2026 sonya

kar gözünüzü aldığında bozuk olduğunu iddia edebildiğiniz göstergeç...

çok şükür bitti dediklerimden ...

bronzlaşmaya çalışanlar için, yerinde güzel bir reklam çalışması olabilir. "bakın beyefendi de sizin gibiydi, 10 seansta böyle oldu" gibi ...

ağustos’ta bile yorganı kaldıramama nedenidir, pikeyle çarşafla filan aynı uyku keyfini alamazsınız ...

kadınlarının vücutları ve popoları çok güzel ...

erkekleri hakkındaki genel kanıyı da herkes biliyor zaten.

bir leman sam şarkısı.

... bir salkım söğüdün altında
sen bana ben sana kavuşalım
bedenimi ruhumu al
al ki kurtulsun bu can
benliğimi herşeyimi al ki
kurtulsun can

daha gidecek çok yolumuz var
güzel yarim
daha gidecek yolumuz var ...

annenin telefonunu açan baba kız diyalogu:

sonya : aloo anne
baba : aloo !
s : baba sen miydin yaa
baba : begenemedin mi eşşoleşek?
s : yaa yok ondan değil de, annem nerde?
baba : bana söyle.
s : sana söylenecek bişi değil. annemi ver.
baba : annen yok, ananda babanda benim, bana söyle.
s : üfff baba geyiği bırak, annemi ver.
baba : yok evde alla alla nasıl veriyim. söyle işte bana.
s : tamam o zaman eve gelince beni bi çaldırsın.
baba : tamam yaa söylemezsen söyleme, (bkz: en son babalar duyar) zaten.

sanal tavşan hammaddesi ...

karşımda zırvalayan kişileri sinir edip, kötü hissetmelerini sağlayan tavır. tam adı (bkz: müstehzi gülümseme) ...

hadise ilk kostümlü provasını yapmış şimdi haberleri izlerken gördüm. modern dansöz kıyafetiymiş. ne gerek vardı? şöyle adam gibi, avrupai modern bişeyler giydirseydiniz ya. mesela eski provalarındaki yırtık kotu, göbeği açık tshirtü bile çok daha seksi ve hoştu...

şarkıdan umutluyum da, kostümlerden ı-ıh!

bir işe yarayıp, verdikleri kanser ilacına sahip çıksaydın bari...

aferin abidin, otur ...

cumartesi gecesi doğum günü kutlamak için gitme gafletinde bulunduğumuz etiler’de bulunan bir eglence mekanı. aynalar filan hoş mekan yapmışlar ama;
yaş ortalaması 35 +,
1 zeytin cekirdegi koyuyorsun gelip kültabağını degistiriyorlar, sürekli garsonlar tepenizde, bbg evinde gibi hissettiriyor.
bizi sarmadı, 2 saat takılıp terk-i diyar eyledik...

= birlikte yaşamak ...

beni ne zamandan beri tanıyorsun? 1 yıl mı? hakkımda bir yılda neler öğrendin? göz rengim, ses tonum, yaşım, mesleğim, hangi müziği dinlediğim, doğum yerim… bunları mı? 10 yıldır mı tanıyorsun beni? tüm bunlara ilave olarak, hangi olaylar karşısında ne tepki verdiğimi, hangi filmleri sevdiğimi, hangi konuları konuşmaktan hoşlanmadığımı, nelerden korktuğumu, neleri hayal ettiğimi mi?
20 yıldır tanıyor olsan ne bilirdin hakkımda? uzun bir makale yazabilir miydin benimle ilgili? televizyonda bir program izlerken, “şimdi o da mutlaka bunu izliyordur” diyebilir miydin? kitapçıda bir roman görsen, “kesin okumuştur” diye bir tahminde bulunabilir miydin? kalbimin nasıl kırılacağını, gönlümün nasıl alınacağını bilir miydin? maksimum kaç gün küs durabileceğim konusunda her söylediğini tutturabilir miydin?
oysa ben kendimi yaklaşık 30 yıldır tanıyorum...

peki beni tanıdığıma memnun oldum mu?
bu da kafamdaki onlarca cevapsız sorudan biri işte, cevabım yok!

belki bir 30 sene sonra bu soruya cevap verebileceğim, kimbilir?

peki ya sen ;

beni tanıdığına memnun oldun mu?

babanneler halalarla veliefendi hipodromunda yarıştan bihaber piknik yapmaktır ...

gecekondular arasında her eve istediğiniz gibi girip çıkmak, her evden mutlaka bişeyler ikram edilmesidir ...
komşuluğun kardeşlikten öte olduğu zamanlarda gerçek anlamda "çocukluğunu" yaşamış olmaktır ...

(bkz: psikopat)

numaramı söylerken yüzlerde müstehzi gülümseme yakalatan sayı öbeği ...

anti-depresan’da türk imzası ...

http://tinyurl.com/cg4465