amazonta

günümüzde gayet normal olan ve normal karşılanması gereken durum.

ağlayan yaşlı, fakir amcalar, teyzeler.

jacqueline harpman’ın mahzene kapatılan 40 kadının yaşam öyküsü ve hayatta kalma çabalarını anlattığı akıcı bir roman.

an itibariyle erdal inönü nün ölümünden bahsedilirken emre kongar hocamın ağladığı programdır.

oral seks yapmakla bekaret bozulmayacağına göre haklı olan kız modeli.

dtp güruhu.

4. nesil bilgiç. hoşgelmiş.

şarkılarını sevmeyen çok az insan olduğu varsayılan kişi. çünkü o kadar duygusal ve derin ki..

sigara kokusuna katlanan bireyin rahatsız olmaması gereken durum.

çok detaycı olduklarındandır.

fatih akın ın her konuya deyindiği filmi. o kadar çok ve alakasız şeylerden bahsediyor ki.. ben şahsen fatih akın ın türkiye den ve türkiyedeki olaylardan fazlaca haberdar olduğunu hiç sanmıyorum. bir kere lezbiyen, solcu, amerikan marka giymeyen bir kız gidip diskolarda eyleniyor. ben şimdiye kadar solcu hiçbir kızı öyle görmemiştim ayten karakterinin savunduğu düşüncelerle lotte nin annesiyle tartıştığı konu tamamen alakasız.ayrıca 20 li yaşlarda olan bir adam nasıl profesör olur ki? 2 3 yaşlarında başlamış olmalı okula.birebir tekrar edilen benzinci sahnesi ilk gösterildiğinde kazım koyuncu şarkıyı tek başına söylüyor ikincisinde ise şevval sam la. birini öldürüp içeri giren bir adam nasıl birkaç ayda çıkar ki hapisten. ayrıca fatih akın ın türkiye yi ve türkleri çok kötü tanıttığını düşünüyorum ben bu filmde. bütün kötü olaylar türkiye de geçiyor ve türkler tarafından işleniyor. filmde almanlar melek. bir örgütün aylarca sadece bir silahın peşinde olması komik. hele o avukat ın ’burası türkiye’ lafına girmek bile istemiyorum. türkiye ancak bu kadar kötü tanıtılabilirdi. duvara karşı gibi bir filmi yöneten bir insandan beklenilmeyecek bir film olmuş. ( ha güzel sahne ve oyunculuklar da yok değil. özellikle nursel köse ye bayıldım.aldığı ödülü fazlasıyla hakediyor.)

sonucunda, milletvekilleri dokunulmazlıkları sayesinde yine ellerini kollarını sallaya sallaya gezebilecekler dağda bayırda.

bu soruyu o kadar cinayetten sonra kendisine ( onu kastederek ) sormak istediğim insan

4. nesil bilgiç. hoşgelmiş.

s harfine vurgu yapılınca söylemesi daha da zevkli olan söz öbee.

perihan mağden’e bulaşmakla yanlış yapmış insan.

bir günde bitirdiğim, belgesel niteliğinde, medyanın karaktersizliğini gösteren çok iyi bir kitap. medyanın ve iş dünyasının nasıl hükümet yalakalığı yaptığını daha açık bir şekilde görmemizi sağlıyor.

hayatımın fon müziği olmasını dilediğim şarkı. o kadar güzel yani.

(bkz: oldu canım)

küçükken ramazanda iftarda patlatılan topu bi hocanın minareye çıkıp yere attığını ve bu yolla patlattığını sanırdım. bir de çok zekiymiş gibi düşünürdüm, acaba bu kadar topu nerden buluyolar diye.