buffy de vampir sayilir

elestiriyi kaldirabilecegine dair inancim sebebiyle birazdan hakkinda iki kelam edecegim sanal sozluktur kendisi.

severim, pek bir severim. cok yazip cok okurum. sirf bu entry’i girmek icin yeni account acip comezlikten kurtulana dek entry girdigim de dogrudur (zormus vesselam yeni bastan comez olmak). lakin soyleyeceklerimi kendi nick’imle soylemeyi uygun gormedim, boylece belki objektif bakilabilir yazdiklarima diye umut ediyorum.

ve hayir, bu nick’i kendime oy vermek ve egoma para basmak icin de kullanmadim. bilginize.

bilgi sozluk artik tempoyu tutturamiyor. mansetleri takip edemiyor. laf lafi acmiyor, entryler havada ucusmuyor. yalnizca 1 entry girmek "gunun en cok entry giren uyeleri" listesine, 2 entry girmek ise "haftanin en cok entry giren uyeleri" listesine giris yapmaniz icin kafi geliyor. independence bir hafta tatile ciksa (olmamistir ya, hani belki olursa) sol frame’deki baslik sayisi 1i gectigi an kafami keserim.

istatistiksel olarak soyle bi bakarsak:
gecen hafta girilen entry sayisi 358. bunlarin 188i independence’a ait. %52.5 yapiyor. ve bunun yalnizca gecen haftaya ozel bir durum olmadigini siz de, ben de gayet net biliyoruz.

sozum yazarlara degil. yeterince yazmayip sonumuzu siz getirdiniz demiyorum. kellemi de goturecek olsa soyleyecegim, independence’in yonetim sekli sebebiyle bugunlere boyle gelmistir bu sozluk. adam olarak sahane adamsin indy. muhabbetin cok guzel, sahane icicisin, dahasi zekisin. lakin bir grubun basina gecip de yonetebilecek, o gruba profesyonel davranabilecek, kotu gidishati duzeltebilecek biri degilsin. cok ugrastin, biliyorum, cok da ugrasacaksin belki. ama ne yazik ki butun ugraslarinin bicare oldugu kanisindayim.

sozlugun guzel zamanlarini kaybetmesinin, her ayagi takildiginda yeniden toparlayamamasinin sebebi herhalde kader, alinyazisi, karabuyu vudu falan degildir. yonetim sucu biraz kendinde aramalidir, en azindan denemelidir. ne independence’a ne baskasina var bir killigim, yanlis anlasilmasin. lakin birinin cikip bunlari soyleme zamani geldi diye dusundum, umarim ki independence da bu elestirilerimi kaldiracak buyukluge sahip olacaktir.

"bir gun gelecek ve turkiye internet kullanicisinin bilgi sozluk’u duymami$ olma ihtimali cok kucuk bir ihtimal olarak mazide kalacak".. yazik ki zerre kadar inancim yok buna. sozlugun dogumgunu adina yazilar yazanlarin, mitinglerde soylev yapan ve her soyledigine supheyle baktigim politikacilardan farkli olmadigi fikrindeyim. umut etmek sahane, beklemek sabretmek guzel duygular. lakin her beklenti bir yere kadar. her "muhtesemiz biz!" nutugunda kendini kek gibi hissetmekten baymis bir uyenin cagirisidir bu.

olan biteni sozlukten haber aldigimiz donem eskideydi. simdi bitiyoruz.. bittik..

sozluk icindeki arkadasliklar super, bozulmasinlar da asla. ama alin onlari baska platformlara goturelim, burasi birkac arkadasin arasindaki muhabbetin enty’lere dokulmus halinden daha oteye gidemez artik. sozluk degil burasi artik, forum. ve gitgide daha derine dusuyor..

ve bilgi sozluk acik kalmakta inat ettigi her gun, gecmis guzel, kalabalik, yogun, komik gunlerine ihanet ediyor...

birisi hapşurur hapşurmaz annemin hemen şehriyeyi ocağa koymasından mütevellit tadını anımsayınca kendimi hasta gibi hissettiğim olgu.

pek zorda kalmış bir yazardır. ne yazdıkları okunuyor, ne oy kullanabiliyor, ne başlık açabiliyor.. yazık ama. çifte standardın bu kadarı fazladır, onay monay ne lazımsa acilen verilmelidir. bi kolay yolu yok mudur arkadaşım bunun.. yeşillik falan..

entryleri 10a erişene kadar kendini keriz gibi hisseden insanlara verilen isim.

metin arolat sayesinde yeniden meşhur olacağı beklenen mefta program.

(bkz: herkese bir selen ergüven)

konunun memesi olan baaaağyan arkadaşımız için: (bkz: selen ergüven)

memenin gitgide daha aleni birşey olduğu günümüzde (neredeyse sokakta yürürken meme göreceğiz)(ohş) meme ucu zannımca sanatsallıktan uzaklaşmış, panpişliğe doğru yol almıştır. neyse ki bu furya su an sadece meme ucu icin geçerli.. ammavelakin zamanın bize ne göstereceği belli olmaz, bakarsınız yakında g.t deliğinin resmini çekmek de sanat olur. hayır ancelina colininkini biz de isteriz elbet, ama marangoz hasan ustanınki kimin ne denli ilgisini çeker, tablosu müzikali yapılır mı, orası belli değil.

(bkz: otv ananı da al git)

türk adalet sisteminin büyük bir sınavıdır zannımca bu şahıs. sonucu ya alkışlayacağız, ya da toptan inancımızı yitireceğiz.. ortası yok.

ha adalet sistemi sallar mı derseniz, g.t gibi lob lob kalırım burada.

orjinali ile birebir kopya olmasındakı rahatsız edicilik şahsımın da ruhuna işlemiş olmakla beraber, en azından "hayır efendim valla bak biz başka bir diziyiz" şeklinde kolpalara girmemiş olmasından dolayı takdir edilesi yapım.

adını dahi aynı tutmuş olmak aslında bir nevi inandırıcılık katmıştır olaya. güven duydurmuştur. sevdirmiştir, saydırmıştır.

ha henüz izlettirememiştir, orası ayrı.

zamanında fotokopi yerine tıpkıçekim, joystick yerine yöneltme kolu, nostalji yerine sıla özlemi ve son olarak ofsayt yerine açığa düşmek tanımlarının kullanılmasını teklif etmiş kurum. bakıyoruz olmuş mu? olmamış.

fikrimce metin arolat’ın "hadi beni konuşun, benden bahsedin, reklaaaaam reklaaaaaağm" şeklindeki fütursuz çabalarıdır. zira bana sorarsanız hanım ablanın birisi kameradan bana memişlerini göbüşlerini gösterse benim vereceğim cevap "ay çok fena oldum" olmazdı diye düşünüyorum.