süt mısırlısı yenebilecek en lezzetli cipslerden biridir. tabi bu sayede 1 tane değilde 3-4 tane alıyor insan.
25kr’a satılan, içinde mini mini cheetosların bulunduğu cips. diğer cipslerin aksine paketi kafaya dikerek yiyebilme olanağı sağlar.
edit: zaten mottosu da "dik kafana hüplet!"miş.
edit: zaten mottosu da "dik kafana hüplet!"miş.
elektrik yükünün iletken cisimlerde dış yüzeyde toplanması temel alınarak yapılmış bir kafes. uçakları yıldırım çarpsa bile içindekilere bu yüzden bir şey olmaz. tüneller de faraday kafesi işlevi görür; o yüzden tünelde radyo, tv, telefon gibi aletler çekmez.
love actually ve about a boy ve filmlerini izleyip kanımın kaynadığı aktör. ingiliz aksanı konuşması daha çekici kılıyor tabi. love actually filminde fırlama bir karakter zaten ingiliz kızlarını soğuk bulup sırf kız bulmak için amerikaya gitmiştir ve bu ingiliz aksanının etkisiyle bulduğu kızlara bakarız ekrandan her zamanki gibi.
2002 yılında gösterime giren, hugh grant ve rachel weiszin başrollerini paylaştığı hoş bir film. nick hornbyın aynı adı taşıyan romanından uyarlanmıştır.
about a boy filminde nicholas houltun söylediği, hugh grantın ise sonrasında gitarla çıkıp şarkıya eşlik ettiği şekli en güzel halidir bence bu şarkının.
büfenin birinden bir şey almak üzereyken öndeki kutulardan birinde pez şekerlerini görüp aaaa peeeezzzzz diye heycanlanan ve şeker almayan bir seinfeld fanı yoktur heralde.
ilk olarak the mistte karşıma çıkan, sonları ise enterprise, battlestar galactica, smallville, dexter ve csi da gördüğüm aktör. filmografisine baktığımızda csi, angel, er gibi dizilerde de gözüktüğünü, crank filminde de oynadığını görüyoruz.
ha bir de star wars: the force unleashedda karşıma çıkıp oha dedirtmiştir. sen neymişsin birader. genç de diyemiyoruz 1977 doğumluymuş. ah bi o kaşlarını acayip bir şekilde aldırmasa iyi olcakmış.
ha bir de star wars: the force unleashedda karşıma çıkıp oha dedirtmiştir. sen neymişsin birader. genç de diyemiyoruz 1977 doğumluymuş. ah bi o kaşlarını acayip bir şekilde aldırmasa iyi olcakmış.
casio lincoln - jerry seinfeld
eric cantona - nihat genç
bülent ersoy - keanu reeves
http://img380.imageshack.us/my.php?image=niyooooouuudz4.jpg
eric cantona - nihat genç
bülent ersoy - keanu reeves
http://img380.imageshack.us/my.php?image=niyooooouuudz4.jpg
hydrargyrum ve quicksilver da denir. oda sıcaklığında sıvı halde bulunan tek metal olarak ün yapmıştır.
oda sıcaklığına yakın sıcaklıklarda sıvı halde bulunan diğer elementlerin erime noktaları:
brom -7 °c
fransiyum 27 °c
sezyum 28 °c
galyum 30 °c
rubidyum 39 °c dir.
gidip insanlara rubidyum ve sezyumu gösterip bak bunlarda civa gibi sıvı derseniz afallayıp kalırlar. gerçi şaşırmayıp civa lan bu diye tepki de gösterebilirler görünüşü civaya çok benzediği için. fakat metal değil alkali metaldir bunlar.
oda sıcaklığına yakın sıcaklıklarda sıvı halde bulunan diğer elementlerin erime noktaları:
brom -7 °c
fransiyum 27 °c
sezyum 28 °c
galyum 30 °c
rubidyum 39 °c dir.
gidip insanlara rubidyum ve sezyumu gösterip bak bunlarda civa gibi sıvı derseniz afallayıp kalırlar. gerçi şaşırmayıp civa lan bu diye tepki de gösterebilirler görünüşü civaya çok benzediği için. fakat metal değil alkali metaldir bunlar.
amerikan film enstitüsünün yaptığı yüzyılın en manyak villainleri sıralamasında ilk sırayı almıştır dr hannibal lecter.
aşık olduğunuz kişinin başka biriyle çıkmaya başlaması bunun biraz daha hallicesidir. kıskançlığın en üst levellerinde dolaşmaya başlarsınız. hele bir de aşık olduğunuz kişi yakın arkadaşlarınızdan biriyse vay halinize. sizle sevgilisi hakkında konuşmaya da başlar. fakat bunun öncesinde pek anlam veremediği tripleriniz başlar tabi. nedenini de anlayamaz, söyleyemezsiniz ki aşık olduğunuzu. bir kere beyin mantık dışı çalışmaya başlamıştır, ne tür bir mantık aranır ki bunda. ileri derecede obsesif kompulsif bozukluğu olan insanlar kadar sorunlu biri olup çıkarsınız.
teknoloji adına hiç bir şey barındırmayan bu araç (abs denen şeyi bile 2002 yılında eklemişlerdir arabaya) kayma önleyici, güç dengeleyici, spoiler yükseltici, yoltutuş arttırıcı gibi bilimum alaman teknolojilerini kullanan porsche 911 turbolara ve chevrolet corvettelere kafa tutar. tutkalla yapıştırılmış gibi gider, yol tutuşta geri kalmaz. ama fren mesafesi diğer spor arabalara göre kötüdür. abssi bile olmayan bir araç için olsun o kadar.
önceki modellerde bile zaten hayvani büyüklükte olan 8,0lt motoru 8,3ltye çıkarıp eşeğin amına su kaçırmışlardır.
(bkz: durmak yok yola devam)
(bkz: durmak yok yola devam)
10 yılı aşkın bir sürenin ardından dodgeun viperı yenileme kararı almasıyla ortaya çıkan modeldir. ama mundar etmişlerdir güzelim viperı. aracın kaslı görüntüsü gitmiş, japon otomobillerine benzemiştir. gerçi 2008de yapılan ufak makyajlar ile hoş olmuştur ama tampon altındaki spoilerlerin eksikliği göze çarpmaktadır.
viperın 1996 yılında çıkan coupe modelidir. ağırlık azaltıcı ve güç arttırıcı çeşitli modifikasyonlar yapmışlar, süspansyonları ve frenleri de iyileştirmişlerdir rt/10a göre. arka taraftaki spoilerimsi kıvrım da yakışmıştır.
dodge viperın 1992 yılında üretime geçen ilk modeli. rt eki roadster anlamına gelir. softtop tavana sahiptir. sondaki 10 ise yılan değil silindir sayısıdır. 3 kollu jantları ve yanda, kapıların altında duran egzozları sayesinde diğer viperlar karşısında karizmasına karizma katar.
2004te yerini 612 scagliettiye bırakmıştır.
ön tasarımı arka tarafı kadar güzel gelmeyen, 550 maranellonun evcilleştirilmiş hali gibi duran lüks spor otomobil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?