daffodil lament

kazandığınız primler öte yandan tanrı tarafından bizzat yatırılacaktır hesabınıza! bu şu demek olabilir; saygı dine, liderlere yada dünyaya değil kimi insanların hayatlarını adadıkları yaşama şekillerine olmalıdır. bugün dil uzatılan başörtü ile atatürk ilkelerinin mağduriyeti eşittir.

farkında olunmayan toplum değerlerinin yağmalanmayla yüzyüze gelmiş olmasıdır. gelenek ve göreneklere sahip çıkmak yobazlık gericilik olarak görülürken, batılı yaşam tarzını benimsemek vatan hayinliğine varan ithamlara maruz kalmaktadır.

tüm yaşayış şekillerinde her türlü mensup bulunmakta olduğuna göre tümünü kapsayıcı ve ithamlarla bezenmiş fikirleri desteklemek yanlıştır.

iyi ve kötü halen vardır dünya da ve iyileri gözardı etmek çok büyük haksızlık. baş örtülü kadınların cip kullanmamaları türkiye’nin ekonomik olarak düzelmesini sağlayacaksa onlar taksiye de binerler keza özellikle son 10 yılda cip satışını patlatanlar kesinlikle baş örtünün hakim olduğu camia değildir. o halde neden hedef bu kadınlar olmuştur.

aydın olmanın şartlarından biri asla değildir karşı fikirlileri itin götüne sokmak.

"tam tesettürlü devlet kurumları"nın kaldırım taşı.

sevişme zamanı.

bugün tehlike yeni tanımlara gebedir.

önce cuntacıydılar yıl 1980 di en son.. sonra fakirleştirdiler 80 ler ve 90 lar fakirliğin yıllarıydı hepimiz bedelini ödedik.. şimdi zenginleştiriyorlar milenyum dedikleri yıllar ama bunu hepimiz tadamıyoruz...

politika anlaşılması güç bir olgu değildir. sadece takip ve analiz gerektirir. bugün tehlike olanlar geçmişte cumhuriyetin ilanına karşı manda cumhuriyeti "" olmayı kabul edenlerdi. bu hoşumuza gitse de gitmese de bu böyledir. tarih orada yatıyor uyandırır sorarsınız.

hiç kimse türkiye’de inanca karşı değildir velakin öyle bir sunum vardır ki. muhafazakar kesim laik sistemi sevenleri öyle bir karşılarına almaktalar ki muhafazakar olmayanlar şaşkınlık içinde izlemekteler bu durumu.

ve tehlike.. gerici ve yobazlar için hangi memlekette kimler tarafından yönetildiğinin önemi yoktur ülkenin resmi dini yeter onlara işte tehlike budur aslında.. ama bizler sadece bağımsız türkiye’de huzur içinde yaşayabiliriz kimin yönettiği bizim için önemlidir çünkü.. ve bu bizim karşısına dikildiğimiz tehlikedir.

tehlikeyi yaratanlar lozanın rövanşına hazırlananlar, orta doğunun sınır yapısını beğenmeyenlerdir. tehlike eylül aylarında milletini pazarlayacaklar adına kukla olmak için izin almaya kanını dökerek yazdığı tarihe rağmen şanı kullanılan milletini ezip geçecek olanlardır. tehlike bugün bayraktan yıldızı çıkarmak isteyenler, cumhuriyete küfredip değerlerimizle bizi bir birimize kırdıranları cumhurbaşkanı seçtirenlerdir.

(bkz: tehlikenin farkında mısınız)

(bkz: vaziyeti ahvali yaşayanların anlatacağı başlıklar)

atlar ayakta uyurlar ve uyurken yere düşme gibi bir tehlikeyede maruz değillerdir. çünkü bacak kemiklerinin kilitlenebilme özelliği vardır. atların bacakları yalnız ağır yükleri taşıyabilmeleri için değil, aynı zamanda da hızlı koşabilmeleri için özel yaratılmıştır. atlarda, diğer hayvanlarda olduğu gibi köprücük kemiği yoktur. bu da onların daha büyük adım atabilmelerini sağlar. ayrıca atların bacaklarında hızlandıkça harcadıkları kuvveti düşüren buna karşın hareket edebilme yeteneklerini artıran bir kemik kas mekanizması vardır. bu mekanizmanın çalışmasını otomobillerdeki vites sistemi gibi örneklendirilebiliriz.

rüyalarıma giriyordu.

can yücel’den bir alıntı yapalım; "..baktım gökte bir kırmızı, bir uçak, bol çelik, bol yıldız, bol insan. bir gece sevgi duvarını aştık. düştüğüm yer öyle açık seçik ki, başucumda bir sen varsın bir de evren.."

analarını bilmem ama çocuklarıyla iyi anlaşırdık sanırım teraziden ötürü..

hamile olanın dışındakilerin dokuz doğurduğu başlangıcın evrelerinden.

akılcı düşünceleriyle analiz edebilme özelliğinde aşmışlardır.

tehlikenin kendileri de olabileceğinin farkında olmayanlardır belki de.

kendi düşen ağlamaz felsefesine uzak değilseniz yani gerçekçi ise mantığınız, ne kan, ne gözyaşı, ne de zaman akmış sizin için bir şey farketmeyecektir. doğruları doğrularıdır insanın bir hayat yaşadınız ve her kim olursa olsun konuşan, en az bir paragrafınız vardır söyleyebilecek.. bırakın aksın..

26 ağustos’ta başlayıp 30 ağustos’ta zaferle sonuçlanan akınların anılması.

doğada birlikte yaşama kültürüne sahip at topluluğu bireyi.

medya tarafından görevde alkışlanıp, görev sonrası madara edilmeye çalışılmış eski cumhurbaşkanı.

(bkz: arap atı)

efsaneye göre arap cinsinin dişisini hazreti muhammed seçmiştir. çölde uzun bir seyahatten sonra susayan kervandaki hayvanların sadakatini ve dayanıklılığını ölçmek için bir su kaynağının yakınına kadar sürdüğü hayvanları geri çağırmış, bu çağrıya yalnızca beş tane dişi at karşılık vermiş. suyu bırakarak sahiplerine geri dönecek kadar sadık olmaları sebebiyle bu beş at, el hamse, yani beş olarak adlandırılmış. bu atların, beş arap atı türünün ataları olduğu söylenir. bir diğer efsane de hazreti süleyman’a dayanmaktadır.

günümüzde hemen hemen bütün yarış atlarında arap atı kanı bulunur. arap atı, genetik potansiyeli nedeniyle endülüs atı, kırma, american quarter, morgan, amerikan bineği, appoloosa, oldenburg ve trakehner gibi birçok sıcakkanlı at cinsine de genlerini vermiştir. binek atlar dışında parcheron ve midilli’de de arap atı geni görülür. biçimli başları ve yüksek kuyrukları sayesinde diğer türlerden kolayca ayırt edilirler.

günümüz türkmenistan’ında iki cins at yetiştirilmektedir bunlar adlarını onları yetiştiren boylardan alırlar. bu atlardan biri ahal teke, diğeri yomut atlarıdır. dünyaca ünlü türkmen atının güzelliği, görkemi bu atlarda gizlidir. büyük iskender asya seferinde bu atların suretine ve güzelliğine hayran kalmıştır. 15. ve 16. yüzyılda bu at rusya’da tanındı ve rus zenginleri tarafından satın alındı. bu arada almanya’ya götürüldü. almanların ünlü atı trackhaner atının kökeni ahal-teke atıdır. michael schafer’e göre türkmen atları arabistan’a geldi arap atı oldu. kuzey afrika’ya geldi berberi atı oldu, ispanya’ya geldi endülüs atı oldu.

zarif ve ince yapıya sahip olan türkmen atlarından ahal-teke atı’nın kulakları dik ve ince; gözleri canlı ve parlak; boynu ince ve uzun; cidagosu yüksek; sırt ve bel kasları kuvvetli; sağrısı geniş ve hafif eğimli; incikleri kısa, kolları uzun; tırnakları küçük ve sağlam; burun delikleri geniş; burun uçları hareketli; tüyleri parlak, ince ve kısa; alnı yumru ve sert; kafası kuru ve etsiz, çene kemikleri iri, çene kemiklerinin arasına bir yumruk sığacak kadar geniş; göğsü geniş ve serttir. halk arasında kamış kulaklı, ince belli, kalkan göğüslü olanlar tercih edilir. kuyruğu ve yelesi genellikle kısa, kuyruk kılları incedir. ahal-teke atı boynunu, saldırıya hazırlanan bir kobra gibi dik tutar. bu haliyle saltanat sahibi padişahı andırır. gözleri keskin olduğundan uzağı görür ve tehlikeyi önceden tespit eder. tırnaklarının sağlam olması uzun mesafeleri kat etmesinde ona önemli bir özellik sağlar. ince yapısı nedeniyle az yem yer, az su içer. açlığa ve susuzluğa dayanıklı, dağlık araziye ve çöl şartlarına elverişli bir varlıktır.