yaran diyaloglar

imphotep: olum bu kız da geniş..ama yazıyo olum..hemen yazıl..ehehe
huni delisi: olum o kız mı lan?
imphotep: evet kız..
huni delisi: nerden biliyon ki lan?
imphotep: şeyin baktım olum..
huni delisi: neyine lan?! ahahaha
imphotep: profiline lan..başlığına işte..

yazılı esnasında tuvalete kitap yerleştiren bir arkadaşla öğretmen arasındaki diyalog;

-hocam tuvaletim geldi çok sıkıştım gidebilir miyim?
+yazılıda tuvalet mi olur yavrum, tenefüste nerdeydin, geziyodunuz bahçede ben gördüm
-hocam lütfen gitmem lazım
+olmaz yavrum
-hocam, bilmiosunuz şişede durduğu gibi durmuyo işte...
+huuuaaa... git yavrum git hadi...

notu: 95

yaşanmıştır......
kafadan kırık olduğunu bilmediğim bir şahıs>>d
ve ben>b
d:selamun aleyküm
b:aleyküm selam abi
d:(elinde bir dergi var üzerindede bir çocuk resmi)al bak.bu çocuk varya bu çocuk.
b:evet abi...
d:işte muhammed bu...
b:!!.....
d:bende jennifee lopezdim döndüm bilyon mu...
b:muhakkak abi.iyi günler.
d:dur ne güzel konuşuyoz.
b:evet abi ama kaçayım ben.
d:otur len sen hocanın oğlu (değilmin?)burda otur muyonuz mu siz?
b:ne yazık ki abi..........

+abi yaa bi bilgisayarı versene "gacıl"dan bişe bakıcam
-o ne lan
+yuh artık bilmion mu lan "gacıl"ı. hayvan. abi yuh adını da mı duymadın hani, girmedin madem.
-allala neymiş o yaa merak ettim şimdi.
+ya oha bi gireyimm de gör. oha yaaa.



http://tinyurl.com/1c2

yer: ankara bahcelievlerde bir cafe
kisiler : yan masada oturan bıyıklı adam (ba) bıyıklı adamın arkadasi hasan (baah)
olay:nitratex biseyler atistirmak icin cafeye girer uygun bir yere oturur ve su dıyalogları duyar..

ba-yaw hasan olm yengenle aramız cok kotu napicaz la?
baah-valla bilmiyorum abe benimkide bozuk..
ba-yengemi bozuk ?
baah-yok usta ya benım kucuk bozuk..
ba-haaa kucuk oglanlamı aran kotu?
baah-ya yok abi be sende hıc anlamıyon yaw bende sorun var bende..
ba-nıye lan karıyı cocuklarımı dovuyon yoksa?
baah-ya abi ınsanların ıcınde soyletme bana ıste..kus abi..kusta sorun var..
ba-haa kalmıyo dıyon yanı oylemi?
baah-hah onu dıyorum abi.
ba-(cafedekı herkesın duyabılecegı bır sesle) hahaahah..hehoehoe...lan hasan hıc ipne arkadasım olmamıstı haaa allah seni...hahahah ohoohohoo..yıh yıh yıh...

sonuc:butun kafe gulme komasında,hasan kıpkırmızı..

i$ bu diyalog bir entry üzerine gectigi için önce referansı verelim:
#133357

evimizde calı$an türkmen yardımcımız ben bu ba$lıgı okurken gelir ve ekrana bakmaya ba$lar ve yukarda refere edilen entrye gözü ili$ir.

- elma, ne demak o amina?
+ ana, hangisi?
- amina, ne içün yazmı$lar onu??
+ ya $ey demek emine demek.
- ne o?
+ isim.
- aaa emine? benim doganımın adı da emine?
+ ehe ehe. ne guzel.

-babanne ne yapıyorsun?
-balıkları izliyorum oglum(evdeki akvaryumu kastediyor)
-hmmmm
-bunlar yenir mi evladım ?
-yok babanne onlar süs için besliyoruz onları
-peki su veriyo musunuz bunlara?
-ıghhhh ?!

andydufresne,andydufresne in abisi(a.a) ve andydufresne in babası (a.b) yemek yemektedirler.a.b sürekli iki oğluna sacma sacma şakalar yarı ciddi yarı şaka laf sokmalarla kendi kendini eglendirmektedir.durumdan sıkılan andydufresne babasına yüklenir.(ama götü yemediği için ingilizce saçmalar)
andydufresne: fuck !
a.b: hö ?
a.a: whats up man?
andydufresne: ohh shit !!!
a.a: are u idiot ?
a.b: şşş salata yiyin salata...

ailecek mac izledigimiz bir gündür. 2003 yılları olması lazım. champions league da leverkusen-fenerbahçe maçını izlemekteyiz.spiker sürekli bir isim sayıklamaktadır.
-top berbatov da,berbatov aldı söndü sağa pas verdi(gibi şeyler)
babam :
-lan bu ne biçim isim böyle? berbatov ! berbat falan allahım ya...
aradan bir kaç hafta geçer.aynı maçın kadıköydeki rövanşını izlemekteyiz.ve babam müthiş cümleyi patlatır:

-ulan bunlarda bi adam vardı "yazıklar olsun" muydu? neydi ki adı ?

bizzat bir arkadasimla yasamisimdir.

yer: tahran

azeri biri-vallah sen bizim kuzene oksatiiiirsen?
arkadas-ne oksatacam bunun kuzenine ? skerim lan!!
durum sonradan anlasılır:oksatmak:benzemek demekmis.

yer: zahedan

azeri biri: gardas haremin(kız arkasın)buyursun kerhanemize..
biz:ne diyo lan bu? !!!!

yine yanlislik vardir,kerhane dükkan demektir.

yıl:2004

yer:almanya/frankfurt

amca isteği üzerine ailecek ziyarete gidilmistir.cani sikilan nitx sokaga cikar,yanina sarisin hemen hemen onun yaslarinda bi cocuk yanasir ve olaylar gelisir;

alman cocuk:hey turk!!
nit:(bana diyo heralde) ha ben.??
alman cocuk: sijda masallahhh adli kamyonet uretiliyor mu ?( turkce aynen boyle)
nit:nein.neden sordun?
alman cocuk:buradakilerin hepsinin arkadasinda o yaziyor..(yine turkce)
nit:ahahhahaha.

o an itibariyle tlf. gelir
meteora:alo buyrun
elif:iyi aksamlar kadir orda mıydı ?
meteora:siz kimsiniz pardon
elif:elif
meteora:burda öyle biri yok elif
elif:emin misiniz olmadıgına
meteora: hayır kusura bakmayın yok

elif:iyi aksamlar ben sizi tekrar rahatsız ediyorum ama sey ben...
meteora:kadir yok
elif:nasıl yane orda mı yok ?
meteora:burda öyle biri yok anlamında söyledim
elif:ama kendisi bana bu numarayı vermişti

meteora: ha kadir tamam hatırladım benim arkadas kadir ama suan cok uzakta oturuyor
elif:hmm ona aradıgımı söyleyebilirsiniz
meteora:siz kadirin soyadını biliyor musunuz ?
elif:hayır sey ben soyadıyla alakalı bi durum olmadı yane sey hmm benn kem küm..=)’/()+)(q’&()&+()’&()&+)
meteora:senin soyadınız ne peki ?
elif:eeeüüeüüğğ seyy )(’/(+)’(/+)()?=’
meteora:iyi aksamlar

arkada$ ingilizce tonla ders almı$tır, amma velakin gun itibariyle bu konuya hakikaten vakıf olamadıgını, olmak da istemedigini anlamı$ımdır.

elma: onca ingilizce dersi aldın, hadi bakayım susadım de.
x: ya sacmalamasan?
elma: ben mütamadiyen sacmalarım! söyle.
x: eeeee water!
elma: ....
.
.
elma: acıktım der misin?
x: eöö hunger!
elma: ... ba$ka?
x: i’m gonna going to the school!
elma: ...
.
.
elma: peki $öyl...
x: eeeh shut up!
elma: [...]

-afedersiniz xxx’e kaç durak var acaba?
-2 ders var daha abla.
-?’^+!’

sürekli beyaz çorap giyen bir arkadaş ile aramızda geçen diyalog.

bb: abi neden beyaz çorap giyiyosun kıro gibi?
arkadaş: çoraplar başka renk olunca kirlendiğini anlamıyorum.
bb: mavi ekran

az önce ayrıldığım,bol gülmeceli arkadaş ortamından,onca komik insan arasında sus pus oturan silik gencin şu sözüdür asıl koparan;

mevzu: duvardaki saate bakınca kış saati ayarlanmasının yapılmadığıyla ilgili yorumlar..işte evin yazlık olması,zaten yazın geldiklerinde yine bu halde olması gerektiği falan filan..
akıllı bıdık bir şahsiyet kalktı ve şöyle bir açıklama yaptı,

- bu saatler varya neden ileri alınıyomu biliyo musunuz..elektrik tasarrufu olsun diye.

gecenin başından beri konuşmayan eleman:

- iyi de hacı o saat pille çalışıyo..

10 kişilik,bilinci alkol ve dumanla kapalı grubun yarılmaktan çıkaracağı gürültüyü hesabedin işte..

a2 ehliyeti olan nick nicki nickince, b sınıfı ehliyet almak için sınava girecektir ve gerekli evrakları toparlamaya çalışmaktadır. bu arada bir belge için kimlik sorulmuştur, nnn de yanındaki tek kimlik olan a2 ehliyetini vermiştir. bundan sonraki diyaloglar görevli kadın ile nnn arasında geçmektedir:

k: kimlik alabilir miyim?
n: buyrun.
k: belgeyi niçin alıyordunuz?
n: ehliyet almak için.
k: ?! ehliyetiniz var zaten...
n: hadi ya, o zaman boşuna gelmişim ben. farkında değilim de ehliyetimin olduğunun.
k: efendim?
n: yok bir şey, belge verir misin sen?

kadın ve etraftaki diğer görevliler: cıx cıx cıx.
nnn, kendi içinden hayıflanmaktadır.

nick nicki nickince b sınıfı ehliyet sınavının direksiyon ayağı için sıra beklemekte. o sırada yaklaşık 150 kilo olan yaşlıca bir teyze görevliye sorular sormakta.

t: ben kaçıncı sıradayım?
g: 13.
nnn:
t: tüh ya keşke 14. olsaydım. 13 uğursuz sayı ya.
g: ?!?!
t: peki el freni çekili mi oluyor arabanın binince?
g&nnn&etraftakiler: puhauhauhauha.

elden l harfi şekliyle penis boyu ölçme metodu hakkında konuşurken eli küçük bir arkadaşın durumu kişisel algılaması ve metodu çürütmeye çalışmasıyla gelişir.

arkadaş1: bariz doğru abi, benimki tam bu kadar.
arkadaş2: benimki de.
nick nicki nickince:
kısaelli: olur mu böyle bir şey ya, ne alakası var? iki kişinin eli ne kadar fark edebilir ki?
arkadaş1: e gel abi ölçelim. bak işte, bu alakası var. bu kadar fark edebilir.
kısaelli: e iyi de abi benim elim sik kadar.
nick nicki nickince: e biz de onu diyoruz ya abi.
kısaelli: -.-

saat sabahin 3 unde sevgili ile yapilan bir telefon goru$mesi esnasinda geli$en diyaloglardir kimi zaman;

konu yemekler ile alakali bir $eylerdir ve sevgili ki$isinin de karni acikmi$tir gecenin kor karanliginda.

indy: e aciktiysan corba ic o zaman, kolay hem.
sevgili: ne corbasi iceyim?
indy: ne bileyim, paca corbasi ic misal.
sevgili: icecek ba$ka bir $ey kalmadi da hayvanin ayaginin suyunu mu icim?
indy: hayatim, dunyanin en yuzeysel insani oldugunu biliyorsun degil mi?