darklord

harbiyeden mezun olmu$ tegmenlerin ilk gorev yerlerindeki askerlerine mutlaka ama mutlaka ezberletip kanirta kanirta soylettirdigi mar$tir.

grup yorum`un hic durmadan albumunde yer verdigi, sozleri ibrahim karacaya, muzigi grup yoruma ait bir parca.

dervis oldum gonul gonul dolastim
balik oldum deryalara ulastim
kurumasin diye kavga fidani
canim alip canan ile bolustum

gunlerim gecelerim
dost adini hecelerim
gunlerim hey gecelerim
biter birgun acilarim hey!

dervis olan kavga kucagindadir
kan bulasan tenin sicagindadir
yurek zorlu yolculuklara gebe
onbesinde sevdalik cagindadir

yuregim alip kavgaya yurudum
yurudum daglarin doruguna eristim
kurumasin diye sevda fidani
ofkem alip yureklerde bolustum

19. yuzyil bektasi ozanlarindandir. iki siirinde 1856-1860 tarihlerini veriyor. siirlerinden orta anadolulu, daha cok sivas koylusu oldugu seziliyor. oldukca guclu bir sanatcidir. yeniceriligin kaldirilisindan sonra anadolu ve rumeli’deki tekkelerin kapatilmasindan duydugu uzuntu uzerine yazdigi nefesten, yeniden kurulus ve kurtulus icin sah’in yollarini gozledigi anlasiliyor. bir siirinden haci bektas veli evlatlarindan, cagdasi feyzullah celebiyi mursit tanidigi anlasiliyor. onu cok sevdigi belli.

gercek kimligi, dogum-olum tarihleri bilinmeyen dervis ali’nin, on dokuzuncu yuzyilin son yarisina degin yasamis bir alevi ozani oldugu biliniyor. ancak, yine de yasami hakkinda ayrintili ve toplu bir sey bilinmemektedir. 1897’de yazmis oldugu iki siirinden zamanini cikarabiliyoruz.

son donemlerde duzenlenmis yazma dergilerde, bir cok siirine rastlaniyor. sosyal ve kisisel elestirilerle dolu, ogutsel kurallar iceren kosma tarzinda yazdigi siirler yaninda, din disi doga guzelliklerini yansitan siirleri de vardir.

coskulu sade bir soyleyisi var. inanclarini ve sevgisini basite dusmeden yalin bir dille soylemistir. cagina gore daha duru bir dil kullanir. siirleri kitap halinde yayinlanmamistir.


erenler, veliler, kirklar, yediler
on iki imamlar kurbaniyiz biz
okundu tekbiri, durduk kibleye
on iki imamlar kurbaniyiz biz

sahim sen kimseye bulma bahane
bir zaman soylensin iki cihane
riza lokmasini ulu divane
on iki imamlar kurbaniyiz biz

anamiz meryem’dir, atamiz
cibril nefesten zahirdir hukmune kail
bizi saha kurban etti azrail
on iki imamlar kurbaniyiz biz

yedi kerre yuncegizim kirptilar
ibrahim’in surusune kattilar
etimi de pare pare ettiler
on iki imamlar kurbaniyiz biz

kurbanlik koc ile bile yikandim
feristehler caldi, ben de sayildim
kirklar makaminda ben de doyuldum
on iki imamlar kurbaniyiz biz

dervis ali’ im, kanin na-haka dokme
el ne derse desin, sen ana bakma
sah yurumedikce postundan cikma
on iki imamlar kurbaniyiz biz.

adana, saimbeyli ilcesinde 1931 yilinda dogdu, daha sonra tum ailesiyle kayseri, sariz ilcesine yerlesti. kadirli ve elbistan ilcelerinde uzun sure kaldiktan istanbul’a tasindi. kucuk yaslarinda turku derlemeleri yapti. istanbul’a naklinden sonra topladiklari bu folklor degerlerini radyo arsivlerine kazandirdi. hatayi, pir sultan abdal ve diger usta ozanlarin nefeslerini soyleyerek kendisini tanitti. nefeslerini, turkulerini baglama ile degil, gogsunde tasidigi ’’cura’’ esliginde soylerdi. cura calmada un kazanmisti. kendi yazdigi deyislerini de okuyup soyleyen nesimi cimen, yurt icinde ve disinda pek cok programlar yapan bir ozandi. yasami 2.7.1993 gunu sivas’da, madimak oteli’nde yasanan yangin olayinda noktalandi.



Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Bary? güvercini uçsun Dünya da
Yok olsun kötülük dü?manlyk ölsün
Bary? güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun sava?lar kimse ölmesin

Dünya cennet olsun ya?asyn insan
Gelin bary?alym dökülmesin kan
Son bulsun sava?lar kesilsin figan
Bary? güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun sava?lar kimse ölmesin

Ynsancyl insanlar bary?tan yana
Ancak zalim olan kyyar insana
Bary? a?ky yayylmaly cihana
Bary? güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun sava?lar kimse ölmesin

Nesimi der ki ey füze yapanlar
Acymasyz zalim cana kyyanlar
Byrak ey ya?asyn bütün insanlar
Bary? güvercini uçsun Dünya da
Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun sava?lar kimse ölmesin

a$ik hudai nin en bilinen ve en guzel eserlerinden bir tanesidir.

erenler zehir getirin
balinan oldurmen beni
bagrima diken batirin
gulunen oldurmen beni

hiclik aleminde mestim
varlik sevdasini kestim
yokluk benim eski dostum
malinan oldurmen beni

yar diyerek yana yana
can teslim ettik canana
en yakinim kiysin bana
elinen oldurmen beni

bir asktir dustu ozume
yanarim kendi kozume
leyla gorunup gozume
colinen oldurmen beni

duygular donustu soze
yanik seda isler oze
dertli dertli vurup saza
telinen oldurmen beni

hudaiyim daldim gama
saldi beni demden deme
asin kesin yuzun amma
dilinen oldurmen beni

1940 yilinda maras’ in goksun ilcesinin yogunoluk koyunde dogdu. 11 yasindan itibaren irticalen siir soylemeye basladi. yasli ve usta asiklarin yaninda kendisini yetistirmistir. kucuk yasta babasini yitirir. okumayi yazmayi bircoklari gibi hudai de askerlikte ogrenir.

iki yil konya da yapilan asiklar bayramina katildi. 1968 yilinda siir dalinda birinci olarak fuzuli odulunu aldi. 1969 da atisma ve siir dallarinda ikinci olarak dadaloglu ve yunus emre odullerini kazanmistir. siirleri ic dunyasini yansitir. tasavvufa yonelmistir. siirlerinde kendine ozgu bir incelik ve deyis guzelligi vardir. 23 kasim 2001 tarihinde aramizdan ayrildi...

(bkz: duygular donustu soze)

1853 yilinda istanbul’da dogdu. asil adi ahmet edip’tir. harabi sonradan siirlerinde kullandigi mahlastir. bazi siirlerinde adi edip olarak gecer.

bahriye birlik katibi olan harabi omrunu istanbul ve rumeli’de gecirmistir. 17 yasinda bektasilige giren harabi dunyadan gocus yili olan 1917’ye kadar bu yolun sadik bir bendesi ve yilmaz bir savascisi olmustur.

tasavvufla tasavvuf ustadlarinin eserleri ile yakindan ilgilenmis, hece ve aruzla yazdigi veya irticalen soyledigi deyislerle koca bir divan meydana getirmistir. yunus’un sevgi ve birlik duygusuna, nesimi’nin sertligine, kaygusuz’un hiciv ve istihzasina, pir sultan’in cesaretine bu dunyadaki deyislerde bol bol rastlamak mumkun.

(bkz: ey zahit saraba eyle ihtiram)

kalmadi gizli kapakli deligi memleketin,
firka,parti diye halkin bogazindan kisarak,
milletin on senedir olmus idi mengenesi.
kazdigi câh-i belaya yine kendi dustu,
orsunu,kiskacini siktigimin cingenesi.
1918 neyzen tevfik.

gibi dortlukleri bulunan $air & muzisyen.

grup yorumun boran firtinasi isimli albumunun ba$langic konu$masidir.


boran bir yaban kustur. gokyuzunun mavisine bata cika bir mavis kus. konmaz hicbir yere. yuvasindan bozkirlara kosan sulardan yuvasina. cok zor yakalanir. sahin bile tutamaz onu kanadindan. yabandir. asidir ha, rengi kadar guzeldir.

guvercin sahipleri sevmez borani. girer evcil surusüne. pesine mutlaka takilan olur. bazen suru bile duser ardina. ya vurulur ya da yaraliyken yakalanir. diger kuslarla ayni kafese kapatilir. hicbir evcil kusu yaklastirmaz kendine.

hele bir de guvercin besleyenler evcillestirmek icin kanadinin tuylerini cekti mi, vay vay yemez artik yemini. ya acliktan olur ya da kafesin demirine kendini vura vura oldurur.

sesi cigliktir artik, turna indirir. ya gokyuzudur ya olumdur boran. boranlar kalkti mapushanelerden. sehre sokulmamis evlerden. dokerek renklerini sehirlerin ufkuna, gittiler daglarin doruklarina.

(bkz: boran firtinasi)

wernicke-korsakoff hastaligi uzun sureli aclik durumlarinda, b1 vitamini eksikliginde, beynin belli fonksiyonlarin tahribiyle ortaya cikar. korsakof sendromunun en en agir sekli, iki tararafli sakak lobu tahribinde gorulur. hastalik farkli sekillerde etkiler gosterir;

renk duyumunun kaybi, hareket belleginin bozulmasi, sozcukleri anlama merkezi olan wernicke alanin tahribi (algi bozuklugu), zaman, mekan ve yon duyumlarinin
yitimi, gorme ve duyma bozukluklari, hafiza kaybi...

renk duyumunun kaybinda, hasta herseyi grinin tonlarinda gorur. yemek yiyemez; cunku domatesler ona komur gibi gozukur. insanlari fare renginde gorebilir. ruyalari bile renksizlesir.

hareket belleginin bozuklugunda, hasta hareketli bir cismi belli aralarla gozden kaybeder; caddede karsiya gecerken otomobil altinda kalabilir; cunku otomobili bir uzaktayken, bir de yani basina gelince gormustur. cay bardagini tasirir; cunku cayin yuksekligini izleyemez. bazilarinda hasta dunyayi bir duzlem olarak gorur; uc boyutlu goremez. hareket kontrolunu ve vucut dengesini yitirir.

wernicke alaninin tahribi, afazi denilen konusma bozuklugunu yapar. afazide soz soyleme, soz anlama, dogru sozcuk secme ve sozcuk sirasini dogru siralama (gramer sentaks) bozulmustur. bazi durumlarda hasta okudugunu anlayamaz. konusma akicidir; fakat sozcuklerin cogu yanlis soylenir (parafazi); oyle ki hasta yeni bir lisan yaratmis gibidir; soylediklerini anlamak zordur.
zaman, mekan ve yon duyumlarinin yitiminde bir hasta kendini yirmi yil oncesinde, baska bir sehirde veya mekanda zannedebilir. ornegin yasli bir hanim, genc bir kiz gibi giyinip davranabilir. bir genc kiz ise bes yasinda bir cocuk gibi.

butun duyumlarinda oldugu, gibi gorme ve duymada da bozukluklar yasanir. agir hastalarda korluk de ortaya cikmistir. bir ornekte hasta kor olmasina ragmen, bunun farkinda degildir; imgeleri hayalinde uretir. kulakta cinlamalar ve bir takim metalik seslerin isitimi ve buna bagli duyma bozukluklari olusur.

beynimizin yuz tanima alanlari, cisim tanima alanlarindan farklidir. bir yuzu izleyen beyin, derhal o yuzle ilgili bir cok ayrintiyi kaydeder; cinsiyet, yas, irk, duygu icerigi, fizyonomik degismezler vb. wks hastaliginda bu alan aksar bazi hastalar kendi fotograflarini bile taniyamazlar. bazi durumlarda kisiyi hatirlayamayip, duygu icerigini hatirlayabilirler. kimi durumlarda ise gecmis kesit kesit yada tamamen silinmistir.

uzun sureli aclik durumundan sonra ani mudaheleler ve yanlis tedavi hastanin omur boyu sakatligina, felc durumuna bazende olumune sebep olur.

belirlenen tedavinin hasta uzerindeki etkisi ve hastalarin yardimsiz yasayabilme sorusunun cevabi bir yildan once alinamaz. wks hastalarinin tamamen iyilesmesi imkansizdir ve buyuk bir bolumunde hastalik siddeti, yasamlarini surdurmek icin yardima ihtiyac duyar duzeydedir. hastalik tedavisiz kaldiginda koma ve olumle sonuclanabilir.

www.grupyorum.net den alintidir.

68 li abilerine ozenerek onlarin hayat hikayelerini okuyup, duvarlarina onlarin resimlerini asarak ve protest muzik dinleyerek vakit gecirip liselerde lob gibi faaliyetlerde bulunup, universitelerde ta$li sopali eylemlerle amac di$i $eyleri savunarak sistemin icine cekilmi$ fakat ate$lenmeye hazir uyu$turulmu$ bir ku$aktir. 68 le kiyaslanirsa rezil,rusva bir ku$aktir. bu genel olarak boyleyken kendi davalari icin f tipi ceza evlerinde surunen, olum oruclarinda canlarini hice sayip olen yada tedavisi mumkun olmayan wernicke korsakoff hastaligina yakalanan. i$kenceler sonucu olen yada bazi uzuvlarini kaybeden ku$ak ici istisnalar 68 li abilerinin gururlaridir.
(bkz: Wernicke Korsakoff)

tuncelide ya$adigi rivayet edilen $ah haydar isimli bir zatin cobanlik yapan ogludur. rivayete gore coban elindeki asasiyla vurdugu her corak araziyi yemye$il alanlara cevirmektedir ve bir gun babasina boyle bir durumda yakalanan coban utanarak bir daga kacmi$tir aradan gecen sure zarfinda babasinin gonderdigi adamlarin cobani gorup donduklerinde soyledikleri "durumu duzgundur" cumlesinden ismini almaktadir. bu gun bir dagda ziyareti bulunan duzgun baba yoresel olarak halki cok etkilemi$ bir zattir $oyleki tunceli halki verdikleri yeminlerde ve antlarda genel olarak "duzgun baba carpsinki" "deki duzgun baba" "duzgi gadeye to de miserkero gibi cumleler sarfederler. bir cok sanatcinin albumlerine konu olmu$tur.
metin kemal kahraman - duzgun bawa
emekci - duzgi bawa

aralarinda mutlak ku$ak farki olan ebebyn evlat ili$kisinin olmazsa olmaz paradoxudur. ilk etapta ailenin sigaranin zararlariyla ilgili egitimi ba$lar ve akabinde sigara icen evlat aileden bunu gizleme zorunlulugu icindedir, ilerleyen donemlerde tiryaki olan yeti$kin $ahis ilk donemlerdeki baski bilinc altiyla hala ailesinin yaninda sigara icememektedir cunku aile hala aynidir, yargi aynidir. aile yaninda sigara icme sorunsali etik midir degilmidir tarti$masi milli sorunumuz hailne gelmi$tir.

bir kac grup ismi ezberleyip ve bu gruplarin sadece balad larini severek dinleyen bir gun power metal gurubu t-shirt u giyip diger gun black metal t-shirt u giyen tek amaci hatun goturmek olan ozellikle universiteye yeni ba$lami$ velet insan guruhlaridir. dinledigi muzigin felsefesini bilmeyen, icerigini bilmeyen bu insanlar gozumde dibe vurmu$ hamam boceklerinden daha degersizdir. muzigimizi kirletmeyin gidin punk olun daha cok hatun araklarsiniz diye haykirdigim insan modelleridir.

68 genclik ku$agi’ni "ozgurluk ruhu" olarak niteleyen deniz gezmi$’in arkadasi ve belge yayinlari sahibi, yazar ragip zarakolu, donemin de anti-emperyalist eylemler gercekle$tiren ve amerikanin 6. filosunu dolmabahce’de protesto ederek ses getiren universite gencliginin ba$kaldirdigi ku$aktir, ve gene onculerden olan deniz gezmi$in yolda$lari huseyin inan ve yusuf aslan, menderes ve asilan diger 2 zat-i muhteremin intikami olarak 6 mayis ta idam edilmi$tir.

68’li yillarin devrimcileri ülkemizde bir çigir açmi$, geleneksel solun reformist zincirlerini kirarak emperyalizme ve fa$izme karsi mücadelenin bayragi olmu$, Türkiye devriminin yolunu açmi$, sola azimsanmayacak bir potansiyel kazandirmi$lardir. 68 denince ilk akla gelenler Mahir Çayanlar, Deniz Gezmi$ler, Ibrahim Kaypakkaya lardir. 68 ku$aginin devrimciligi onlarda cisimle$mi$tir. Direnmeyi, cesareti, devrime inanci, dayani$mayi, halka ve vatana bagliligi temsil ederler. Katledilmelerinin üzerinden onyillar geçmis olmasina ragmen hala halkimizin belleklerinde taptaze canlidirlar.
O gunlerden bu gunlere sag kalarak gelen 68 liler ise $uan medyanin ve o gunlerde direndikleri sistemin kuklasi olmu$ buyuk vurgunlar vurup gecmi$lerini unutarak revizyonist olmu$lardir.

bir doneme damgasini vurmu$ ihtilaller gormu$ ku$ak.
(bkz: 68 kusagi)

anam avradim olsun.

yurdum maco erkeklerinin inandirici olmak adina sarfettigi icerigi igrenc olan ama onlara gore delikanli erkek tadinda edilen yemin $ekli.
(bkz: delikanli adam jargonu)

mu$teriye verilen biranin diger insanlar tarafindan gorulmemesini saglamak icin yapilan ve hic bir zaman amacina ula$amayan eylemdir. gazete kagidina cola turka bile sarsan insanlar bilirki o ki$inin elinde bira vardir. bu zihniyet beni cok uzer, yaralar, bira bu gazetenin altindadir mesaji veren bu eylem yapilmasindir, boyle $eyler olmasindir, hededir, hododur.