tombik, sevimli, duygusal, sevimli , cesur, kibar, dizi kahramanı...takezo kensei’nin gerçekten kahraman olmasını sağlayan minik adam... en güzel yeteneğe sahiptir kahramanlar içinde, zamanlar arasında yer değiştime ve zamanı durdurma.
bir hukuk adamı bu konuyu yorumlarken ’yaşamak bir haktır; yükümlülük değil’ diyerek düşünceleri bulandırmıştır... sorular düşüncelere karışmıştır. sonuçta ölümdür bahis:
’’acaba insanın dikkate alması gereken şey yaşamını ne pahasına olursa olsun korumak mı, acılara rağmen? yoksa, kuyruk hala dikken, temiz temiz tasını tarağını toplayıp gitmek mi?’’
ülkemizde bu tip bir seçim hakkı yoktur. umutsuz bir hastalığınız bile olsa, yaşam boyu felçli bile kalacak olsanız ölümü seçmek elinizde değildir... hassas bir ayrıntı dışında, hastahane masraflarını ödeyecek güçlü bir akraba veya birikim yoksa zaten seçilmiş bir yol vardır, ister istemez...
’’acaba insanın dikkate alması gereken şey yaşamını ne pahasına olursa olsun korumak mı, acılara rağmen? yoksa, kuyruk hala dikken, temiz temiz tasını tarağını toplayıp gitmek mi?’’
ülkemizde bu tip bir seçim hakkı yoktur. umutsuz bir hastalığınız bile olsa, yaşam boyu felçli bile kalacak olsanız ölümü seçmek elinizde değildir... hassas bir ayrıntı dışında, hastahane masraflarını ödeyecek güçlü bir akraba veya birikim yoksa zaten seçilmiş bir yol vardır, ister istemez...
dünyada ilk kez nerede kurlacağı ne şekilde kurulacağı belirlenen, kısaca planlı kurulan şehir. 2.camberia 3.brasilia diye devam eder...
şu tip karmaşık soruları yavrulayan, pis kaka ögk, olgu:
var mı yokmu? yoksa, var da yok mu? veya, yok da var gibi mi? akla şu gibi yanıtları gelmesi muhtemeldir:
günlerimiz karmaşasında eleştirel vizyonunu kaybetmeyenler adına yok, bir takım günlük hırslara, gönlünü kaptırmış olanlara göre var olan şey...
(bkz: sözlük kardeşliği)
var mı yokmu? yoksa, var da yok mu? veya, yok da var gibi mi? akla şu gibi yanıtları gelmesi muhtemeldir:
günlerimiz karmaşasında eleştirel vizyonunu kaybetmeyenler adına yok, bir takım günlük hırslara, gönlünü kaptırmış olanlara göre var olan şey...
(bkz: sözlük kardeşliği)
kitap yazan (bkz: cinlerin alemi) bir ara sabah şekerleri gibi her sabah televizyon ekranından zuhur eden o zamanlar populer olan insan...
anneanne zıpır torununa hilal şeklinde ay gördüğünde ne yapacağını söylemektedir:
a:oğlum böyle hilal gördüğünde dua okuyup altına bakarak dilek tut olur derler...ben yaparım ne zaman görsem.
z:haüaehah...ya ananee nassıl yapıon onu sen yaa!? şey deil mi milletin içinde??!! tövvbe tövvbe...
a:(alınmış halde)aa ne var çocuğum gülünecek bir şey mi, altına bakıp dilek tutcaksın!?
z:ne yani açıp altımıza mı bakcaz oncaa insanın önünde daha neler, başka?!
a:(kızarmış utangaç bir gülüş)ihehii..altın yavrucum maden olan hani? bak sen, buncacık çocuktan neler duyuyorum!
a:oğlum böyle hilal gördüğünde dua okuyup altına bakarak dilek tut olur derler...ben yaparım ne zaman görsem.
z:haüaehah...ya ananee nassıl yapıon onu sen yaa!? şey deil mi milletin içinde??!! tövvbe tövvbe...
a:(alınmış halde)aa ne var çocuğum gülünecek bir şey mi, altına bakıp dilek tutcaksın!?
z:ne yani açıp altımıza mı bakcaz oncaa insanın önünde daha neler, başka?!
a:(kızarmış utangaç bir gülüş)ihehii..altın yavrucum maden olan hani? bak sen, buncacık çocuktan neler duyuyorum!
shrek’in prensesi fiona’nın memleketi... masallardaki çok çok uzak bir ülkeye itafen bu ad seçilmiş olabilir.
(bkz: far far away)
ingiltere’den benazir butto suikasti için yardım isteyen ülke... bunu yapmasıyla ingiltere’ye olan bağımlılığını (ingiliz sömürgesiydi)tam anlamıyla kesemediğini göstermiştir.
(bkz: kız olsam vatikan milletine verirdim)
(bkz: kız olsam çekostavakya ya verir rusya ya vermezdim)
(bkz: kız olsam fransa ya boykot uygulaması yapardım)
diye sürüp gider bu... en sonunda er kişi anlar ki, kız olmak zordur sanki...
(bkz: kız olsam çekostavakya ya verir rusya ya vermezdim)
(bkz: kız olsam fransa ya boykot uygulaması yapardım)
diye sürüp gider bu... en sonunda er kişi anlar ki, kız olmak zordur sanki...
(bkz: hayvanlara yapılan eziyetler)
(bkz: heroes)
ibn i batuta’nın seyahatnamesi, kimi çevrelerce kendisinin yazdığı söylenmesede, o devrin bütün özellikeri fantastik bir dille yansıtan, yarım asırlık yazıt.
(bkz: ibn i batuta)
gerçek adı şeyh abdullah muhammed ibn abdullah ibn muhammed ibn ibrahim el lavati olan ünlü bir seyyahtır.bu zamandan 450 yıl kadar önce, çok eskiden, çıkmış yuvasından keşfetme merakıyla... payına düşen kaşif ruhu söylemiş ona ve tam 29 yıl boyunca dolaşmış, durmadan...avrupanın şatoları, asyanın incileri, afrikanın filleri ve ardında bırakmış olduğu kıymetli kitap rıhlesi...
hayranlık uyandıran bir bayan. 1968 yılında onun için ve ülkemiz için yepyeni bir iş alanı olan halkla ilişkiler sektöründe çalışmaya başlamıştır... gereken tüm engelleri aşmıştır hatta kadın olma şansızlığını ve şuan dünyada yalnızca 15 kişide bulunan amerika halkla ilişkiler derneği`nin (public relations society of america- prsa) `halkla ilişkilerde yaşam boyu başarı, 2005 atlas ödülü`ne layık görülmüştür.kendisi bu sektörün duaeni diye adlandırılır.
ellerime konan minik noktacıklar yüzünden beni çoçukça bir sevince boğan sevgili şehir.
homeros’un ingilizcedeki adı.
sabah kalkarsınız her zamanki gibi bir kocaman bardak sütünüzü koyarsınız ve saatin sandığınız kadar erken olmadığını görüp aceleyle dikersiniz kafanıza... 1. koca yudum 2. koca yudum ardından 3. koca yudum biter tabi anında ve o zaman hissedersiniz tadının kekremsi olduğunu ...içiniz bayılır, ölmek istersiniz
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?