bir haftaya yakındır bozuk çanakta bir problem mi varmış ne şuan evde tarih öncesi yöntemlerle radyo dinlenilmekte ama iyi de oldu dört kişi radyo denen aletin başına oturduk düştüğümüz durumla dalga geçiyoruz kanalları kurcalarken .
vazgeçmek yorgun düştüğün bir savaşta direnmeyi bırakmaktır. teslimiyettir.
çok seviyorum bu çizgifilmi 8 yaşında ne kadar aşık olunabilirse o kadar aşık çocuk sonuçta. hani biri bütün bölümlerinin cd sini getirse dünyanın en mutlu insanı ben olurdum her halde
ping-pong masası
...............................
beyaz iplik sert iplik ve tak tak
yuvarlak top küçük top ve tak tak
ping-pong masası varla yok arası
ben ellerim kesik varla yok arası
...... öpüçüğüne eyvallah ve tak tak
beraber sinemaya ... evet ... ve tak tak
ping-pong masası varla yok arası
öküzün gözü veya dananın kuyruğu
kadifekale veya sen nehri
ha sezai ha ping-pong masası
ha ping-pong masası ha boş tüfek
bir el işareti eyvallah ve tak tak
gözlerin ne kadar güzel ne kadar iyi
ne kadar güzel ne kadar sıcak
tak tak tak tak tak tak tak
...............................
beyaz iplik sert iplik ve tak tak
yuvarlak top küçük top ve tak tak
ping-pong masası varla yok arası
ben ellerim kesik varla yok arası
...... öpüçüğüne eyvallah ve tak tak
beraber sinemaya ... evet ... ve tak tak
ping-pong masası varla yok arası
öküzün gözü veya dananın kuyruğu
kadifekale veya sen nehri
ha sezai ha ping-pong masası
ha ping-pong masası ha boş tüfek
bir el işareti eyvallah ve tak tak
gözlerin ne kadar güzel ne kadar iyi
ne kadar güzel ne kadar sıcak
tak tak tak tak tak tak tak
başım köpük köpük bulut,
içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril.
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil
yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var,
yüz bin elle dokunurum sana, istanbula.
yapraklarım gözlerimdir.şaşarak bakarım.
yüz bin gözle seyrederim seni, istanbulu.
yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında
içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril.
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil
yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var,
yüz bin elle dokunurum sana, istanbula.
yapraklarım gözlerimdir.şaşarak bakarım.
yüz bin gözle seyrederim seni, istanbulu.
yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında,
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında
torunlarım dört yana, kol kol, gitsin;
malazgird’den istanbul’a yol gitsin!
gelip sana çarpan gücü, yavaştan
anlamazsa, haritadan sil, gitsin!
şehidlerim, tanrı’ya, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
taclarını bir şey sanan gururlar
tahtlı gelip, taclı gelip kul gitsin!
fakat, harb bu: kalmak da var, ölmek de;
esir olup kalmaktansa öl, gitsin!
şehidlerim uçmağa, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
çekilirmiş gibi davran merkezde
iki yandan sağ yürüsün, sol gitsin!
olsa da son saatin son dakkası,
senden aman dileyeni sal, gitsin!
şehidlerim, allah’a, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
ve gönlünden kopup, bize bir yaprak,
bir tomurcuk gönderene gül gitsin.
düğünlerde tadı gelsin barışın:
kızlarıma duvak gitsin, tel gitsin!
şehidlerim huzura, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!.
malazgird’den istanbul’a yol gitsin!
gelip sana çarpan gücü, yavaştan
anlamazsa, haritadan sil, gitsin!
şehidlerim, tanrı’ya, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
taclarını bir şey sanan gururlar
tahtlı gelip, taclı gelip kul gitsin!
fakat, harb bu: kalmak da var, ölmek de;
esir olup kalmaktansa öl, gitsin!
şehidlerim uçmağa, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
çekilirmiş gibi davran merkezde
iki yandan sağ yürüsün, sol gitsin!
olsa da son saatin son dakkası,
senden aman dileyeni sal, gitsin!
şehidlerim, allah’a, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!
ve gönlünden kopup, bize bir yaprak,
bir tomurcuk gönderene gül gitsin.
düğünlerde tadı gelsin barışın:
kızlarıma duvak gitsin, tel gitsin!
şehidlerim huzura, al al, gitsin,
yaralıma su verene bal gitsin!.
ben senin hayatından gittim oğlum
hadi yerime koy birini koyabilirsen
ben senin hayatından gittim oğlum
hadi dur o sarı odalarda durabilirsen
ben sen sen diye bittim oğlum
hadi bakalım unut unutabilirsen
ben seni yudum yudum içtim oğlum
hadi ol eskisi gibi olabilirsen
uzak benden aşk uzak artık
kanun mudur bu yasaklık
uzak benden aşk uzak artık
kanun mudur bu yasaklık
inan içimde yok fesatlık
alırım başımı giderim efeler gibi hey
efeler gibi hey.
hadi yerime koy birini koyabilirsen
ben senin hayatından gittim oğlum
hadi dur o sarı odalarda durabilirsen
ben sen sen diye bittim oğlum
hadi bakalım unut unutabilirsen
ben seni yudum yudum içtim oğlum
hadi ol eskisi gibi olabilirsen
uzak benden aşk uzak artık
kanun mudur bu yasaklık
uzak benden aşk uzak artık
kanun mudur bu yasaklık
inan içimde yok fesatlık
alırım başımı giderim efeler gibi hey
efeler gibi hey.
genelde kızlar bu ruh halindeyken saçlarının şekillerini ,renklerini değiştirirler durum bende farklı seyrediyor : ben tırnaklarımı kesiyorum .
+ allah ın emri peygamberin
- e evet...
+ hanım ne yapıyoruz biz yakacağız oğlanın başını baksana buna kız demeye bin şahit ister
- ee evet efendim allah ın emrinde kalmıştık
+ allahın emri peygamberin ... yok yok ben yapamayacağım müberra kıza bak aynı senin gençliğin
+ al..
- verdik gitti efendim verdik gitti.
- e evet...
+ hanım ne yapıyoruz biz yakacağız oğlanın başını baksana buna kız demeye bin şahit ister
- ee evet efendim allah ın emrinde kalmıştık
+ allahın emri peygamberin ... yok yok ben yapamayacağım müberra kıza bak aynı senin gençliğin
+ al..
- verdik gitti efendim verdik gitti.
yağmurdan ıslanıp , fırtınadan kaçmamalı , ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı , işine gelince sevip zoru görünce bırakmamalı!.
en iyi çözüm ne kadar zararlı dense de karbonattır efendim. ne lansör ne rabelis ne de nexıum tutmaz yerini .
bilim çocuk dergisinde ip ve boncuktan yapımını öğrenmiştim. o gün bugündür zaman zaman kendime sevdiklerime yusufçuktan renkli anahtarlık vs yaparım .
silgi tozlarını biriktirir buz dolabına koyardım . soğuktan birleşeceklerini ve tekrar silgi olacaklarını zannederdim.
+dün gece sizi babamla konuşurken duydum , ben onun babası değilim diyordu
-şey şey işte canım aaa ...
+benim gerçek babam kim anne?
-senin baban bir melekti yavrum
+saçmalama anne murtaza amca bildiğin pezevenkti.
-şey şey işte canım aaa ...
+benim gerçek babam kim anne?
-senin baban bir melekti yavrum
+saçmalama anne murtaza amca bildiğin pezevenkti.
sumak suyuyla gargara yapıldığı taktirde ağız içi yaralarına birebir olduğu söylenmekte .
mısırların hızlı haşlanması için içine çok az bir miktar çamaşır suyu konulduğunu duyan annem sırf sokaktaki mısırcılardan mısır almayayım diye " adamın tekini gördüm çoraplarını onun içine sokup yıkadı" demişti. her gelen mısırcının kazanına bakıp çorap arıyordum , hala daha mısır kazanlarına bakmadan mısır almam.
düştüğümde ağlamamam için anneannem yere para koyardı . her düştüğünde bak para bulacaksın derdi. inanırdım hatta işi ticarete bile dökmüştüm bazen kendimi bilerek yere atar para arardım , tabi para bulamayınca bu sefer gerçekten ağlardım .
mario oynadığım zamanların tek şahididir atari. buzlu bir bölüm vardı hiç yapamazdım hep başkalarına yaptırırdım birde ben geçmişim gibi sevinirdim.
babalar gününü üç eski eşiyle geçirmiş . vallahi bazı insanlardaki medeniyet şeysi benim aklımı başımdan alıyor.
yine çok sıcak yine biraz esiyor ama nafile.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?