerine kalacak.

(bkz: hadi hayırlısı)

bir cok yumu$ak $ekerlemenin satıldıgı magazalar grubu. hemen hemen tüm alı$veri$ merkezlerinde bulabilirsiniz bu $ekerlemecilerden.

özellikle de haribo satmaktadırlar.
elinize bir paket verirler istediginiz çe$itten $ekerlemeleri ve cikolataları doldurursunuz içine.

gram hesaplama yöntemiyle aldıgınız kadar $eker ve cikolatanın parasını ödersiniz.


(bkz: reklamlar bitti)