elma sekeriiii

insanlar farketmeden alıp ceplerine koyuyorlar, belki de saflıktan bilemiyorum.

ama 10 liraya bile muhtaç birinin elinde patlayınca hezimeti inanılmaz fazla oluyor...



not: sahte para, a4 kağıdı ya da kuşe kağıda basılı gibi oluyor, grçek para kağıdının kalitesinden yoksun yani. ve sahte paranın üzerinde soğuk damgası olmuyor. lütfen yüksek meblağlarda para alırken elinizle dokunarak dikkatlice alın...

muhteşem yüzyıl dizisinin bu akşamki bölümüne bohçacı rolüyle konuk oyuncu olmuş kendisi.

artık beşiktaş’ın da kullanabileceği stadyum. kendi stadları yenilenirken artık bu sahayı kullanacaklar.

sevgilisinin ardından kendi bloğuna yazdığı yazı:

karma

" bira içip leş olduğum geceleri özledim sanırım.
artık bira içmiyorum mesela, bir bira bir ekmek yemeye eşmiş.
ben ne zaman bunları düşünür oldum ki?
aslında hep düşünüyordum, ama uygulama yoktu
yoksa iki artı bir büyüklüğünde götüm nasıl olurdu...
göt demişken, aklıma ara ara takılıyorsun merak etme
insan insanı sikiyormuş, anasına avradına kadar hem de acı acı sikiyormuş
o bile acıtmıyormuş ama insanın insanı unutması acayip koyuyormuş.
avuçlarımın içleri hep dışa dönükmüş seninleyken,
beraberken hep ’ben’ diye başlayan cümlelerim şimdi sen olmuşsun.
buna da allahın bana vermiş olduğu bir ceza diyelim.
şimdi bir köpeğim var, onunla annelik güdülerimi ölçüyorum.
en çok korktuğum şey anne olmaktı, ya be-ce-re-mez-sem derdim.
becerebiliyormuşum.
ya da dur ya, köpekle bebeği aynı standartta mı değerlendirdim az önce
lafımı geri aldım biraz daha zaman gerek bana...
eskiden canım acırken slow turk dinlerdim,
şimdi müzik duymak bile istemiyorum sanırım.
biraz başım ağrıyor,
baş ağrısı da hep bana yalan gelirdi doğrusu
doğruymuş... beynimin içinde solucanlar ürüyormuş
ben artık bu diğer yarımı bulma olayından çok sıkıldım
büyü yok, sihir yok,
o karnımda uçuşan kelebekler götümden çıkmak istediği çırpınıyormuş
her şeyi yanlış anlıyorum.
bir daire var ve ben ne onun etrafında dolanıp duruyorum
yaşlanıyorum, korkuyorum, korktukça siniyorum
ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
olayları yazmaktan hislerimi unutmuşum
çok uzun zamandır dizi izlemiyorum
hepsinin sonunu biliyorum
kötü kişi gidiyor, iyiler birlikte oluyor
kahraman hep kazanıyor.
çünkü kahraman iyi, çünkü ilk başta çekingendi,
çünkü diğerlerine göre hep daha sakindi
insanlar taşkınlık yaparken bir tek onun aklına durmak geliyordu
başına gelen bütün belaların nedeni diğerleriydi
ki bu normal hayatta olsa, kendisi kahraman değil ezik olacaktı
işte bu yüzden diziler, filmler baştan yalan, karakter yalan."

allah belasını veresice insan evladı. o ne kokudur öyle????!

hele bir de yemek artıkları artık diş ile diş eti arasına yerleşip kalıcı bir kütle haline dönüşmüştür ya... öldürseler öpmezsin onu.

(bkz: ne ekersen onu biçersin)

istanbul’da mayıs ortasında giyilirmiş.

(bkz: ben bunu bugün gördüm)

uzak doğulular için bir yiyecek maddesi. evet. bildiğin hayvanın ayağından bahsediyorum.

bu ayaklar uzakdoğulularca kızartılıp yenebiliyor. ya da direk haşlayıp salatalarında görmeyi arzu edebiliyorlar. parmakların altına tekabül eden kısım etli sayılıp yeniyor.

neye benziyor derseniz, şu siteden görüntüleyebilirsiniz:

http://tinyurl.com/bqj6sj9

(bkz: tavuk pençesi)

yaz gelemedi bir türlü bu şehre. montla, polarla oturuyoruz hala!

ama kime kızıyorum ki, küresel ısınmayı da biz yaratıyoruz... dünyayı giderek tüketiyoruz; tüm dengeler değişmiş halde. kime neden şarlıyorsam...

polis arabalarının fb’li taraftarlarca ters çevrilip ortalığın tozu dumana katılmasıyla birlikte, klüp yönetimi taraftarlarından korkup ışıkları kapatarak kupayı teslim etmiştir gs’li oyunculara.

ha bir de erdoğan’ın "kupayı sahada verin" talimatının çok büyük bir role sahip olduğunun altını çizmemiz gerekir tabi...


not: futbola siyaseti karıştırmayın derler bir de. ya arkadaş sen kendi içindeki düşmanlığı çözemeyecek kadar acizsen,bir kupayı bile götünden soluyarak korka korka veriyorsan türkiye cumhuriyetinin başbakanı da buna bir el atmak durumunda kalır.

ne ezik bir futbol camiamız vardır allah’ım!

kendisi hakkında en son 2011 yılında bir entry girilmiş, o zamandan bu zamana baya bir değişiklik oldu zannımca.
adam gs takımının yüzkarası oldu bir kere. adam gibi top oynayamaz hale getirmiş kendini artık nasıl becerdiyse. takım içindeki yabancı futbolcular kendi milli takımlarında oynamaya gittiklerinde sabri sahaya çıkıp maçın içine sıçmasın diye totemler tutulur oldu artık.

ama ne hikmetse gs’nin bu seneki şampiyonluğunda en çok ter döküp oynayarak hak sahibi olduğunu düşünerek kupanın sahibiymiş gibi ortalarda koşturması, diğer oyuncuların omuzlarına çıkıp kutlama yapması çok abesle iştigal oldu.

çok samimiyetsiz.

halihazırda yazar olanları alengirli işlere iten kampanya...


indy beni üyelikten atsın yeniden bir nick alıp geleyim. olmaz mı? hı?

ahtapotun kolları 6 ya da 7 santim uzunluğunda temizlendikten sonra kesilip kızartılır. özel sosuyla soslanır afiyetle yenir.

tadı gerçekten harika.

balık sevenler için bir ziyafet şekli. balık seven her kişinin tatması gereken salata çeşidi.

bir diğer mahsul için:

(bkz: ahtapot tava)

allah belamı versin benim, böyle bir uyuz çocuktum işte...


- elma, fazla silgin var mı?
+ var, ama vermem. sen de geçen gün bana cetvelini vermemiştin...
- ay çok salaksın, cetvelim evde kalmıştı da ondan.
+ tamam, kırmızı kalemini paylaşmamıştın o zaman gerizekalı.
- defol git, senden bişe’ isteyende kabahat...
+ tamam be al, al.
- sağol.

daniel craig’e girsin.


#1048634

ibrahim tatlıses’ten olan oğlu ido ile birlikte abd’ye taşınıp gidecekmiş.

tarihi bir açıklama yapmaya gerek duyarak bombasını patlatmıştır:

"eşcinsel vatandaşlarımızın evlenebilmeleri gerektiğini düünüyorum" demiş.


seçim baharı vardı abd’de değil mi?

2 bölüm sonra "muhteşem yüzyıl" dizisinde öleceğini gazetecilerle paylaşmış olan usta oyuncu.