aello

avustralya da popülasyonu oldukça artmış şirin hayvan. bazen saldırganlaşabiliyormuş bir de avustralyalı bir birine madem o kadar çoklar neden kimse avlamıyo diye sorduğumuzda, o kadar tembeller ki kaçmaya bile üşenirler cevabını almıştık kendisinden.

saçmalamaktır. bok gibi çıkan dumanı içen kişi neresine sokup işin içinden sıyrılacaktır, merak uyandırır. sonucunda akşam eve gittiğinde anne ben uyuşturucu kullandığım için okuldan atıldım diyecektir yapan kişi.

3 temel sebebi vardır.

-bozuk yönetim şekli
-ekonominin kötü olması
-aydınlanmanın başlamış olması

sting den muhtesem album. herkesin edinmesini tavsiye ederim.

ucan sican.

bir kac yildan beri kendisini coucklara ve genclere adayan samimi, muhabbeti sahane, biricik efsane, perkusyon hocasi. ankarada arjantin caddesinin yukarisinda yesil vadinin tam karsisinda, sade restoranin yaninda apartman seklinde studyosu bulunmaktadir. bater, jazz tarisi ve perkusyon dersleri verir. bina ayni zamanda cocuk yuvasidir ve guzel sanatlat okuludur. ozel dersler verilir, calisanlarin hepsi ayri sevilir tarafimca. ustelik ders cikisi elde bagetlerle tunaliya inip arkadaslarla gorusup eglenmek ayri bir guzelliktir.


ayrica kendisi kitap yazmaktaydi en son, yoklugumda bitirdimi bilmiyorum ama hayatiyla ilgiliydi. parkinson hastaligi vardir ama baterinin karsisina gecti mi iyilesiverir resmen. 2007 senesinin aralik ayinda da 11. sanata saygi gecesinde de pek cok unlu kimselerle muzik yapmistir.

cok sevilir bu insan.

dili portekizce olan tek latin amerika ulkesidir. festivalleri olsun baska seyleri olsun, pek eglenceli oldugu duyumlari alinmaktadir tarafimca. ustelik insanalri cok cana yakin kimselerdir, kafadir hepsi, sevilirler oldukca. bazi kesimlerinde arkadaslar arasinda seks yapmak, sinemaya gitmek kadar normaldir, ilginc yasam tarzlari vardir bu bakimdan.

bir baska latin amerikan ulkesidir. cok guzel tekila uretilir burada, unludur. ayni zamanda muhtesem sahilleri vardir . acik mavi su, beyaz kum ve daha da acildikca turkuazlasan dip sizi buyuler. ispanyolca konusurlar, sicak kanlidirlar ancak aksam 6dan sonra disari cikmak tehlikeli olabilmektedir, brezilya gibi bu da tehlikeli bir ulkedir bir bakima.

edit: halki tarafindan mehiko diye telaffuz edilir ustelik.

selaleleri vardir bir suru. dogal ortami muhtesemdir hem de. yalniz turlu turlu orumcekler falan cikar karsiniza dana kadar, bir o sorundur. ekonomisi cok kotudur, turistik eyrlerde bile gidebileceginiz en duzgun yer mc donalds dir, ona da evsizler gider gerci sokakten topladiklari paralarla yemek eyrler. her yerde ama her yerde bob marley nin sakilarini calan sokak muzisyenlerini gorursunuz. basta ilgi cekicidir, sevimli gelir goze ama sonrasina bayar artik. bir de o muzisyenleri 2 dakika dinleyin hemen size cd lerini satmaya calisirlar. bunun haricinda pasajlarinda tezgahlarda vb yerlerde cok guzel el isi aksesuarlar bulunabilir. karpuz ve mango cekirdeklerinde kolyeler bilezikler falan gorursunuz. bu tur yerlerde bob marley sapkasi da satilir, hatta uclarina sahte rasta sac da eklenmistir bazilarinin. pazarlik yapmak cok kolaydir, bahsedilen, orijinal sacsiz sapkayi 30 doalrdan 5 dolara indirtmistim mesela. ama bazen inatci olabiliyorlar, o zaman birakip gitmek en makuludur cunku ayni seyden bir yandaki tezgahta da vardir. bir de etrafiniza papaganlar maymunlar esekler falan cikar, bunlarla da para kasiligi oynasip fotograf cekebilirsiniz. cevrenizdeki yerel insanlarin gozleri genelde kan canagidir, normaldir haliyle. en nihayetinde cok guzel bir dogaya sahip olan ulkedir, gezilip gorulesidir.

(bkz: city of angels)

(bkz: komsunun camina tas atmak)

(bkz: yolcu)

herkesin çalmaya çalıştığı temel müzik aleti. güzel çalındığında sesine aşığım.

çok güzel şarkıdır. kürtçe savaşçı, yiğit kadın demektir.

ve cellat uyandı yatağında bir gece
tanrım dedi bu ne zor bilmece
öldükçe çoğalıyor adamlar
ben tükenmekteyim öldürdükçe

(bkz: ataol behramoğlu)

sistem öldürmekte, hapislere tıkmakta;
bir ölür bin doğarız.
bin doğar düzeltiriz bu cihanı, sistemi.

her yaz başı açar evin önünde, rüzgar eser, mis gibi kokusu vurur insanın yüzüne, huzur dolu hissedilen anlardan biridir o dakikalar.

en sevdiğim 2 çiçekten biridir. aynı zamanda geçen sene yılbaşı gecesi eve dönerken anneme almak istediğim, gece gece sokaktaki satıcıyla pazarlık yapamayıp bir buketine 10 lira verdiğim beyaz, mis kokulu bitki.

bol kalorili yiyeceklerin yanına söylendiği durumda

"formumu korumak için içiyorum"dur meali.

verilmesi gereken cevap;

"merak etme yeteri kadar korumuşsun formunu bir yere kaçamaz o kilolar." dır.

sodyum 40 mg olduğu için aslında kilo yapar. sodyum tuzdur, tuz vücutta ödeme sepeb olur; vücudun su biriktirmesini sağlar ve şişirir, dolayısıyla ışığını yansıt zayıf kal bilmem ne yalan, kanmayın böyle şeylere. üstelik normal koladan daha zararlı bir zehirdir.

semboldür, "geri dön bana!" babındadır aslında ama kimse bilmez.