+cam var mı?
-yok.
+ama ben seni görmek istiyorum.
-git ananın camına bak.
+cam var mı?
-yok.
+ama ben seni görmek istiyorum.
-naapcan gözünle mi .tcen?
+cam var mı?
-var aq.
+aç o zaman.
-açmam.
+neden?
-babam evde.
+ya sittiret babanı uyumadı mı daha
-(babam): yok cam in açılsın da kızıma ilerde ne girecek onu bi göreyim diye bekliom.
+?)(/&%+^’^+%&/()=)(/&%+^+%&/
hiç uğraşmamak. bırakalım patron uğraşsın bunlarla demek.
ankara dan kalkan metro turizm arabalarına bedava dağıtıldığına kanaat getirdiğim filmler silsilesi. (anacım biriniz cd ye çekerken aralara bir kaç parça atsanız da en önde oturan teyzelerin çığlığı ile şenlensek)
(bkz: hayatın sesini aç)
ulaşabildiğim sınırlarda iken mütemadiyen dinlediğim ve (bkz: modern sabahlar) adlı programın dj leri ile kendi aramda ana baba bacı gardaş gibi olduğum radyo olan (bkz: radyoodtü) nün sloganı.
yağmurlu bir günde kendisiyle beraber park ve bahçelerde yürümek isteyen erkek arkadaşına "şeker miyim ki eriyecem" diyemeyecek tek çizik film karakteridir.
eee hadi soyunsana, portakalı.
dikkatli okuyunca şuh kahkahalarıyla beni "kucağından atmıştır" kendileri. almamıştır.
yönetmenliğini richard linklater ın yaptığı başrollerinde ethan hawke ve julie delpy nin rol aldığı avrupa da trende viyana ya doğru yolculuk eden genç bir fransız kadınla amerikalı erkeğin viyana da trenden inerek beraber geçirdikleri bir geceyi konu alan 1995 yapımı film. (bkz: before sunset)
patronun "t" hali: (bkz: teveccüh)
(bkz: matild manukyan)
şuh kahkalar atan olsa olsa (bkz: mama) kucağı olur bence.
"bayıra karşı yatır beni tırmala beni kaşı beni" şarkısının sözlükte can bulmuş halidir.
bir sözlükten bunu uman zavallı bilgicin istanbul’un şuh kahkahaları üzerine boğaz köprüsünden boynuna dolanarak onu boğarken sevişmesini istemesi muhtemeldir.
bir sözlükten bunu uman zavallı bilgicin istanbul’un şuh kahkahaları üzerine boğaz köprüsünden boynuna dolanarak onu boğarken sevişmesini istemesi muhtemeldir.
(bkz: ferrarisini satan kedi)
tam üç gündür yatağıma kitabımın kalan 30 sayfasını bitirecem ulayyyn narasıyla geldiğimde bilgisayarın şarj kablosuyla çelme takarak beni tuzağına düşüren ben gece körlerine kadar boynumu ağrıtarak oturunca da şuh kahkahalarıyla beni kucağından atan sitedir.
evde beraber yaşanan ve daha cenin kadarken bile öğretmeye gerek kalmadan gidip hemen o kuma işeyen kedi. hayvanlara tasma, boncuk, ultra prima vs takmaktan daha ucuza gelir, hijyeniktir, hayvan haklarına saygılıdır.
(bkz: çiş kumuna işeyen kedi)
onu bunu bilmem de bir yaz festivalinde davulcusunun epey bi önde durmamdan dolayı bana kaş göz etmişliği vardır. anne merak etme telefonumu istedi ama vermedim. annem kızar dedim.
kıçında ultra prima ile gezen bir kangal köpeği= ivan dragon la yaptığı maçta kaşı açılınca estetikçiye koşan rocky balboa. hiç hazzetmem.
evde birden fazla barındırmadığım zaman rahat edemediğim dört ayaklı gövdesinde fermuar varmış da kedi kılığı çıkınca içinden minik cinler çıkacakmış sanki imajı veren ısırılası koparılası heyvan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?