anavarza1940

adana menşeyli bir tatlı...
muhteviyatı; yoğun olarak buz, nişasta, gül suyu ve şerbettir...
meyve eklemeleri yapan bici bicicilere de rastlamak imkansız değildir...

neresi sıla bize, neresi gurbet,
google earth bize memleket...

dinlendikçe ağlanır, ağlandıkça dinlenir...

http://tinyurl.com/3alze8

dili damak ile ön dişlerin birleştiği yere yapıştırdıktan sonra ani bir hareketle geriye çekmek suretiyle çıkartılan ve olumsuzluk bildiren sesin yazıya dökülmüş hali...

ayrıca; (bkz: türkleri ayırt eden özellikler)

dili damak ile ön dişlerin birleştiği yere yapıştırdıktan sonra ani bir hareketle geriye çekmek suretiyle cık sesi çıkartmak ve bununla da kalmayıp çıkmış olan cık sesini olumsuz cevap bildirmek için kullanmak...
bu tepkim ile ilk kez karşılaşmış olan alman arkadaşımın suratındaki çaresizliği gördüğümde anladım ki ecnebilere hayır demek istiyorsanız ya onların dilinde hayıra karşılık gelen kelimeyi söyleyeceksiniz ya da başınızı iki yana sallayacaksınız...

-merhaba, ben karşı komşunuz merve... digitürk’te süper bi’ korku filmi izliyodum ama çok korktum... elimi tutsanız, beraber izlesek...?

http://tinyurl.com/2cu4k6

(bkz: göztepe)

(bkz: yeşil köşk)

bana 1 buçuk ay kadar istihdam sağlamış olan, ege üniversitesi personeli ve öğrencilerine %20 indirim uygulayan, eski adı pandispanya köşkü olan mekan...
çalışan iken yorucu olsa da müşteri iken keyif verebiliyor...
ön bahçe, asma altı tabir edilen bahçe ve yan bahçe olmak üzere dış mekanda üç farklı seçenek sunar...
asma altına oturduğunuzda, dakikada 15 kez düşen ağaç parçacıklarını peşinen kabul etmiş olursunuz...
içeride; alt katta 2 cumba 2 salon, üst katta 4 salon mevcuttur...

olmazsa olmazı da vardır; (bkz: felicita)

yeşil köşk’te her gün en aşağı 10 kez çalmazsa çalışanların işleri rast gitmez...

(bkz: şimşekler grubu)

tanıdığım birçok karşıyakalı, semtleri için de bu kısaltmayı kullanır...
halbuse, ksk’nin açılımı karşıyaka spor kulübü’dür malumunuz...
o nedenle karşıyakalı arkadaşlar büyük bir yanılgı içerisindedirler bu kısaltmadan dolayı...

millet nasıl binbir gece’yi, kurtlar vadisi’ni, sıla’yı mılayı büyük bir merakla takip ediyorsa, penguen’deki bu sayfa da benim aynı şekilde takip ettiğim sayfadır...
çok fazla yazı var, hikayeler çok uzun gibi bahaneler üretip o sayfayı es geçmenize izin vermeyiniz, tamamını sindirerek okuyunuz...
fark edeceksiniz ki sönmez karakurt her hafta sizden bahsediyor...

ayrıca; (bkz: enstantaneler)

2007 copa libertadores şampiyonu olan takım...

"taç çizgilerinin ötesinde hiçbir şey yoktur" - jacques derrida

hoşgelmiş ve sefalar getirmiş olan yeni bir bilgi sözlük yazar adayı... (bkz: bskk)
yalnız o forma hangi safhalardan sonra ulaşmış olduğu sorusu merak zerk etmiştir tüm bünyelere...

müzikleri ile dinleyenlerde trans hali yaratabilecek kapasiteye sahip, fevkalade grup...

ellerinde, gözlerinde, sesinde, müthiş gülüşünün ardından kesik kesik verdiği şirin nefesinde olgun bir hüzün olan, içli bir melodiye benzttiğim güzel insan...
10 yıldır en dolu paylaşımlarımı yaşadığım insanın karşıma çıkarmış olduğu en güzel, en anlamlı şey...
uzun zamandır göremediğim, dosttan da dost bir dosta sarılırken diğer yandan kendisiyle ilk tokalaşmayı yaşıyor olabilmenin büyüsüne her temasta yenilerini ekleyen kişi...
çok hoş bir armağan gibi geçip, geriye kendisinden pek hoş izler bırakarak uzaklaşmış olsa da hayatımda doldurmuş olduğu boşluklar içinde ömür boyu yaşatacağım şirinlik muskası...

yan yana dizilmiş başka bira şişeleri hiçbir zaman yan yana dizilmiş 5 tane efes tombul şişenin yarattığı duygu yüklü ambiyansı yaratmaz...
mutfağın veya balkonun bir köşesine yan yana dizilmiş efes tombul şişeler bir tolstoy romanıdır...

tattığım ilk bira olmasından mıdır, hüznümde ve sevincimde her daim elimin altında bulunmuş ve bulunmakta olmasından mıdır bilinmez çapraz bağlarla bağlı olduğum bira...

(bkz: efes tombul şişe)
(bkz: efes über alles)