crusader

dinlerken bileğine acaba kessem mi lan diye baktıran şarkı..

bisiklet pedalını çevirdiğinde de yakın bir ses verir.

(bkz: herkesin tuttuğu kendine)

tamamıyle "yaran" senaryolu zayıf çizgilerle lombakta psikoz adlı köşeyi çizen, edebiyat alanında da çok başarılı olacağına inandığım "yarmış" çizer.

çoğunluğu diyaloglardan oluşan ince bir dostoyevski yapıtı. hayalperest iki aşığın diyaloglarını içerir ne var ki bayan karakter asıl sevdiği elemanın onu yüzüstü bıraktığını düşünerek sevgisini ana karakterimize gösterir, asıl sevdiği adamın yanına gelmesiyle sevgisi adama döner ve hayalperest karakterimiz bunalım, yalnız hayatına geri döner. kitap ne kadar ince olsa da dostoyevskinin aşmış ruhsal betimlemeriyle (ve diyaloglardan çıkanlarla) karakterleri arkadaşımızmışçasına tanırız...

hollanda’nın den haag şehrinde bizzat rastladığım şoför modeli. dolmuştan ziyada eşek gibi otobüs kullansa da powerslave ve the trooper çalmıştı biz inene kadar iron maiden’dan.

natalie adlı oyununda güzel bir fahişe rolü sergilemesine rağmen oyundan sonra okulumuzun röportaj talebini kabul ettiğinde sergilediği ukelaca tavırları, dekor toplayan elemanları ezmesi üzerine kendisinden tiksinmeye başladığım sanatçı.

motörhead’in kiss of death adlı albümünün 6. şarkısı. lemmy’nin aşmış vokaliyle, duygusal bir soloyla ve adamı noluyoz lan gibisinden dumur bırakan sözleriyle tekrar tekrar dinleyesi gelir insanın. yine de motörhead çizgisinden biraz uzaktır, ilk dinlendiğinde motörhead mi lan bu gibi bir tepki gösterebilirsiniz (en azından ben göstermiştim)

if the stars,
fall down on me,
and the sun,
refused to shine,
then may the shackles be undone,
may all the old words,
cease to rhyme,
if the sky,
turned into stone,
it would matter not at all,
for there is no heaven,
in the sky,
hell does not wait,
for all down poor!

let the grace of reason shine,
let the priors vanish,
for all time,
god traces him,
all unseen,
you can ask him,
but it all means,
he was never on your side,
god was never on your side,
let right or wrong,
all decide,
god was never on your side.

see ten thousand,
ministries,
see the holy,
rightous dogs,
they’ve clame to heal,
but all they do is steal,
a vision of faith,
treat and run - ??i dont know??
if god is wise,
why is he still,
when these false profits,
call him friend,
why is he silent,
is he blind?!
are we abandoned,
in the end?

let the sun of reason shine,
let us be great,
of prayer and shrine,
god traces him,
turned way,
he never has a word to say,
he was never on your side,
god was never on your side,
let right or wrong,
all decide,
god was never on your side!

he was never on your side,
god was never on your side,
never!
never!
never!
never!
never on your side!
god was never on your side,
never on your side...

(bkz: megoloman)

artık uykusuz dergisinin arka sayfasında varlığını devam ettiren her bölümde başka bir hatun kişiyle birlikte olması nedeniyle kitleleri kendine hayran bırakan çizgi karakter.

(bkz: linkinpark)

(bkz: anathema) - (bkz: deep)
(bkz: duman) - ah

(bkz: surfacing) - slipknot

- kız arkadaşın var mı?
- sen benle dalga mı geçiyorsun ayol.
(bkz: homoseksüel)

<angelina jolie> ---> <hande ataizi>

- ne iş yapıyorsun?
- gaspçıyım
- ehe ehe görüşürüz

başlarda iyiyken (bkz: kadın) sonradan bozan türkiyenin bayan rock sanatçısı. şarkıları genelde birbirine benzer şimdi..

(bkz: yapılabilecek en salakça hareketler)

slipknot perküsyoncularının bol bol yaptığı bir eylem. sonuç genelde kafa yarmak olur. craig burun da atar arada.

çizgi roman - film uyarlaması diğer filmlerle kıyaslandığında daha başarılı yapılmış; anarşist kahramanımızı anlatan enfes film. (bkz: tadından yenmemek)