nasrettin hocanıon dediği gibi yalancının mumu yatsıya kadar yanan eninde sonunda gerçek ortaya çıkar..
yalanların gerçeği bir yerde mutlaka duvara çarpacaktır.yalanı söyleyen bile sımsıkı sarılsa bu yalanına inansa yinede yalan yalandır gerçeği olmaz..
herkese yalansız bir gerçek dilerim..
yalanların gerçeği
aşırı sevgi baskı doğurtur. baskı kısançlığa döner ve yalanlar üretir. yalan karşında ki insanın baskısında kaçmanı sağlayan tek kamuflajdır. ama eğer bu kamuflaj açılırsa kaçan sen değil karşındaki olur. yalan esasen bir gerçektir kısmi olarak, sebebi ise karşındaki insanın bunun kaldıramayacağını biliyor olmandır, tabii bir insanın neyi ne zaman kaldırıp, kaldıramayacağını kestirmek ise çok güç ve zordur farklı bir paradoks oluşumu oluşturur. en iyi yalan söyliyen en iyi hafızaya sahip olandır.yalan kötüdür ama karşındaki kişin mutluğu söz konusu olduğunda ise en büyük gerçektir, ancak bu durumda sana farkı bir sorumluluk yükler bunu asla unutmama gibi eğer, unutursan karşındaki kişin mutsuzluğuya birlikte güveni sarsılır ki güven en zor oluşan bir varlıktır kurulumu yıllar alabilir, yıkılımı ise saniselerle sınırlıdır. onun için yalan söylemenden önce iki defa düşünmek ve hafızana güvenmek gerekir. en önemlisi buna önce kendin inanmalısın yoksa kimseyi inandıramazsın.kendin inanmadığın bir varoluşa kimseyi inandıramazsın.ve yalanların en büyüğüyse kendi söylediğin yalandır, çünkü buna inanmazsın ama hep varolmuş gibi yaşarsın ki buda seni içten içe çürütür. inanmamana rağman yaşatıryor olmak en ağır cezadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?