biyonik suzgec

bir zamanlar bu şarkıyı öyle içten söylemişim ki şimdi ufacık bir ışık için dua ediyorum.

ayıcık olanları makbuldür. önce kafalarını koparmak sonra kollarını ayırmak gerekir. bittiğinde paketi koklayarak krizi bastırma durumu oluşabilir. normaldir.

öss hazırlık kitaplarında geometrinin klişe soru tiplerindendir.

(bkz: sabah şerifleriniz hayırlı olsun efenim)

(bkz: bagırsagımın ici)

fazla kaldırdığın zaman kafa üstü tepe taklak düşebilir olmak.

kişilikte temsil edebilmektedir bu renk.şöyle ki;
ateş kırmızısı:güçlü-kararlı.

karşıdakinin sevgiyi hissettiği biçimde sevgini yansıtmaktır karşıdakine.

yaşanan olaylardan silkinme kendine gelme konusunda kararlıyken, gün renklerinden vazgeçmişken, tam herşey susmuşken bu şarkının yarattığı bağımlılık herşeyi bok edebilir...

edit: ya da gözün her kapatışında yağmurlu bi akşamda çimlerin üzerinde sevgiliyle dans ettirebilir bu da bir başka bağımlılık sebebidir.

muhtemelen bok yiyordur.

şu anda da kanal1 in ece adlı dizisinde oynamaktadır kendileri

kitap.kişisel olarak günlük, genel olarak tarihi olayları barındıran kitaplar.

(bkz: ekranda köşe kapmaca oynayan sinek populasyonu)

yemekhanede masada tek başına oturan hoca yemeğini yerken yemekhaneye giren öğrenci başka boş yer olmadıği için hocanın masasına oturmuş.bunu hazmedemeyen hoca
-bir öküzle bir kuş aynı masada oturamaz
demiş.öğrenci ise
-haklısınız ben uçayım
demiş.bir kaç zaman sonra aynı hoca bu öğrencinin bulunduğu sınıfa sınav yapmış.bu öğrencinin kağıdında hata bulamayan hoca kağıdın üzerine öküz yazmış.ardından öğrenci şöyle demiş
-hocam imzanızı atmışsınız ama notu yazmayı unutmuşsunuz

google yada makina hatırlamıyorum.

imparatorum emriniz üzerine çin seddini bitirdik efendim
-ulan manyak mısınız.. ben sizinle dalga geçmiştim o kadar duvar örülür mü hiç denyolar

-ben sana set yapamazsın demedim , duvarcı ustası olamazsın dedim
-��.?!?

-oha felan oldum abi ya
-anaaa dalmışız örmeye kaç metre olmuş bu be?!

- yanlış olmuş yıkın!
- ne ne neeyyy?
- ehuhehe şaka lan şaka

- ulan imparator diye başımıza getirdiğimiz adama bak. ne pis bi insanmış bu ya
-fazla mı gaza geldik lan, uzun oldu sanki..?!?
-ustabaşı : yüce imparatorum dünyanın en uzun duvarının yapımını tamamladık.
-imparator : aslında işlevi önemli.

- abi o kadar yaptık acaba uzaydan görünür mü?
- o ne ki?
- bilmem içimden geldi öyle.
- keşke daha derli toplu bir şey yapsaydık. fotoğraf makinesine sığmaz bu.
-olm ilerde taklit etmesinler bunu?
-yok daha neler?
-berline de duvar falan yaparlarsa ya?
-berlin neresi be?
-ne bilim budha sööletti heralde�

-şimdi ben bunu yaptım ama bi sor bakalım neden yaptım.
-neden yaptın abi?
-yapamazsın dediler.

-aaa? duvarı dışardan örmüşüz, biz nası gircez lan içeri ???

- abi biz bu seddi yaptık ama türkler göç etmiş be abi..
- hasssssss�

- korktuğumuz çok belli oluyomudur acaba?
(uzaydan bile belli oluyor canım)

daha çok çocuklar etkilenir.büyük ihtimalle sebep şiddetli geçimsizliktir ve ayrıldıktan sonra da hali pek fazla değişmez bu sefer anne yada baba birbirlerini kötüler, sonuç olarak kabak çocuğun başına patlar.

bermuda, puerto rice, mian..(bkz: bermuda şeytan üçgeni)

öss nin hazırladığı sınav piyasadaki kitap ve benzeri kaynaklardan aldıkları sorularla hazırlanıyor.e sonra niye baksın ki adamlar gençler kimin umrunda kim uğraşır o kadar insancıklarla...hoş zaten işsiz kalacağız.

dinlemeye korkulan şarkılardan biri, uzun süre anneden başka insan yüzü görmeyen bünye için hayali arkadaşlar çizebilir.